Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/627 E. 2022/840 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/627 Esas
KARAR NO : 2022/840
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin 23/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 22/03/2021 tarihinde müvekkilleri, …, … …, …’e karşı yapılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Esas sayılı dosyasının İhtiyadi Haciz Kararı doğrultusunda gerçekleştirilen haciz neticesinde, müvekkilinin sağlık kurumu olmaları sebebiyle haciz baskısı ve tehdidi altında borçlu olmadıkları ödeme emrinin tebellüğ edilmesiyle borca itiraz edecekleri ihtiyati haczi kapak hesabıyla birlikte 493,463.00 TL olarak ödemek zorunda kalmış bulunduklarını, yapmış oldukları ödemenin borcun kabulü manası taşımadığını, zira ihtirazı kayıt ile ödenmiş olduğunu, davacı iki ticari işletme arasında ticari ilişkin bulunmadığını, müvekkili … A.Ş.’nin … marka adıyla sağlık hizmeti vermekte olup, müvekkili … … A.Ş.’nin … ‘da temizlik hizmetlerini yürütmekte olduğunu, … … A.Ş.’nin, yalnızca … ‘da temizlik hizmeti vermek üzere kurulmuş bir şirket olup, bu anlamıyla 2 müvekkili arasındaki organik bağın varlığının tartışmasız olduğunu, iki şirket arasında devam eden birbirine özgülenmiş hizmet ilişki doğrultusunda; … A.Ş.’nin, … … A.Ş. emrine 16/03/2021 ve 16/04/2021 tarihli ve toplam 750.000 TL bedelli 2 adet çek düzenleyip, teslim etmiş olduğunu, müvekkili … A.Ş. ile müvekkili … … A.Ş. arasında temizlik hizmetleri verilmesine ilişkin bir hizmet sözleşmesi bulunmakta olup, … … A.Ş.’nin vermiş olduğu hizmet karşılığında; … tarafından … … emrine … … şubesinden, keşide yeri İstanbul olan, 16.03.2021 vade tarihli … çek nolu, 375.000,00 TL bedelli ve … /… şubesinden, keşide yeri İstanbul olan, 16.04.2021 vade tarihli … çek nolu, 375.000,00 TL bedelli iki adet çek düzenlenmiş olduğunu, söz konusu bu çeklerin … … yetkilisi tarafından cirolandıktan sonra … tarafından çalınmak suretiyle piyasaya arz edilmiş olduğunu, çeklerin … …’nın elinden rıza dışı çıkması üzerine ; … Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/… E. Sayılı dosya ile çeklerin iptaline ilişkin hukuki yola başvurulmuş, yatırılan teminatla birlikte mahkemenin “çeklerin başkalarına ödenmemesi hususunda ödemeden men kararı” vermiş olduğunu, davalının, müvekkili şirketlerin bahsi geçen çek borcunu ödeyebilecek gücü olduğunu bilmekte ve hukuk dışı yolla iktisap ettiği çekleri tahsil ederek haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, müvekkillerinin, davalının bir an evvel ihtiyati haciz yolu ile karşılaştığı için mağdur olduklarını, bu nedenle ivedi şekilde bahsi geçen çek ile ilgili olarak yapılacak olan ihtiyati haciz ve icra takiplerinin durdurulması ve depo edilen paranın ivedilikle alacaklının hesabına geçmesinin engellenmesi maksadı ile İhtiyati Tedbir talep etme zorunluluğu bulunduğunu, böyle bir kararın verilmemesi halinde müvekkilinin borçlu olmadığı bir bedeli davalıya ödemek zorunda kalacağını beyanla; öncelikle İhtiyadi Tedbir taleplerinin kabulü ile Teminatsız Mahkeme Aksi karar alır ise teminat ile TAKİBİN DURDURULMASINA, ve PARANIN ALACAKLININ HESABINA GEÇİRİLMESİNİN ENGELLENMESİNE, …/… şubesine ait, keşide yeri İstanbul olan, 16.03.2021 vade tarihli 1106407 çek nolu 375.000 TL bedelli çek ile ilgili olarak müvekkillerinin açmış olduğu DAVANIN KABULÜNE, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, dava konusu çekin müvekkiline iadesine, davalı aleyhine %20’den az olmayacak Kötü Niyet ve %20’den az olmayacak HAKSIZ İCRA TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin takip alacaklısı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin keşidecisinin …, lehdarının … …, ikinci cirantanın …, üçüncü cirantanın … …, dördüncü cirantanın ise müvekkili olduğunu, davacıların iddiasının ise çekin … … şirketi yetkilisi … ‘in çantasından bir anda kaybolduğu veya çalındığı yönünde olduğunu, çekin kaybolduğu iddia edildiğine göre ilk şüphelinin de … olması gerektiğini, çünkü … … şirketinden sonraki cirantanın … olduğunu, …’ün ise dava konusu çekin keşidecisi … Hizmetleri şirketinin yetkilisi olduğunu, bu durumda iki ihtimal ortaya çıktığını, gerçekten bir suç işlendiyse ya baş şüpheli … olduğunu ya da davacıların çalıntı beyanlarının tamamen uydurmaca olduğunu, …’ün keşideci şirket yetkilisi olduğu ve davacıların birlikte hareket ettiği düşünüldüğünde kendi keşide ettiği çeki çalmadığının düşünülebileceğini, zaten … hakkında yapılan bir şikayet de olmadığını, dava kousu çek ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E sayılı dosyasıyla icra takibine konulmuş olduğundan yetkili ticaret mahkemelerinin de İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı … Hizmetlerinin dava konusu çekin keşidecisi olup davacının çekteki imzasına bir itirazı bulunmadığını, imzaların istiklali prensibi gereği lehtar imzasının sahte olması dahi keşideciyi sorumluluktan kurtarmazken davacılardan hiçbirinin çekteki imzasına itiraz etmemiş olduğunu, çekteki imzasına itiraz etmeyen ve şahsi bir defii ileri sürmeyen davacı … Hizmetlerinin çek nedeniyle müvekkiline karşı sorumluluğunun devam etmekte olduğunu, dava dilekçesinde, dava konusu çekin keşide edildikten sonra … … şirketine verildiğinin belirtilmiş olduğunu, davacı … Hizmetleri çekin, … … şirketine verdiğini belirttiğine göre davacı … Hizmetlerinin, dava konusu çeke hamil olmadığını, zaten çek iptal davasını açanın bu davacı olmadığını, dava konusu çekte hak sahibi olmadığından davacı … Hizmetlerinin aktif husumet ehliyeti de olmadığını, dava dilekçesinde çekin … … yetkilisinin elindeyken çalındığının iddia edilmiş olduğunu, davacı … …’nin dava konusu çekin lehtarı olup davacının çekteki imzasına bir itirazı olmadığını, davacıların iddiasında samimi olmaması bir yana TTK’nun 792.maddesinin; çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin, çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğunu hükme bağlamış olduğunu, müvekkilinin, çeki iktisap anında çekin çalıntı olduğu konusunda bir bilgisi bulunmadığı gibi davacı … …’nin buna ilişkin yazılı bir delil ibraz etmemiş olduğunu, zaten dava dilekçesinde müvekkiline atfedilen hiçbir kötüniyet iddiası da bulunmadığını, müvekkilinin soruşturma dosyasında şüpheli de olmadığını, davacı …’ün hem keşideci şirket yetkilisi hem de … … şirketinden sonraki ciranta olduğunu, yani bu davacının çekte hem keşideci şirket yetkilisi olarak hem de şahsi olarak cirosu bulunduğunu, diğer davacılar gibi bu davacının da çekteki imzalarına bir itirazı olmadığını, çekteki imzasına itiraz etmeyen ve şahsi bir defii ileri sürmeyen davacının çekten ötürü sorumluluğunun devam ettiğini, çekin davacı …’ün elinden çıktığına dair bir beyan olmadığını, o halde bu davacının çekte hak sahibi olmadığını, zaten çek iptal davasını açanın da bu davacı olmadığını beyanla; açılan davanın reddine, davacıların %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir … tarafından verilen 22/09/2022 tarihli bilirkişi raporu
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti ile takibin iptali istemine ilişkindir.
Dosya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/09/2021 tarih, 2021/… Esas- 2021/… Karar Sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş, yargılamaya mahkememizin 2021/… Esas Sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir.
Her ne kadar tefhim edilen kısa kararda sehven …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası yazılmış ise de, bu bir maddi hata olması sebebiyle aşağıda …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası olarak düzeltme yapılmıştır.
Mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir … tarafından 22/09/2022 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı … tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılları ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı … … A.Ş tarafından incelemeye sunulan 2020-2021 yılları ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı şirketler ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğuna dair herhangi bir bilginin dava dosyasına sunulmadığı, Davaya konu 16.03.2021 keşide tarihli çekin cirantalarından biri olan davalı … ’un Avukatı … ile iletişime geçilmiş ancak davalı yan vekili müvekkilinin tacir olmadığından herhangi bir ticari defter veya kaydı bulunmadığını sözlü belirtmiştir. Herhangi bir yazı belge iletilmemiştir. Davaya konu çekin, davacılar tarafından ciro edildikten sonra … ve Davalı … ‘un eline hangi surette geçtiği ve ne tür bir ticari muameleye dayandığı hususu belirsiz olup, ispata muhtaçtır…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dosya tetkikinden anlaşılacağı üzere; …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından davacılar aleyhine 375.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibe dayanak 16/03/2021 tanzim tarihli 375.000,00 TL meblağlı çek olduğu anlaşılmıştır. Menfi tespit davalarında ispat yükü davalı üstünde olup, alacaklı olduğu ispatlamak davalı tarafa düşmektedir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalının dava konusu çekten kaynaklı alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığının hesaplanamadığı anlaşılmakla, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davacıların davasının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan takibin iptaline karar verilmiş olup, ancak bir davada kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için haklı olmakla birlikte karşı tarafın kötü niyetinin somut bir şekilde ispatı gerektiğinden davalının kötü niyeti açıkça ortaya konulmadığından davacının kötü niyet tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacıların …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… esas sayılı icra dosyasında ve buna dayanak 16/03/2021 keşide tarihli 375.000,00TL bedelli, 1106407 nolu çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacılar adına başlatılan takibin iptaline,
2-Davacıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 25.616,25TL harçtan peşin alınan 6.404,07TL harcın mahsubu ile bakiye 19.212,18TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvuru harcı, 6.404,07TL peşin harç, 1.000,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 135,20TL olmak üzere toplam 7.598,57TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 55.500,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır