Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/65 Esas
KARAR NO : 2022/691
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 18.06.2020 tarih, saat 04:03 sıralarında … Mah. … Cad. … Sit. … No: … … /Giresun adresinde kain … adlı müvekkili …’a ait iş yerinin tamamen yandığını, meydana gelen iş yeri yangını neticesinde müvekkilinin maddi ve manevi zararlar gördüğünü, söz konusu iş yerinin … numaralı … Paket Sigorta Poliçesi ile … Sigorta A.Ş tarafından teminat altına alındığını, belirtilen … Paket Sigorta Poliçesi olay başına 347.000,00 TL teminat sağladığını, anılan meblağdan bakiye kısmının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, aynı yangın nedeni ile daha evvel yapılan başvuru nedeni ile müvekkiline 88.080,00 TL ödeme yapıldığını, ekspertiz raporunda da görüldüğü üzere müvekkiline ait iş yerinin tamamen kül olduğunu, davalıya iadeli taahhütlü usulde teminat limitleri içinde ödeme yapılması ihtarının 4 adet ekiyle birlikte 16.10.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, şirketin ihtarnameye olumlu veya olumsuz cevap vermediğini, ibranamenin iptali ile fazlaya dair talep ve dava haklarının mahfuz kalmak kaydıyla … numaralı … Paket Sigorta Poliçesi Sigortasından müvekkili …’a şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminata, olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, yargılama masrafları ve avukatlık ücretiyle birlikte … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, öncelikle belirsiz alacak davası olarak açılan davanın hukuki yararının bulunmaması nedeniyle reddedilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin oluşan zarar kalemlerinin tek tek belirtmek suretiyle mevcut zararı hesaplattığını ve bu zarar miktarı kadar ödemeyi davacıya yaptığını, bu nedenle huzurdaki davanın ilk olarak hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilmesinin gerektiğini, yapılan 88.080,00 TL’lik ödemeden sonra sorumluluğu gerektiren bakiye bir borç kalmaması nedeniyle de davanın reddedilmesine karar verilmesi gerektiğini, 88.080,00 TL’lik ödemeye esas alınan 10.09.2020 tarihli “İbraname Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu” başlıklı belgenin davacının isminin altındaki imzanın bağlayıcılığı ve ibra nedeniyle de davanın reddedilmesi gerektiğini, kazanın belirtildiği gibi meydana gelip gelmediğinin araştırılması gerektiğini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının tümüyle reddini, davanın … a ihbar olunmasını, tüm masraf ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, yangın sigorta poliçe kapsamında gerçekleşen risk nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delillerin toplanmasına geçilmiş, davacı tarafça davalı şirkete yapılan başvuruya dair dilekçe, yangın raporu, davalı yanca yapılan kısmi ödeme sonrası düzenlenen ibraname, olay tutanağı, şikayetçi ifade tutanağı, iş yerim sigorta poliçesi dosyaya sunulmuştur.
Davalı … şirketine müzekkere ile hasar dosyasının bir sureti getirilmiştir.
Davalı istemi gibi dava, dava dışı …’a ihbar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için zarara konu yangının gerçekleştiği yer mahkememiz yargı çevresi dışında olduğundan talimat yolu ile bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, Sigorta bilirkişisi, Oto Yedek Parçaları Konusunda Uzman ve Yangın bilirkişisinden oluşan 3’lü bilirkişi heyetinden alınan 29.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…21.12.2021 tarihli keşifte dava konusu olay mahalli incelenmiş, dosyadaki belgelerdeki değerler ve tespitler hepsi bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; Yangından hasar gören emteanın toplam bedelinin 250.000,00 TL olduğu, yangından hasar gören demirbaşın toplam bedelinin 29.778,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” görüşü mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı yanca rapora itiraz edilmiş, davacı bilirkişi raporu doğrultusunda dava miktarını ıslah etmiş ve eksik harcı yatırmıştır.
Mahkememizce bilirkişi raporundaki tespitler ve davalı itirazı dikkate alınarak taraflardan yandığı belirtilen ve ekspertiz raporunda geçen ancak dosyada olmadığı anlaşılan emtialara ilişkin tüm faturalar ve sevk irsaliyeleri ayrıca davalıya başvuru esnasında yandığı belirtilerek talepte bulunan demirbaş ve emtia listesi ile birlikte Mali Müşavir bilirkişiden yandığı iddia edilen emtialara ilişkin inceleme yapılarak yangın tarihinde davacının mal alış ve satış faturaları ile sevk irsaliyeleri incelenerek yangın sırasında ne kadarlık emtianın iş yerinde olduğunun tespit edilmesi için rapor alınmasına karar verilmiş, dosyanın tevdii edildiği Mali Müşavir bilirkişi 06.07.2022 tarihli raporunda özetle; “…Davacı yana ait Emtea Faturaları toplamının Kdv hariç 57.730,344 TL tutarında olduğu, ancak davacı yanın tespiti yapılan ve davacı adına düzenlenen faturaların davacı işletme defterine kayıt edilip edilmediğinin veya iade edilen ürün olup olmadığı, davacı yan tarafından satış faturalarına ilişkin bir belge sunulmadığından 08/05/2019 – 04/05/2020 tarihleri arasında alımı gerçekleştirilen emtiaların 18/06/2020 tarihinde meydana gelen yangında ne kadarının stokta olduğunun tespiti mümkün olmamakla birlikte takdiri yüce mahkemenize ait olduğu, dosyaya A4 kağıt üzerine dökümü yapılan … Listesinden 76.100,00 TL değerinde demirbaş bildiriminde bulunulduğu, davacı yanın Muhasebecisi SMMM … tarafından kaşe imzalı yazı ile “Mükellefin işyerini devir aldığından devreden kişi tarafından demirbaş faturası kesilmediğinin beyan edildiği” beyanı doğrultusunda dökümü yapılan demirbaşlara ilişkin faturaların mevcut olmadığından demirbaşlar yönünden takdirin yüce mahkemenize ait olduğu…” görüşü mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı ayrı ayrı beyanda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir örneği dosyaya sunulan iş yerim sigorta poliçesi bağıtlandığı, 18.06.2020 tarihinde davacının iş yerinde yangın hadisesi olduğu, yangında davacı iş yerinde bir kısım emtia ve demirbaşın zarar gördüğü, davalı yanca bunlara istinaden davacıya bir kısım ödeme yapıldığı ve sonrasında davacının davalıyı ibra ettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalı yanca yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığı, davacının bakiye zarar ve bedel alacağı olup olmadığı noktalarındadır.
Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda iş yeri kapasitesinin maksimum 250.000,00 TL tutarında emtia alabileceği ve ödenebilir demirbaş bedelinin ise 29.778,00 TL olduğu raporlanmıştır.
Bilirkişi raporunda ayrıca ekspertiz raporu ile uyumlu şekilde iş yeri kapasitesinin 250.000,00 TL’lik emtia barındırabileceği ancak iş yerinin depo olarak değil showroom olarak kullanıldığı, iş yerinde bu kadar malzeme olmasının ticari tehammüle ve iş yeri kullanım amacına aykırı olduğu raporlanmıştır.
Buna göre davacı iş yerinde ne kadar bir emtia ve demirbaş bulunduğunu ispat etmelidir. Ancak dosyaya buna ilişkin bir belge sunulamadığı gibi yapılan ticari defter incelemesinde de davacı iddiasını doğrular bir kayda rastlanmamıştır.
Mahkememizce davacı defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak olay tarihinde davacı iş yerinde ne kadarlık emtia bulunduğunun, fatura ve diğer kayıtlar incelenerek ortaya konulması için Mali Müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış, bilirkişi raporunda ekspertiz raporu ile uyumlu şekilde emtiaların 57.730,34 TL tutarında olduğu hesaplanmıştır.
Davacı ıslah dilekçesi ile emtia bedelinin 231.920,00 TL’ye çıkartmış ise de iş yerinde bu miktarda emtia bulunduğunu ve belirtilen tutarda zarara uğradığını ispatlayamamıştır. Davacının istenen tutarı davalıdan talep edebilmesi için öncelikle zararını ispat etmesi gerekmektedir. Davacı taraf ise istediği tutarın ispata yarar bir vesika getirememiştir.
Davalı taraf ekspertiz raporunda da tespit edilen ve dosya kapsamı ile de uyumlu şekilde poliçe limiti kapsamında davacıya ödeme yapmış ve davacı da davalıyı ibra etmiştir.
Davalı ibranamenin makbuz hükmünde sayılmasını gerektirecek şekilde bakiye zararını ortaya koyamamıştır. Davalı yaptığı ödeme ile poliçe kapsamında sorumluluğunu yerine getirmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacının ispatlanamayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın, başlangıçta alınan 170,78-TL’den mahsubu ile artan 90,08-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T’nin 13/4 maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 20/10/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır