Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/71 E. 2022/821 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2022/821
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 01/02/2021 havale tarihli dava dilekçesi ile, davalı … … … … Bilişim Hizmetleri’nin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin davalı borçludan 10.052,54 TL tutarında alacağının bulunduğunu, ancak davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca kez müracaat edildiğini ancak herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini, bunun üzerine davalı aleyhinde … İcra Müdürlüğü 2018/… Esas Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız ve hukuka aykını itirazı üzerine söz konusu takip durduğunu, duran takibin devamı için huzurdaki davanın açılmasının zorunlu olduğunu, 6102 Sayılı TTK. 5/A. Maddesi gereğince arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine, takip konusu alacağın ‘sinden az olmamak üzere İİK 67.maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, Açıklanan nedenlerle davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli borca, masrafa, faize ve tüm ferilerine itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalİ vekilinin sunduğu 18.10.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 30.09.2021 tarihli duruşma tutanağının 11.10.2021 tarihinde tebliğ edilmesi ile davalı müvekkilinin dava dilekçesi ve bilirkişi raporunu ittila ettiğini, dosyanın UYAP üzerinden incelenmesinde dava dilekçesi ve devamı tebligatların usulüne uygun tebliğ edilmediğinin görüldüğünü, davalı müvekkilinin adresi Ankara’da olduğunu yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yetkili yerde açılmadığından yetki itirazında bulunduklarını, dava konusu icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz edildiğini, davacının yetki itirazlarını kaldırmadan işbu itirazın iptali davasını açtığını, bu konuda mahkemece de karar verilmediğini, oysa öncelikle yetki itirazı ihtilafının çözülmesi ve davanın bu sebeple reddi gerektiğini, davacı tarafın davalı müvekkili ile bir taşıma sözleşmesi yapmadığını, dava konusu edilen faturaların davalı müvekkiline tebliğ edilmediğini, ürünlerin kime ne zaman teslim edildiğine dair açıklama yapılmadığını, buna rağmen bilirkişinin davacının defterlerinde fatura kaydının yer almasını yeterli bulduğunu, ancak taşıma hizmetinin ifa edildiğini ispat eden bir delilin bulunmadığını, davalının defterlerinin bulunduğu adres bildirilmiş olup bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle davanın yetkili mahkemede açılmadığından yetki itirazında bulunduklarını, bununla birlikte icra takibine yetki itirazında bulunulduğunu ancak yetki itirazı kaldırılmadığı halde veya bu konuda ihtilaf çözülmediği halde işbu davanın açılmasının usul ve yasaya aykırı olup davanın reddine, aksi halde dosyanın davalıya ait defterlerin incelenmesi için bilirkişiye verilmesine, devamında davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Ltd. Şti. (Yeni unvan: … Ticaret Limited Şirketi) tarafından, borçlu … … … aleyhine 10.052,54-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 27/04/2018 tarihinden itibaren %9,75 avans faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve yetkiye ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmasına geçilmiş; davacı tarafça davaya konu taşımaya ilişkin fatura suretleri vekilince dosyaya sunulmuş, … Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tarafların 2017-2018 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları dosyamızı kazandırılmıştır.
… Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine müzekkere yazılarak davalının esnaf olup olmadığı sorulmuş, 19/02/2021 tarihli cevabi yazıda esnaf kaydına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
… Ticaret Odası’na müzekkere yazılarak davalının ticaret sicil kaydı istenilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya SMMM bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 21/06/2021 tarihli raporunda özetle;…”… Davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2017 yılı; davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 14,06.2017 tarihli 234,52 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 22.12.2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 4.192,72 TL alacaklı olduğu,2018 yılı; 21.02.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 10.052,54 TL alacaklı olduğu, 16.05.2018 tarihinde alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına alındığı ve davacı tarafın davalı taraftan 10.052,54 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 10.052,54 TL alacağını talep edebileceği, takip tarihinden itibaren 10.052,54 TL alacağına yıllık % 9,75 avans faizi talep edebileceği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuş, davalı tarafça herhangi bir beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizin 04/11/2021 tarihli duruşması 2 nolu ara kararı gereği … Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazılarak davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmesine karar verilmiş, dosya SMMM bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 21/01/2022 tarihli raporunda özetle;”… davacının kendi ticari defter nezdinde davalıdan 10.052,54 TL tutarında alacaklı olduğu hususları tespit edildiği, diğer taraftan davalı vekilinin müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi yönündeki talebine istinaden kurulan ara kararla defterlerin yerinde incelenmesine karar verildiği, fakat davalının ticari defterlerini tüm ısrarlara rağmen ibrazdan kaçınarak incelemeye ibraz etmediğinden davalının ticari defterleri nezdinde her bir tespit ve değerlendirme yapma olanağı elde edilemediği. bu noktada HMK 222 (5) maddesi hükmü gereği davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olmasına binaen defterlerini yasal ölçülerde tanzim eden ve incelemeye sunan davacının ticari defterlerine dayanılarak karar verilip verilmeyeceği konusunda hukuki niteleme ve takdirin mahkemeye ait olacağı, mahkemece davacının ticari defterlerine dayalı olarak bir karar verilmesi halinde Davacının 27.04.2018 tarihinde davalı … … … aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası kapsamında başlattığı icra takibinde 10.052,54 TL tutarında alacaklı olduğu sonucuna varılacağı…”şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 28/04/2022 tarihli duruşması 3 nolu ara kararı gereği karayolu taşımacılığı uzmanı bilirkişi raporu tanzim ettirilmesine karar verilmiş, dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 22/06/2022 tarihli raporunda özetle;”…Muhasebesel yönden düzenlenen bilirkişi raporlarını destekler şekilde fiili olarak taşımanın yapıldığı, davalı tarafından taşıma hizmet bedelinin davacıya ödenmediği tespit edilmiştir. Taşıma hizmet bedeli olan 10.052,54 TL tutar ile birlikte, davalı ve vekilinin itirazlarının %20’den az olmamak üzere dava süresini uzatmasından ötürü davacı lehine icra inkar tazminatı oluşması yönünde kanaat gördüğü ve bu nedenle mahkeme ve avukatlık masraflarınında davalı taraf üzerinde kalması hususunda görüş bildirmiştir…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 15/09/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince dosyası taşıma konusu malların davalının müşterilerine teslim edilip edilmediği, edildi ise hangi tarihte ve kime teslim edildiği hususunda raporda bir açıklık bulunmadığı dikkate alınarak belirtilen soruların yanıtlanması için bilirkişiden ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, bilirkişi 27/09/2022 tarihli ek raporunda özetle;”…Öncelikle denetime elverişli rapor hazırlama ilkesine bağlı kalarak HMK 266 ve HMK 279/4 maddelerindeki sorumluluklarımı aşmayarak ve bağlı kalarak rapor hazırlamış bulunmaktayım. Ek raporda istenilen bilgiler doğrultusunda teslimatta adı geçen kişilerin davalının müşterisi olup olmadığı davalı tarafından ancak bilinmektedir. Fakat defter incelemesi yapılamadığından dolayı bu kişilere satış faturası düzenlenip düzenlenmediği tespit edilememektedir. Davacı burada talimatla adrese teslim edimini yerine getirmiştir. Kök rapor sonucunda her hangi bir değişikliğe gidecek görüş ve kanaat oluşmadığı…”Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna beyanda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesi akdedildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının taşıma hizmetini yerine getirip getirmediği ve taşıma ücretinin davalı tarafından ödenip ödenmediği noktalarındadır.
Uyuşmazlığın esasına geçmeden önce davalının yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nun yetki başlığı altındaki ikinci kısmının 6 maddesine göre bir davada genel yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı yerdeki yerleşim yeri mahkemesidir. Bu düzenlemeye göre davalı yerleşim yeri incelendiğinde davalının Çankaya Ankara’da faaliyet gösterdiği ve genel yetkili mahkemenin mahkememiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Yine HMK’nun 10. Maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir.
Bu nedenle mahkememizce doğrudan yetki hususunda karar verilmemiş, bilirkişi raporu alınarak taşınan ürünlerin hangi yere teslim edileceğine ilişkin kayıtların da incelenmesi beklenmiştir.
Dosya kapsamında alınan Karayolu Taşımacılığı bilirkişi raporu, dosyadaki taşıma evrakları birlikte değerlendirildiğinde taşınan ürünlerin teslim yerinin de davalı adresi olan Çankaya Ankara olduğu, dolayısı ile sözleşme ifa yeri bakımından da mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nun 890/1 maddesi “1. Ve 2 kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda malın teslim alındığı veya teslim için ön görülen yer mahkemesi de yetkilidir” düzenlemesine havidir. Bu madde açısından yapılan değerlendirmede de malın teslim alındığı adres Türkiye değil, yurt dışı olan Hollandadır. Bu hükme göre de mahkememiz yetkili değildir.
Son olarak, taşıma sözleşmesinin sabit olduğu ve alacağın artık para alacağına dönüştüğünün kabulü halinde bile davacı faaliyet adresi Ümraniye İstanbul olup bu durumda da uyuşmazlık mahkememiz yargı çevresi içerisinde değildir.
Usulüne uygun açılmış icra takibi itirazın iptali davasında dava şartıdır.
Davalı icra müdürlüğü nezdinde yetki itirazında bulunmuş ve yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca seçimlik yetkisini faaliyet adresi olan Ankara’dan yana kullanmıştır.
Tüm bunlara göre davacının yetkili olmayan İstanbul İcra Müdürlüğü nezdinde icra takibi başlattığı, davalının usulüne uygun şekilde icra müdürlüğü nezdinde yetki itirazında bulunduğu ortada yasanın aradığı anlamda usulüne uygun başlatılmış icra takibi bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, dava konusu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğü nezdinde başlatıldığı, bu hususun dava şartı olduğu nazara alınarak dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın başlangıçta alınan 121,42-TL den mahsubu ile bakiye kalan 40,72 TL nin talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacı taraftan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-A.A.Ü.T uyarınca hesapla takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.08/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır