Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2023/403 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2023/403
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; tarafların takip türü aynı olan iki icra dosyasında müvekkilinin borçlu olduğunu, müvekkili ile davalı alacaklı arasında arsa alım satımı hususunda geçmişte anlaşma yaptıklarını, davacı müvekkili davalıya aralarında gerçekleşen arsa satışına konu gayrimenkulün alımı için takip alacağının dayanağını oluşturan icra dosyalarındaki teminat amaçlı senetleri verdiğini ve akabinde gayrimenkullerin devri yapılmış olmasına rağmen davalı senetleri müvekkiline teslim etmeyerek icra takibine konu ettiğini, davalı yanın gerekçe olarak zarar ettiğini, faiz farkı oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin ana paranın 2 katına ulaşan faizi de ödemesi gerektiğini gerekçe gösterdiğini, davalı yanın tefeciliğe konu faiz talebinde bulunduğunu, müvekkilinin hissesinin bulunduğu gayrimenkullere icra dairesinden kıymet takdiri yapıldığını, müvekkilinin kıymet takdirine itiraz dosyasında bilirkişi ücretini yatıramadığından davanın reddine karar verildiğini, maddi hataya dayanan hisse hesabının dahi düzeltilmediğini, müvekkilinin iş yerinin belediyece tahliye edildiğini, iş yerindeki makinalarının … ilçesinde boş bir arazide yeddiemin ücreti ödenemediğinden ve kira ücreti ödeyip depo kiralamayamadığından açık bir şeklide durduğunu, çalınma tehlikesinin olduğunu, ilgili makinalara alıcı çıkmadığından satamadığını, icra takiplerinin yapıldığı ilk dönemlerde davalının sürekli icra satışına gideceğini ileri sürmesi ile zor durumda kalarak kısım kısım 80.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkillinin daha sonrasında tek seferde ana parayı ödediğini, müvekkilinin icra takibinin sonlandığını sandığını eline kıymet takdiri tebliğ edildiğinde satışa gidildiğini öğrendiğini ve davalı taraf ile görüşmelerinde faizi ve avukatlık ücretini ödemezse satışa gidileceğini söylediğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı yanın kötüniyetli olduğunu, davalının takibin taliki istemli davada vekili aracılığı ile sunmuş olduğu cevap dilekçelerinde ve duruşma beyanlarında imza inkarına dayanmadığını, dolayısı ile satış işlerinin durdurulması davalının zararına bir durum teşkil etmeyeceğini, müvekkilinin zarara uğramaması için satış işlemlerinin durdurulmasının gerektiğini, bu nedenlerle dava konusu takiplerdeki alacakları ödediğinin ve davalı alacaklıya herhangi bir borcunun kalmadığının tespiti ile dava konusu takiplerin iptallerini talep ettiklerini, öncelikle adli yardım talebinin kabulünü ve tedbir talebinin kabulü ile dava sonuna kadar takiplerin durdurulmasını talep ettiklerini talebin kabul edilmemesi halinde satış işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı yan usulüne uygun tebligatlara rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlık davacının dava tarihi itibariyle davalıya borçlu olup olmadığı, davalının alacaklarından feragat edip etmediği, dosyada bulunan belgedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı, kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan deliller toplanıp sonuca gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davalı yanın davacı borçlu hakkında … İcra dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında ve … İcra dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyalarında takip başlattığı, takipler devam ederken taraflar arasında akdolunan 25/12/2020 tarihli “İbraname” başlıklı sözleşme ile davalı alacaklının davacı borçludan alacağının kalmadığı yönünde tarafların irade beyanında bulundukları, davalının davacıyı ibra ettiğini bildirdiği görülmüş; davalı yanın “ibraname” başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunda isticvap edilmesine karar verilmiş, isticvap edileceği hususlar ve isticvap duruşmasına katılmaması halinde isticvabı teklif olunan hususları kabul edeceği bildirilmiş, davetiye usulüne uygun şekilde tebliğ olunmuşsa da davalı yan duruşmaya katılmamıştır. Ayrıca tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş, belirlenen günde tarafların ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadıkları görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 169. Maddesi uyarınca; “Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir.
” 171/2. Madde gereğince; “Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıalar ikrar edilmiş sayılır.” hükümleri düzenlenmektedir.
Somut olayda, davacı yanın dava dilekçesinin ekinde sunduğu ve mahkememiz kasasında aslı saklanan” ibraname” başlılı belgede bulunan imzanın davalı yana ait olup olmadığı hususunda isticvabına başvurulmuş, davalı usulüne uygun meşruhatlı davetiyenin tebliğine rağmen duruşmaya geçerli bir özrü olmaksızın katılmadığından HMK 171/2.maddesi gereğince ibraname başlıklı sözleşmedeki imzayı kabul ettiği var sayılmış, icra takibinden sonra tarafların borcu sona erdirdikleri ancak davalının borcu sona erdirme iradesini icra dairesi dışında ortaya koymuş olmasına rağmen icra takibine devam ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, davacının … İcra dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında ve … İcra dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takipler sebebi ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takiplerin iptaline karar verilmiş, davacı yanın kötü niyet tazminat talepleri bakımından mahkememizce yapılan incelemede ise davacı yanın icra takibindeki borçları takip tarihi itibariyle reddetmediği, takip sonrasında takibe konu borçların haricen tahsil edildiğinden bahisle işbu davayı açtığı anlaşıldığından davalı yanın takibe geçmede kötü niyetli olduğunu ispat edemediği değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davacının … İcra dairesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında ve … İcra dairesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takipler sebebi ile davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, takiplerin İPTALİNE,
2-Davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının Adli Yardım Talebi Kabul edildiğinden Alınması gerekli 19.534,90TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının Adli Yardım talebi kabul edildiğinden yargılama sonucunda haksız çıkan taraftan alınmak üzere hazineden karşılanan 116,00 TL tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 43.036,40TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır