Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/719 Esas
KARAR NO : 2023/260
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı banka … A.Ş. tarafından dava dışı şirket olan … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kullanılan ve vadesinde ödenmediği gerekçesi ile tek bir kredi için üç farklı icra takibi başlatıldığı, bu icra takiplerinde davalının şirket ortağı ve müteselsil kefil olması neden ile borçlu sıfatı ile aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibinin konusunun dava dışı şirket tarafından dava dışı bankadan çek karşılığı kullanılan 50.000,00 TL tutarlı nakit kredinin çekin yazılması dolayısı ile vadesinde ödenmemesinden kaynaklandığı, davalı tarafından bahse konu üç adet icra dosyası incelendiğinde; 50.000,00 TL’lik kredi borcuna istinaden iki farklı 50.000,00 TL’lik icra takibi yapıldığı, takiplerden biri … numaralı kredi borcuna istinaden başlatıldığı, diğer 50.000,00 TL tutarlı icra takibinin … numaralı çeke istinaden başlatıldığını, ancak üçüncü icra takibinin hangi borç dayanak gösterilerek açıldığı tespit edilemediği, Konu hakkında dava dışı bankadan dosyalar hakkında bilgi edinilmek istendiğinde, banka tarafından bilgi verilmediği, davalı tarafça, yanlızca çekin karşılıksız çıkması sonucu ödenmeyen nakit krediden kaynaklı 50.000,00 TL borcun olduğunun kabul edildiğini, başkaca bir borç olmadığının belirtildiği bu yüzden yanlızca 50.000,00 TL üzerinden bir adet icra takibi yapılabileceğini, diğer icra takiplerinin mükerrer olması dolayısı ile yasaya aykırı olduğunu, başlatılan üçüncü icra takibinin ise dayanaksız olması dolayısı ile iptalinin gerektiğini belirterek, davanın kabulü, icra dosyalarından kısmi yapılan ödemelerin de tespiti ile davalının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 10/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kredi borçlarına ilişkin olarak başlatılan üç adet icra takibine ilişkin alacakların dava dışı banka olan … A.Ş.’den devir ve temlik alındığı, icra takiplerine konu asıl borçlunun dava dışı şirket … San Tic Ltd Şti olduğu, dava dışı banka ile dava dışı şirket arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davacının bahse konu kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile imzasının olduğunu, kredi geri ödemeleri yapılmadığından kredi sözleşmesine ve alınan çeke istinaden başlatılan icra takiplerinde hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı tarafça kısmi ödeme iddiasına karşın ödemeye ilişkin hiçbir belge sunamadığını, davacı kredi borcunun bulunduğunu dava dilekçesinde ikrar ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Bankacı bilirkişi … tarafından ibraz edilen 25/03/2023 tarihli bilirkişi ön raporu,
-…. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları,
-… İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları,
-… İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas , … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas ve … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyalarında davacının borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Yargılama devam ederken davacı vekili 30/03/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini , davalı vekili ise, 04/04/2023 tarihli dilekçesi ile; davacının davadan feragat etmesi halinde kendisinden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davacının yatırdığı teminatın iade edilmesine muvafakat ettiklerini bildirmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90TL harçtan peşin alınan 1.366,20TL harcın mahsubu ile artan 1.186,30TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5-Talep edilmediğinden taraflar yararına vekalet ücretine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır