Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2021/933 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/637 Esas
KARAR NO : 2021/933

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 04/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili şirketten … tur sözleşmesi imzaladığını, yurt dışında bulunan Experience Scotland adlı firma tarafından düzenlenen paket turun satışın gerçekleştirdiği ve müvekkili tarafından 1.700,00 GBP tutarı davalı hesabına, 500GBP tutarı ise … Ltd. Şti hesabına ödeme yapıldığını, taraflar arasında yazılı sözleşme imzalanmadığını, sözlü olarak sağlanan anlaşmaya istinaden müvekkili tarafından ödemelerin yapıldığını, 16/03/2021-19/03/2020 tarihleri arasında yapılması planlanan turun pandemi koşullarında gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, bunun üzerine müvekkilinin bedel iadesi yapılmasını talep ettiğini, ancak davalının iadenin sağlanamayacağını belirterek turun 6 ay sonrası olan 16/09/2020 tarihine ertelenmesine karar verildiğini, pandeminin giderek etkisini arttırması ve bilim insanları tarafından sürecin en az 1,5-2 yıl devam edeceğine dair açıklamalar yapılması üzerine müvekkili tarafından sözleşmenin fesih edilerek bedel iadesini talep ettiğini, paket turun iptali nedeniyle sözleşme bedelinin tamamının iadesi gerekirken müvekkili şirkete eksik ödeme yapıldığını, bunun üzerine İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2020/27608 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını ve başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, icra dosyasına itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 08/12/2021 tarihli dilekçesinde özetle; 04/08/2021 tarihinde İstanbul … Tüketici Mahkemesinde görülmek üzere açıldığını, ancak İstanbul … Tüketici Mahkemesi…E…. K. Sayılı kararında, uyuşmazlığı çözmekte görevli mahkemeyi Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlendiğini ve davanın görev nedeniyle kesin olarak reddine karar verildiğini ve mahkemenin vermiş olduğu kararının yerinde olmadığını belirterek davalı/borçlu, paket tur aracısı olarak tur hizmeti satışını gerçekleştirdiğini, davalı/alacaklı müvekkil 6502 sayılı tüketici korunması hakkında kanunun özel düzenlemesi sebebiyle tüketici sayıldığını, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… E. Sayılı dosyanın dava konusu bakımından görevsizlik kararı verilmesine, işbu dosya tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiş olduğunu ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekilinin 13/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı, 16/03/2020-19/03/2020 tarihleri arasında yapılması planlanan…Ltd. Şti. ‘den satın aldığını ve taraflarınca düzenlenmelerin yapıldığını, davacının şekil şartı olarak taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığını ileri sürmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır, paket tur sözleşmeleri yönetmeliği yazılı sözleşme varlığını, katılımcının tur detaylarına ait bilgileri öğrenebilmesi için belirlendiğini, davacı, esaslı unsurlara vakıf olduğunu, turun günleri, hangi saatte ne yapılacağını, tur içeriği davacı tarafından bilinmediğini, bu yönüyle sunulan iddia hakkın kötüye kullanılmasıdır, kaldı ki tur planı ve satışı … Ltd. Şti tarafından yapıldığını, 16/03/2020-19/03/2020 tarihleri arasında yapılması planlanan tur, özel bir tur olduğunu, katılımcıların yalnızca kendi arkadaş çevresinden oluştuğunu, dışarıya satışı olmayan bu tur, katılımcıların özel talepleri ile oluşturulduğunu, müvekkilin 3. Kişilerden alamadığı iade ödemeler nedeniyle, başka kişilere satışı yapılamayacak bir tur’un söz konusu olduğunu, davacı, 16/03/2020-19/03/2020 tarihleri arasında yapılması planlanan turun söz konusu pandemi koşullarında gerçekleştirilmesi mümkün olmadığını ve turun 16/09/2020 tarihine ertelenmesinin kararlaştırıldığını dair eksik ve hatalı bilgiler verildiğini, davacı her ne kadar 16/09/2020 tarihinden önce nisan ayında iptal talebini ilettiğini beyan etmiş ise de, huzurdaki davaya konu olayda planlanan tur başlangıç tarihi 16/03/2020’dir ve tura ilişkin ödemeler 3. Kişilere ödendiğini, müvekkili özel talep ile planlanan özel tur için 3. Kişilere ödemelerini gerçekleştirdikten sonra katılımcılar henüz mücbir sebep oluşmadan tura katılmakta vazgeçmiş olmalarına rağmen, turun ertelenmesini sağladıklarını belirterek mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün 2020/27608 Esas sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklindedir.
Aynı kanunun 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” demek sureti ile ticari dava kavramını açıklamıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında bir paket tur sözleşmesi yapıldığı, ancak ülke çapında yaşanan pandemi yasakları nedeniyle planlanan tur gerçekleşmemiş olduğundan davacının sözleşme uyarınca cayma bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davanın konusu paket tur sözleşmesinden kaynaklanmakta olup TKHK 51/9 maddesi uyarınca ticari veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde paket tur hizmetinden yararlanan tüzel kişilerinde bu kanun kapsamında tüketici sayılacağı dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme olan Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilip HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)Görev uyuşmazlığının çözümü ve yargı yeri tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır