Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2022/802 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2022/802
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 21/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının, forklift ve istif makineleri servis ve yedek parça hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalının ise bu makinelerin üretimi ile iştigal ettiğini ve davacı ile aralarında 01.01.2019 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını. 01.01.2020 tarihinde sözleşmeyi yenileyerek uzattıklarını, taraflar arasındaki işbu sözleşme devam ederken davalı şirket satış müdürü … … ile davacı şirkette imza ve temsil yetkisi bulunmayan ortak … … arasında 07.07.2020 tarihli e-posta yazışmalarıyla yeni kurulan … San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmanın ‘… Bölge Bayi’ sıfatını kullanarak davacı şirketin yetki sahası içindeki yetkili bayi sıfatıyla hizmet verdiği firmalara göndereceği tanıtımla ilgili fikir alışverişi yapıldığına davacı şirket yetkilisinin tanık olduğunu, davalı şirket çalışanı … ’ın da bu girişimde taraf olduğunu, yeni kurulan şirket için hazırlanan kartvizitlerin birinin de … adına olduğunu, davalının, arabuluculuk görüşmeleri dahil devam eden süreçte … San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmayla imzalanmış bir bayilik sözleşmesinin söz konusu olmadığını, davacının ortaklık ilişkilerine taraf ya da müdahil oldukları gibi bir izahatı kabul etmediklerini, davacı ile aralarında imza edilen sözleşmenin 3 numaralı öncülünün c fıkrasını da inkar ederek iş ve işlemlerini sürdürdüklerini, ancak davalı şirketin açıklamalarının gerçeği yansıtmadığının ortaya çıktığını, işbu davaya sunulan ve inkarı mümkün olmayan yetki belgesi ile davalının, … San. Tic. Ltd. Şti. ile Bayilik Sözleşmesi imzaladığını ilan ettiğini, bayilik sözleşmesinin davacı tarafından haklı feshine müteakip 20.10.2020 tarihinde davacının gelir gider ve bilanço analizinin yapıldığını, 2020 yılının 4.döneminde toplamda 725.000,00-TL net satış karından mahrum kaldığını ve müşteri ve ciro kaybettiğini belirterek, zarar ve kar kaybının toplanacak delillere göre tespiti ile bu bedelin davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 02/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığını, davacı şirket ortaklarından %50 pay sahibi … …’in yıllarca iş makinaları servis hizmetleri alanında çalıştığını bu deneyimini kendi şirketinde kuzeniyle ortak olarak devam ettirmek istediğini, bu bağlamda, davalı şirkete başvuran … …’in iş bilgisi ve tecrübesine dayalı sektördeki tanınırlığı nedeniyle %50 hissedar olduğu davacı şirkete bayilik verildiğini, bayilik süreci boyunca tek muhatabın … … olduğunu, şirket ortaklarının kendi içinde yaşadıkları ihtilaftan davalının 07.07.2020 tarihinden önce haberinin olmadığını, mevcut … firmasının … ’a devrolacağı ve diğer ortak … …’in ayrı bir şirket kuracağı ve servis ve satış bayilik faaliyetlerine devam edeceğinin davalıya bildirildiğini, … ’ın, davalı telefonlarına cevap vermediğini, davalıya olan cari borcu ödemediğini, hatta müşterilere hizmet verilmemiş olup davacı taraf … Noterliği 16.07.2020 tarih ve 5813 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğine dair ihtarname keşide ettiğini. Söz konusu beyanlara … Noterliği 28.07.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile cevap verildiğini. Davalı tarafına gönderilen e-maillerde davacı şirketin servis ve yedek parça hizmeti vermeyeceğinin ifade edildiğini, ayrıca davacı ile olan bayilik sözleşmesinde aynı bölgede başka bir bayilik verme yetkisinin bulunduğunu, bu durumun sözleşme feshi sebebi olamayacağını, davacı şirketin davalıya 86.289,21-TL borcu olduğunu ve bu borcun … … tarafından aylar sonra ödenerek tahsil edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesap Uzmanı Doç. Dr. … ‘ün 09/06/2022 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının, dava konusu Bayilik Sözleşmesinin feshi nedeni ile uğranılan zarar ve yoksun kalınan kar talebine ilişkindir.
Taraflar arasında 01.01.2019 tarihli “Forklift ve İstif Makinaları ve Yedek Parça Yetkili Bayi Sözleşmesi” kurulmuştur. Sözleşmenin 3/ c maddesine göre, “ŞİRKET, YETKİLİ BAYİ nin bölgesi içerisinde veya dışında bu sözleşme mevzuu işleri bizzat yapmakta serbest olduğu gibi, YETKİLİ BAYİ’ ye 1 ay önceden haber vermek şartı ile gerektiğinde tamamen kendi takdirinde olmak üzere başkaca yetkili servis veya servisler kurabilir, anlaşabilir, YETKİLİ BAYİ coğrafik yetki alanını değiştirebilir, genişletebilir ve daraltabilir, YETKİLİ BAYİ” nin bu hallerde hiçbir hak ve talebi olamaz”. Sözleşmenin 7. maddesine göre, “Şirket iş bu sözleşmeyi 2 ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla tek taraflı olarak hiçbir gerekçe göstermeksizin tazminatsız olarak feshetme hakkına sahiptir. Bu durumda YETKİLİ BAYİ, ŞİRKET’ten hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacaktır”. Sözleşmenin bu ilgili hükmünden bayiliğin münhasır olmadığı anlaşılmaktadır.
Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesap Uzmanı Doç. Dr. … ‘ün 09/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı 2020 dönemi yasal defterleri fiziki olarak tutulmuş açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış, 2020 dönemi yevmiye defteri noter kapanış tasdiki yaptırılmamış ve 019 yasal defterleri sunulmamıştır. Davalı 2019 dönemi yasal defterleri fiziki olarak tutulmuş açılış noter tasdiki ve yevmiye defteri noter kapanış tasdiki zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış, 2020 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defterleri, e-defter olarak tutulmuş, beratları, zamanında ve usulüne uygun oluşturulmuştur. Fiziki tutulan envanter defterinin açılış noter tasdiki, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmıştır. Davacının kar kaybı iddiası ve talebi doğrultusunda, dosya içerisindeki iddia ve savunmalar ve sunulan belgeler incelendiğinde, Sözleşmenin yürürlükte olduğu tarih aralığındaki ortalama faaliyet karı aylık 8.257,10.TL ve iki aylık faaliyet karı ortalama 16.514,20.TL dir. Dolayısıyla, iki aylık kar kaybı 16.514,20.TL tutarında hesaplanmıştır. Davacının davalıdan tazminat isteme koşullarının bulunmadığı sonucuna varıldığı; bununla birlikte Mahkemenin aksi görüşte olması durumunda ŞİRKET’in aynı bölgede farklı bir bayi atayabilmesi, iki ay önceden bildirimde bulunmak kaydıyla sözleşmeyi sonlandırabilmesi yönündeki sözleşme hükümleri de dikkate alındığında davacının en fazla iki aylık kazanç kaybı isteyebileceği…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dosya içeriğindeki yazışmalar incelendiğinde davalı şirketin davacının ortağını ayartarak sözleşmeye aykırı davranmaya yönlendirdiğine dair bir delile bulunmadığı, aksine davalı şirket yetkilisi durumu öğrendiğinde her iki ortaktan da açıklama istediği, sözleşme ile bağlı kaldığı, yetkili ortağın talebi gibi sürecin yönetiminde onunla muhatap olmuştur. Bu nedenle davalının davacının sözleşmesini sonlandırmak için ortağı ayarttığı sonucuna ulaşılamamıştır. Bu durumda ortaklar arasındaki uyuşmazlıktan dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmış olup, bilirkişi raporununda da belirtildiği üzere davacının tazminat isteme koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla; davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 80,70TL karar harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 90,08TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır