Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2022/429 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2022/429
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 06/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı … A.Ş. Müvekkil haricinde 8 borçlu ile birlikte toplam 9 borçluya karşı 15/07/2010 tanzim tarihli, 01/12/2017 (sözde) vade tarihli ve 15.000.000,00 USD bedelli bir adet emre yazılı senedin 5.821.500,00 USD bedelli senedin tahsili için …. İcra Müdürlüğü nezdinde takibe başlatıldığını, davalı alacaklı tarafından açılmış olan icra takibine, haksız , kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalı tarafa verilen vadeli teminat senedi vadesinin sonradan doldurulduğunu, hak düşümü ve zamanaşımı sürelerinin aşıldığını, senedin bedelsiz olduğunu ve kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermediğini, senedin ne için verildiğinin tespit edilmediğini, ayrıca söz konusu olan senedin tanzim yeri ve ödeme yerinin de bulunmadığını belirterek, fazlaya dair tüm hak ve senetleri ile davayı ıslah hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL tutarı esas alınmak sureti ile müvekkilinin senet tutarı ve icra takibinde kendisinden talep edilen tutarda borçlu bulunmadığının tespitini (menfi tespit) ve bu suretle takibin müvekkil yönünden iptali ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararı ile icranın ve takibin durdurulmasına, yargılamanın devamı esnasında icra takibinde talep edilen tutarlar ve ferileri müvekkilden kısmen ya da tamamen tahsil edildiği takdirde, davanıza ( istirdat davası) olarak devamına ve tahsil edilecek bedellerinin tüm ferileri ile birlikte iadesine, takip konusu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının tazminata mahkum edilmesini, dava harç, masraf ve vekillik ücretlerinin de davalı-alacaklı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 30/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının dava dilekçesi ile tevzi formunun incelenmesinden huzurdaki davanın 1.000,00 TL değer üzerinden kısmi açılmış olduğu anlaşılmakla huzurdaki davanın mahiyeti gereği kısmi açılabilmesi mümkün olmadığını, öne sürülen iddiaların dayanağı icra dosyasının alacağı net bir şekilde belli olduğundan öncelikle takip tutarı olan 5.821.500,00 USD’den davacı tarafın sorumlu olduğu 1.428.306 USD’nin dava tarihi itibariyle TL karşılığı üzerinden harç hesaplanarak davacı tarafa gönderilecek müzekkere ile eksik harcın tamamlatılmasını talep ettiğini, ayrıca dava konusu senetten anlaşılacağı üzere davacı, senedi avalist olarak imza etmiş olup davacı tarafından herhangi bir imza itirazında da bulunmadığını, Bu sebeple tüm davacının söz konusu borçtan asıl borçlu olarak sorumlu olduğunu, Davacının iddialarının aksine takiplerine konu bono teminat senedinin de olmadığını, Takip konusu bono incelendiğinde de açıkça görüleceği bononun hiçbir yerinde teminat senedi olduğu yönünde bir ibare de bulunmadığını, bir bononun teminat senedi sayılabilmesi için Yargıtay kararlarında da açıkça vurgulandığı üzere senedin üzerinde teminat senedi olduğunun yazılı olması dahi hangi ilişkinin teminatı olduğu açıkça belirtilmediği sürece bononun kambiyo senedi vasfına ve özel yolla takibine engel olmadığını, Yine davacının iddia ettiği anlamda bir teminat senedinden bahsedilebilmesi için Yargıtayın pek çok kararında belirtildiği gibi senedin karşılıklı edimleri havi sinallagmatik bir sözleşmenin teminatı olarak verilmiş olması gerektiğini, ayrıca davacı taraf müvekkil bankaya takibimize konu bonoya atıfta bulunulan böyle bir sözleşme de sunamadığını, davacı tarafın borcun ödendiğine dair bir iddiası varsa İİK 169/a hükmü gereğince (borcun sona erdiğini, borcun itfa ve ihmal edildiğini) resmi bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacıların takiplerine konu bonodaki imzalara bir itirazı olmamakla da bononun teminat senedi olduğu, borçları olmadığı yönündeki ve sair diğer itirazlarını İİK nun 169-a/1.maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispat etmesi gerektiğini, halbuki davacı taraf itirazlarında bu nitelikte hiçbir belge sunmadığını, davacı yanın hukuki dayanaktan yoksun sair iddiaları da dinlenebilir değildir, Nitekim senedin teminat senedi olduğundan, senet üzerinde sonradan ekleme çıkarma yapıldığına, zamanaşımı ve sorumluluğa varana kadar birbirinden farklı bir çok hususta hukuki dayanaktan yoksun, gerçeğe aykırı ve kötü niyetli iddialar ileri sürmesinin bütünüyle takibi sürüncemede bırakma amacına matuf olduğunu belirterek, davacı yanın hukuki dayanaktan yoksun iddiaları ile huzurdaki davanın reddini, kötü niyetli davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizin 01/12/2021 tarihli tensip zabtının 11 nolu ara kararı gereği davacı vekiline dava değerini bildirmesi, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyasında başlatılan takip tutarı üzerinden peşin harç yatırması, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğini bildiren ihtar ile 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı tarafça ihtara rağmen harç yatırılmamıştır.
Verilen süreye rağmen davacı tarafça dava değerinin belirtilmediği, peşin harç yatırılmadığı anlaşılmakla, HMK 119/1-d maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-)Alınması gerekli harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır