Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2022/293 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/512 Esas
KARAR NO : 2022/266
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekili 05/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin davalıdan ticari ilişkiye dayalı alacağı sebebiyle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, borçlu şirket ile gerçekleştirilen zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde ise anlaşma sağlanamadığını belirterek davanın kabulünü itirazın iptali ile takibin devamını, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının takip tarihi itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı, tarafların temerrüde düşüp düşmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca ve yetkiye dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin incelemede davalının icra takibine yetki yönünden itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere geçerli bir takip bulunması itirazın iptali davalarında dava şartıdır. Yetkili icra dairesinde takip yapılmaması da geçerli bir takibin bulunmadığı anlamına gelmektedir. Bu durumda icra dairesinin yetkisi öncelikle incelenmelidir. Para borcu götürülecek borç olduğundan alacaklının yerleşim yeri de yetkili olacaktır. (Takip tarihinde yürürlükte bulunan HMK 10. ve 6098 sayılı TBK 89. maddelerde gösterilen para alacağında davacı alacaklının ikametgahı icra müdürlüğünün ve mahkemesinin yetkisini ortadan kaldırmaz. Mahkemece taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığına dair, yani teslim olgusunun varlığına ilişkin davacının delilleri değerlendirilip, teslim var ise TBK 89. madde uyarınca davacının ikametgahı icra müdürlüğünün yetkili olduğu kabul edilip, davalının öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itirazı hususunun çözümlenmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi…19HD.2015/12892) Bu nedenle davacının yerleşim yeri de yetkili olduğundan, öte yandan taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereğince İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından davacının yetki icra dairesine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … düzenlemiş olduğu 01/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “davacı tarafın davalıdan alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile 4.652,00.-TL üzerinden davalı aleyhine takibe geçtiğini, davalının, icra takibine, takip miktarına, borca, faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı takibin devamı için huzurdaki davayı açtığını, davacı tarafça 2017-2018-2019 yılı ticari defterlerinin ibraz edildiğini, davacının ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğunun görüldüğünü, davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşıdığını, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde icra takip tarihi itibariyle davalıdan 4.652,17-TL alacağı olduğunun tespit edildiğini, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davalıdan 4.652,00.-TL alacağı olduğunu, davalının bu tutar kadar borcu olmadığı yönünde itirazları olması halinde somut bilgi ve belgelerini (dekont makbuz , çek vb.) ibraz etmesi gerektiğini, mevcut dosya kapsamında davalının icra dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğunu” mütalaa etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 07/12/2021 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin delil niteliğinde bulunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, dava konusu alacağın fatura bedellerinden kaynaklandığı görülmüştür. Hal böyle iken davalı tarafın cari hesap dolayısıyla davacıya 4.652,17 TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerin itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik iptaline, takibin devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle bu bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 930,4‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 317,77-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 258,47-TL harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve tebligat ve posta masrafından oluşan 29,50-TL olmak üzere toplam 948,10‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.652,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanunun 41. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00-TL’ lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır