Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/656 E. 2023/641 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/656 Esas
KARAR NO : 2023/641
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 15/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: 22.07.2021 tarihinde … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … ilçesi istikametinden … ilçesi istikametine seyri sırasında orta refüjdeki sulamadan dolayı yola akan suyun zemeni ıslatması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybesinden dolayı yaralamalı ve ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada müvekkilinin oğlu … … vefat ettiğini, müteveffanın kaza tarihinde 18 yaşında olup, genç yaştaki vefatı sebebiyle müvekkilin, müteveffanın desteğinden mahrum kaldığını, kaza tespit tutanağınından da anlaşılacağı üzere söz konusu kaza tek taraflı olduğunu, kusurun tamamı sürücüde olduğunu, müteveffanın yolcu konumunda olup, kusurunun bulunmadığını, trafik kazalarından doğan sorumluluk halinin kusursuz sorumluluk olduğundan 2918 sayılı KTK ve TTK’ya göre bedensel ve maddi zararları aracı güvence altına alan sigorta kusursuz sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin maddi zararlarının sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan müvekkili için HMK 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, harca esas olmak üzere şimdilik; müvekkili için 100,00TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 24/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacı vekilince iddia edilen maddi zararın miktarının belirli olduğunu, dava dilekçesinde şartları bulunmadığı halde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacının tazminat taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu trafik kazasının tek taraflı araç kazası olduğunu, sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu destekten yoksun kalma tazminatları yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, davacı annenin destek zararının ispatı gerektiğini belirterek, davanın hukuki yarar yokluğundan aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava ölüm nedeni ile uğranılan destekten yoksun kalma niteliğindeki zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacıların desteğinin vefat etmesi nedeniyle, davacıların destekten mahrum kalma tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları, kazaya karışan tarafların kusurları, olayın trafik kazası olup olmadığı, varsa tazminatın hesabına dair olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce seçilen aktüer bilirkişi … tarafından hazırlanan 26/02/2022 tarihli raporda özetle; “…22/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle … … için destekten yoksun kalma tazminatının 452.998,22 TL olacığı…”mütalaa etmiştir.
Mahkememizce kusur oranlarının tespiti için dosya … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilmiş, Adli Tıp Kurumunun 05/04/2023 tarihli raporunda özetle; “…Sürücü … …’nın %85 oranında, orta refüj nedeniyle taşıt yolu üzerinde oluşan ıslaklığın %15 oranında etken olduğu…” bildirilmiştir.
İtiraz nedeniyle dosya aküter bilirkişine ek rapor için gönderilmiş, bilirkişi 21/05/2023 tarihli ek raporunda; “…… … için destekten yoksun kalma tazminatının 538.155,19 TL olduğuna, bu tutardan … Sigorta’nın payının … …’nın kusuru oranında olması sebebiyle 457.431,91 TL(%85) olduğuna, Kara Yolları Bölge Müdürlüğü’nün payının 80.723,28 TL (%15) olduğu…” mütalaa etmiştir.
Davacı vekili , davasını 430.000,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, müzekkere cevapları ve dosya kapsamında alınan kök ve ek rapor ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, 22/07/2021 Tarihinde gerçekleşen kazada davacının oğlunun vefat ettiği, davacının desteğini kaybetmesinden bahisle işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile tazminat talebine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesinde “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre haksız fiilin unsurları a) hukuka aykırı bir fiil, b) kusur, c) zarar ve d) illiyet bağıdır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve yapılan yargılama sonunda, davaya konu kazanın trafik kazası olduğu gerek olayın kara yolunda meydana gelmiş olması gerekse de savcılık dosyasında kazanın trafik kazası şeklinde meydana geldiğine ilişkin oluşan şüphe gözetilerek anlaşılmış, kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü … …’nın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana geldiği, davacının desteği olduğunu beyan ettiği oğlu … …’nın araçta yolcu olduğu anlaşılmıştır. Bu kazanın gerçekleşmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü … …’nın %85 oranında kusurlu olduğu ATK raporu ile anlaşılmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi, … plaka sayılı aracın kara yolunda işletilmekte iken vermiş olduğu zararlardan sorumludur.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
TBK’nun 53/3. maddesinde sözü edilen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.(Yargıtay HGK’nun 21/04/1982 gün ve 1979/4-1528 E,1982/412 K, sayılı kararı)
Somut olayda, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacının müteveffanın annesi olduğu, müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı anlaşılmış olup dosya tazminat hesabı yapılmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiştir. destekten yoksun kalma tazminatının davacı için 538.155,19 TL olarak hesaplandığı görülmüş, hazırlanan raporun yerleşik yargı içtihatları doğrultusunda benimsenen bilimsel metodlara uygun ve yargısal denetime açık olarak hazırlandığı görülerek hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Davacı yanın tüm zararını davalı sigortadan talep ettiği, haksız fiili sebep veren failllerin haksız fiil mağduruna karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının da tüm tazminat istemlerini davacıdan talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekili , davasını 430.000,00 TL üzerinden ıslah etmiştir.
Faiz bakımından ise davacının 05/10/2021 tarihinde davalı sigortaya başvurduğu ancak davalı sigortanın cevap vermediği gözetilerek yasal süre olan 15 günlük cevap süresi içerisinde cevap vermediğinden 21/10/2021 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü gözetilerek 21/10/2021 tarihinden tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta limitleri dahilinde aşağıdaki hükmolunan destekten yoksun kalma tazminatlarınıns davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,
1-Davanın KABULÜNE; 430.000TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta limitleri dahilinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 29.373,30TL harçtan peşin alınan 59,30TL harç ile 1.469,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 27.845,00TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 1.469,00 TL ıslah harcı, 2.250,00TL bilirkişi ücreti, 1.578,00 TL Adli Tıp Kurumu faturası, 260,35 TL tebligat ve posta masrafından oluşan toplam 5.675,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 66.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı17/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır