Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2022/835 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/742 Esas
KARAR NO : 2022/835
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Turist danışmanlık hususunda İspanya’ da hizmet veren bir şirket olduğunu, 2015 yılından itibaren davalı şirket ile çalışmaya başladıklarını, davalı şirketin müvekkili şirketten mail yolu ile turları satın alarak tur sonunda ödemeyi yaptıklarını, 2018 yılı itibari ile ödeme gecikmeleri başladığını, davalı şirketin müvekkili şirketten kredi almaya başladığını, süregelen ticari ilişki nedeniyle ödeme hususunda herhangi bir sorun yaşanmadığını, 2018 ve 2019 yıllarına ait faturaların ödemesi talep edildiğinde; davalı şirket ile mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere ödeme hususunda erteleme üzerine erteleme talep ettiklerini ve sonunda ödemenin gerçekleşmediğini, müvekkilinin faturaları düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini ve 30 günlük süre içerisinde ödenmesini istediklerini, davalınn ödeme yapmadığını, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle 10.000,00EURO alacağın temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın yabancı uyruklu olduğunu, Türkiye’de dava açabilmesi için MÖHUK’nın 48. Maddesi ve HMK’nın 88 ve 84. Maddelerine göre gerekli teminatın yatırılması gerektiğini, davacının teminatı yatırmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında hizmet sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu hizmet karşılığında davacı yanın fatura tanzim ederek müvekkiline gönderildiği, tebliğ edilen faturaların ödendiğini, davaya konu faturaların usulüne uygun tebliğine ilişkin belgerin sunulmadığını, müvekkiline ulaşan faturaların ödendiğini, kendisine ulaşan ve ödenmemiş faturaının bulunmadığını, pandemi etkisiyle işlerde sorun yaşandığını, bir kısım turların başka acenteye devredildiğini, bu nedenle husumetin devir alana yöneltilmesi gerektiğini, temerrüt oluşmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davacı taraf beyan dilekçesi ile; karşılıklılık ilkesi nedeniyle teminattan muaf olduğunu bildirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya ülkesi arasında karşılıklılık ilkesinin bulunması nedeniyle davacıdan yabancılık teminatı alınması talebi mahkememizce red edilmiştir.
Davacı taraf, tercümeleriyle birlikte delillerini sunmuş, mahkememizce davalı defterlerinin de incelenmesi suretiyle bilirkişiden rapora alınmıştır.
Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişiden alınan raporunda; “Davalı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, elektronik olarak tutulan yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış onayları yerine geçen e-defter beratlarının yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak oluşturulduğu, bu kapsamda, davalının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllına ait ticari defterlerin HMK md. 222 uyarınca kendi lehlerine ve aleyhlerine delil teşkil eder nitelikte oldukları, davalının ticari defterlerine göre; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde davacıya olan borçların ‘… ‘ ana hesabı altında açılan … ‘yurt dışı satıcılar’ alt hesabı altında açılan … nolu alt detay hesabında izlendiği, bu hesapta 31.12.2018 itibariyle 75.019,41 EURO ve izleyen yıllarda da 63.271,46 EURO bakiye bulunduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre; davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname tarihi itibariyle davacının davalıdan 63.271,46 EURO alacağıın bulunduğu ve tespit edilen bu alacak için temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilebileceği,” bildirilmiştir.
Davacı taraf, ıslah dilekçesini sunarak talebini 63.271,46 EURO’ya yükseltmiş ve dosya mahkememiz üye hakiminden heyete tevdi edilmiştir.
Mahkememizce heyet halinde bakılan dosyada yeniden duruşma günü belirlenerek taraflara bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik itirazlar mahkememizce red edilmiştir.
Davalının zaman aşımı defi yerinde görülmeyip, TBK’nın 147. Maddesinde düzenlenmiş 5 ve 10 yıllık süre dolmadığından red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır. Uyuşmazlık, davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme dolayısıyla davacı yanın davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak var ise miktarı, davadan önce temerrüdün oluşup oluşmadığı, faturaların davalıya tebliğ edilip eidlmediği, davacı ve davalının mücbir sebepten etkilenip etkilenmediği, sözleşme edimlerinin taraflarca yerine getirilip getirilmediği tarafların sözleşmesel yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı arasında turistik turların satımı nedeniyle ticari ilişki olduğu, davacının davalıya turları satarak fatura kestiği, 2018 yılından itibaren davalının ödemelerini tatil ettiği, Covid-19 olarak isimlendirilen pandemi henüz başlamadan davalının ödeme temerrüdüne düştüğü, bu nedenle davacının davalıya … Noterliğinden 18/10/2019 tarihli … yevmiyeli ihtarnameyi çektiği, üç günlük ödeme süresi tanıdığı, ihtarın davalıya 21/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve temerrüdün 24/10/2019 tarihinde oluştuğu anlaşılmıştır.
Davacının sunduğu belgeler ve davalının kendi ticari defterlerine göre davalının davacıya 63.271,46 EURO borçlu olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş ve borç miktarı ve varlığı sabit görülmüştür.
Davalının, turları başkasına sattığı iddiası ise, davacıya karşı ileri sürülecek bir savunma olmayıp, davalının kendisinin sattığı turlarla ilgili takip yükümlülüğü kendisinde olup bu savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davacının alacağı ve davalının temerrüdü mahkememizce sabit görülmüş olup, tespit edilen ve ıslahla istenen 63.271,46 EURO’ nun temerrüt tarihi olan 24/10/2019 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının kabulü ile; 63.271,46 EURO’ nun temerrüt tarihi olan 24/10/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen dava değeri (dava tarihindeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanan) 933.254,03 TL üzerinden hesaplanan ‭63.750,58 TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 2.407,03 TL harcın ve ıslah harcı 16.650,00 TL’ nin mahsubu ile bakiye 44.693,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 120.657,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.369,50 TL yargılama giderinin ve davacının peşin yatırdığı 2.407,03 TL ve ıslah harcı 16.650,00 TL harçların davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır