Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/614 E. 2022/470 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/614 Esas
KARAR NO : 2022/470
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı … A.Ş. arasında petrol alımına
ilişkin olarak … A.Ş. Kaldıraçlı Varlık Alım Satımına Aracılık
Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili tarafından 17/04/2020 tarihinde davalı şirket hesabına
petrol alınmasına talimat vererek 55.000.-USD aktarıldığını ve geçerli hukuki ilişkinin
kurulduğunu, müvekkilinin, davalı şirket hesabına para yatırmasından sonra 22/04/2020 tarihinde, dava konusu
sözleşme neticesinde yatırılmış olan 55.000.-USD değerindeki paraya erişiminin engellendiğini, davalı şirket nezdindeki … numaralı hesabının hukuki ve sözleşmesel gerekçe olmaksızın
kapatıldığını ve parasına el konulduğunu, davalı şirketin müvekkilin sözleşme sonucu yatırdığı
paraya ulaşımını herhangi bir bildirim yapmaksızın engellediğini ve haksız kazanç sağlamak
maksadıyla hesabı kapatarak sözleşme konusu yatırım faaliyetine tek taraflı olarak son verdiğini, şirket hesabında bulunan ve davalı şirket tarafından el konulan 55.000.-USD’nin ödenmesi için
davalı şirkete 09/06/2020 tarihinde ihtarname gönderildiğini, 16/06/2020 tarihinde ihtarnameye
cevap veren davalı şirketin, müvekkilin şirkette bulunan başka hesaplarının açık olduğunu bildirerek
hesabın aktif olarak açık bulunduğunu ve hesapta ihtara cevap verildiği tarih itibarıyla 100.000.-USD
net varlığın bulunduğunu ikrar ettiklerini, konuya ilişkin şirket ile yapılan sonraki görüşmelerde
müvekkilin 24/10/2019 tarihinde hesaplarına gelen tedbir sebebiyle hesaplarının kapatıldığının beyan
edildiğini, gönderilen ihtarnamede dava konusu yatırıma ilişkin herhangi bir gerekçeli açıklama
yapılamadığını, davalı şirketin, müvekkilin davalı kurum nezdindeki herhangi bir hesaba 17/04/2020 tarihinde
müvekkil tarafından herhangi bir aktarımının mevcut olmadığını ifade ettikleri halde hesap
hareketlerinin özetinden anlaşılacağı gibi 17/04/2020 tarihinde müvekkili tarafından davalı şirket
hesabına 55.000.-USD aktarıldığını, taraflarınca Sermaye Piyasası Kurulu Aracılık Dairesi Başkanlığı’na … tarih ve … sayı
ile başvuruda bulunulduğunu, 19/06/2020 tarihinde ilgili birimden cevap verildiği, talebin Müşteri
Uyuşmazlıkları Hakem Heyetine gönderildiği ve aracı kurum uygulaması sebebiyle zarar etmeye
ilişkin olarak yargıya başvuru hakkının bulunduğunun bildirildiğini,
29/04/2021 tarihinde mağduriyetin giderilmesi adına arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak
anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin parasına erişemediği süreç boyunca petrole ilişkin sermaye takip edildiğindeyse
müvekkilin hesabının kapatılması sonrası süreçte büyük zararlara uğradığını, başka şirketlerle dava
konusu sözleşme akdedilmiş olsaydı ilgili artışın sağlanabileceğinin tespit edildiğini, hukuka aykırı olarak kapatılan hesapta güncel kur farkıyla müvekkilin vermiş olduğu teminat
oranlanarak yatırılan 55.000.-USD talimatın verildiği esnada işleme alınmış olması düşünüldüğünde,
müvekkil hesabında gerekli hesaplamalar yapıldığında 200.000.-USD mevcut olması gerekirken
müvekkilin hesabının 22/04/2020 tarihinde hukuka aykırı olarak kapatıldığını, hesaptaki paraya el
konulduktan sonra 1 lot değerinde büyük bir artış olduğunu ve müvekkilin mevcut parasının dışında
elde edeceği kâr bedellerinden de (toplam 200.000.-USD) mahrum bırakıldığını,
Bahse konu hesap kapatma işleminin müvekkil ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen ve taahhüt
altına alınan sözleşme hükümleriyle bağdaşmamakla beraber, müvekkilin yatırılması gereken
teminatı yatırmış olduğundan sözleşmede bulunan teminat çekincelerine dayanılarak da hesap
kapatılmasının öne sürülmesinin mümkün olmadığını, davalı şirket tarafından bildirimde bulunulmaksızın dava konusu hesabı kapatması, davalı şirketin
kötü niyetli bir şekilde haksız kazanç elde etme saiki taşıdığına karine olup, vekalet görevini kötüye
kullanarak müvekkilin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini, hesabı müvekkilin talimatı olmaksızın taraflar
arasındaki sözleşmeye aykırı olarak kapattığını,
Dava konusu alacağın kaynağı olan sözleşmeni feshi ile birlikte anaparanın 22/04/2020 tarihinden
itibaren yabancı paraya işleyen faizin ve sözleşmeye aykırılık sebebi ile müvekkilin uğradığı zararın
tazminini isteme zaruretinin hasıl olduğunu, asıl borç olan 55.000.-USD’ye ek olarak, davalı şirketin müvekkilin yatırdığı 55.000.-USD parasına
el koymasından dava tarihine kadar olan faizinde hesaplanarak ödenmesini ve hesaptaki paraya el
konulduktan sonra yatırım konusu 1 lot değerinin artışına ilişkin olarak müvekkilin mahrum
bırakıldığı kârın da ödenmesini” talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Sermaye Piyasası Kurulunun yetkilendirmesi ile geniş yetkili aracı kurum
olarak faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda emir iletimine aracılık faaliyeti, işlem aracılığı faaliyeti,
portföy aracılığı faaliyeti, bireysel portföy yöneticiliği faaliyeti, yatırım danışmanlığı faaliyeti, halka
arz aracılık faaliyeti, sınırlı saklama hizmeti faaliyetlerini yürüttüğünü, davacının müvekkil şirketin 30193 numaralı müşterisi olup 13/09/2019 tarihinde akdedilen
sözleşme uyarınca bu hizmetlerden faydalandığını, davacı vekilinin iddiasının aksine ilgili hesabın
17/04/2020 tarihinde açılmadığını, davacının … nolu hesabından Kaldıraçlı Alım-Satım işlemleri gerçekleştirdiğini, kaldıraçlı işlem
“yatırılan teminat tutarı karşılığında, döviz ve kıymetli madenler ile Kurulca belirlenecek diğer
varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda oluşturulmuş bir platformda ticari amaçla alım satım
işlemlerinden” oluşmakta olup, davacının müvekkil şirket nezdinde yer alan hesaplarına yatırmış
olduğu teminatlar karşılığında 1/10 kaldıraç ile işlem yaptığını, davacının müvekkil şirket nezdinde halen hesabı bulunduğunu, davacıya ait hesabın hiçbir zaman
kapatılmadığını, davacının 55000.-USD’sine el konulduğunu iddia ettiği 22/04/2020 tarihinden sonra
7 ay boyunca müvekkili şirket nezdindeki hesaplarından kaldıraçlı alım-satım işlemleri yapmaya
devam ettiğini, davacının en son işlem gerçekleştirdiği tarihin 23/11/2020 olduğunu, hesabın
22/04/2020 tarihinde kapatıldığı iddiasının gerçek olmadığını, davacının 23/11/2020 tarihinden sonra alım-satım işlemlerine devam edememesinin sebebinin
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… S.sayılı dosyasından davacının tüm mal varlığı
üzerine tedbir konmuş olduğunun, davacının defalarca dile getirdiği “hesabına erişimin engellenmiş” olmasının, müvekkili şirketin
tasarrufu ve takdirinden bağımsız olarak ve dava dilekçelerinde vurgulanan 22/04/2020 tarihinden 7
ay sonra 23/11/2020 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… S.sayılı talebi
üzerine T.C. … Sulh Ceza Hakimliği’nin 2020/… D.iş sayılı “el koyma ve tedbir” kararına
istinaden yapıldığını,
17/04/2020 tarihinde müvekkili şirket nezdindeki hesabına yatırdığı 55.000.-USD’sine el koyduğu
iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirkete ilgili tarihte yatırılmış hiçbir para olmadığını, ilgili tarihteki USD hesabının
bulunduğu tüm bankalardan alınan hesap ekstrelerindeki kayıtlardan, 17/04/2020 tarihinde 55.000.-
USD veya muadili TL para yatırıldığına dair hiçbir kaydın bulunmadığını, bu tutarın hiçbir zaman
müvekkili şirket hesaplarına yatırılmadığını,
Müvekkil şirketin müşterilerinden ancak ve sadece banka üzerinden para kabul ettiğini, hiçbir şekilde
nakit tahsil ve tediye işlemi gerçekleştirmediğini, davacı tarafından da müvekkiline para yatırıldığına
dair bir belge sunulamadığını, bu konudaki tek delilin kendi beyanları olduğunu, davacı tarafından sunulan ekstrelerdeki işlemlerin, davacının ilgili tarihte yapmış olduğu kaldıraçlı
alım-satım işlemlerini göstermekte olup para yatırıldığı şeklinde kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından delil olarak sunulan hesap ekstrelerindeki işlemlerin, davacının 17/04/2020
tarihinde OILUSD (petro/dolar) kontratında açmış olduğu … ile 20/04/2020 tarihinde yine aynı kontratta … nolu pozisyonların 22/04/2020 tarihinde 17:19:22-17:25:19 aralığında sırasıyla, 10.469.-USD, 10.496.-USD, 10.474.-USD, 10.812.-
USD, 10.801.-USD olmak üzere toplamda 53.052.-USD pozisyon zararıyla kapatıldığını
gösterdiğini, zarar ile ikame edilen dava tutarı dikkate alındığında, davacının kendi yanlış yatırım
kararları nedeniyle hesabında oluşan zararı, tamamen haksız ve mesnetsiz olarak ikame ettiği bu dava
ile müvekkil şirketten tazmin etmeye çalıştığını,
Davacı tarafın, müvekkil şirket nezdindeki hesapta 17/04/2020 tarihinde 3 lot ve 20/04/2020 tarihinde
2 lot olmak üzere toplam 5 lot OILUSD alış (buy) pozisyonunu açtığını, dava dosyasına sunulan
hesap ekstresinin yalnızca bu pozisyona ilişkin olduğunu, bu işlemlerde kullanılan tutarın ne zaman
müvekkil şirket hesabındaki hesabına gönderildiğine ilişkin olmadığını, dava konusu hesaptan çekilen ve yatırılan tutarları gösterir tablo görüldüğü üzere, davacının
23/09/2019, 30/09/2019, 12/11/2019, 06/12/2019, 10/03/2020, 16/03/2020, 01/07/2020 ve
06/08/2020 tarihlerinde olmak üzere toplam 574.011.-USD tutarında nakit yatırdığını; 01/11/2019,
22/11/2019, 12/11/2020 (2 kez), 18/11/2020, 20/11/2020 ve 23/11/2020 tarihlerinde olmak üzere
245.084.-USD tutarında nakit çektiğini, müvekkil şirket nezdindeki işlemler sonucunda 301.927.-
USD zarar ettiğini,
Davacının 17/04/2020 ve 20/04/2020 tarihlerinde davacı tarafından OILUSD kontratında pozisyon
açılmış olması müvekkil şirket’e 55.000.-USD nakit yatırıldığını ya da gönderdiğini göstermediğini, davacının hesabına 22/04/2020 tarihinde el konulduğu iddiasına rağmen, 01/07/2020 ve 06/08/2020
Tarihlerinde para yatırma ve 12/11/2020 (2 kez), 18/11/2020, 20/11/2020 ve 23/11/2020 tarihlerinde
5 kez para çekme işleminin gerçekleştirildiğini, hesaba 22.04.2020 tarihinde el konuldu ise bu
işlemleri nasıl yapılabildiğinin davacı tarafından açıklanması gerektiğini, hatta hesabındaki nakdin … Başsavcılığı’nın talebi üzerine T.C. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine T.C. … Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile tedbir konulmasının hemen öncesinde hesaptan tamamen çekilmiş olması hususunun, davacı tarafından
kendi aleyhine bir soruşturma yürütüldüğü ve hesabına tedbir konabileceği yönündeki değerlendirme
veya bilginin bir sonucu olup olmadığı konusundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu,
Hesap ekstresinin incelenmesi sonucunda davacı hesabına 22/04/2020 tarihi itibarıyla el
konulmadığı, hesabına erişimin engellenmediğinin görüleceğini, davacı hesabında 22/04/2020
tarihinden … Cumhuriyet Başsavcılığı talimatına istinaden tedbir konulduğu 24/11/2020
tarihine kadar 1036 adet alım satım işlemi gerçekleştirildiğini, 22/04/2020 tarihinde davacının
53.025.-USD zarar etmesine neden olan işlemlerin davacının kendi yazılı talimatı ile
gerçekleştirildiğini, davacının yazılı talimatı ile OILUSD pozisyonlarının güncel fiyattan
kapatılmasını talep ettiğini, talimatın müvekkil şirket tarafından yerine getirildiğini, davacı talimatı
ile yapılan OILUSD pozisyonlarının kapatılması işleminde hukuka aykırılık iddia etmenin imkanı
olmadığını, bu tarihten sonra davacı tarafın hesabından yaptığı tüm işlemleri uygun bulduğuna ilişkin
yazılı mutabakat verdiğini, akdedilen sözleşmenin 5.maddesinde açıkça yatırım kuruluşunun, dolaylı zararlar, kâr mahrumiyeti veya manevi zararlardan sorumlu olmayacağı hükmüne yer verildiğini, müvekkil şirketin davacının
pozisyonlarını kendi talimatı ile kapatmasında kusurunun bulunmadığını,
Davacının el konulduğunu iddia ettiği 55.000.-USD nin geri ödenmesi ile birlikte bu tutarın yatırıma
yönlendirilememesi nedeniyle mahrum kaldığı 200.000.-USD’lik kârın da tazminini talep ettiğini,
davacının talep konusu hesaplamayı ne şekilde yaptığının anlaşılamadığını, ancak ilgili tutarın
dosyaya sunulan hesap ekstresinden 17/04/2020 ve 22/04/2020 tarihlerinde OILUSD’de sahip olduğu
5 lotluk pozisyonların, kendi talimatı olmasına rağmen eğer kapatılmamış olsa idi ulaşacağı iddia
edilen 200.000.-USD’lik değer olduğunun düşünüldüğünü, davacının bu iddiasını da, eğer bir başka
kurumda hesap açmış olsa idi kâr elde edeceğine dayandırdığını, öncelikle bu iddianın, 17/04/2020 tarihinde davacı tarafından müvekkil şirket hesabına yatırılan
herhangi bir para olmaması ve hesabında bu tutara yakın tutarda oluşan zararın ise ilgili pozisyonların
kendi yazılı talimatına istinaden kapatılması sonucunda ortaya çıktığı göz önüne alındığında hukuken
kabul edilebilir olmadığını, kabul alamına gelmemekle beraber, davacı eğer pozisyonlarını kapatma talimatı vermiş olmasaydı
bu pozisyonları ne zaman ve hangi fiyattan kapatacağına ilişkin hesaplamaları somut bir gerçekliğe
dayandırmanın mümkün olmadığını, bu hesaplama yönteminin davacının pozisyonlarını en kârlı anda
kapatacağı varsayımına dayandığı, bu varsayımın hukuken dayanıksız olduğunu, yapılacak bu tür
bir hesabın ancak bir tahmine dayandırılabilecek olup böylesi bir zarar hesabının hukuk nezdinde
geçerliliğinin olamayacağını, mahrum kalınan zarar hesabının dahi belirli bir öngörüsünün olması,
makul ve açıklanabilir olması gerektiğini, hayatın olağan akışında hiç kimsenin 55.000.-USD’lik yatırımına hukuka aykırı olarak el koyan bir
kurum ile çalışmayı sürdürmeyeceğine şüphe bulunmadığını, 22/04/2020 tarihinde hesabına el
konulduysa bu tarihten sonra 7 ay boyunca para yatırma/çekme işlemleri ile binlerce alım-satım
işlemlerinin yapılamamış olmasını beklemek gerektiğini, hal böyleyken davacı tarafın “tek taraflı inisiyatif” “el koyma” gibi ifadelerinin yanıltıcı olduğunu
ve davacının kendi yatırım kararlarının sonucu olan zararını kötü niyetli olarak müvekkil şirketten
tahsil etmeye çalıştığının anlaşıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişi heyetine verilerek rapor alınmıştır.
Alınan kök raporunda; “Kaldıraçlı İşlemlerde Risk Bildirim Formunda; Kaldıraçlı alım satım işlemlerinin çok riskli
olduğu, kaldıraç etkisi nedeniyle, düşük teminatla işlem yapmanın piyasada lehe çalışabileceği gibi
aleyhe de çalışabileceği ve bu anlamda kaldıraç etkisinin yüksek kazançlar sağlayabileceği gibi
yüksek zararlara da yol açabileceği ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiği, yetkili
kuruluşun yapılacak işlemlere ilişkin aktaracağı bilgiler ve yapacağı tavsiyelerin eksik ve
doğrulanmaya muhtaç olabileceğinin dikkate alınması gerektiği,
Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin olarak yetkili kuruluş personelince yapılacak teknik ve temel
analizin kişiden kişiye farklılık arz edebileceği bu analizlerde yapılan öngörülerin gerçekleşmeme
olasılığının bulunduğu, yetkili Kuruluşlar tarafından kaldıraçlı alım satım işlemleri sonucunda kayba
uğranılmayacağı, kaybın kontrol altında tutulacağına veya kayba uğranılması durumunda ek teminat
çağrısı yapılacağı konularında garanti verilemeyeceğinin dikkate alınması gerektiğini, bazı piyasa
koşulları altında, pozisyonunu likide etmenin veya makul bir fiyat veya risk değerlendirmesi
yapmanın çok zor veya imkansız olduğunun görebileceğini, bu durumun piyasa nakit sıkıntısında
olduğunda, elektronik veya işletim sistemlerinde bir arıza olduğunda veya genel olarak ‘mücbir
sebepler’ olarak adlandırılan durumların varlığında olabiliceğini, ‘Stop loss’ talimatı gibi şarta bağlı
emir verilmesine rağmen bu emirlerin bazı piyasa koşullarında yerine getirilememesinin herhangi bir
piyasanın askıya alınması veya kapatılması, veya Yatırım Kuruluşu’nun verdiği fiyatı etkileyen
şartların ortadan kalkması veya bu şartlarla ilgili bir sorun oluşması veya bu tür bir piyasada/durumda
işlemler için limit dayatılması veya alışılmadık şartların oluşması
ya da herhangi bir döviz kurunda ve/veya ilgili piyasada aşırı hareketlilik yaşanması gibi durumları
kapsadığını, müşteri teminatının belirtilen seviyenin (%10) altında olması durumunda (stopout)
pozisyonlarının tamamen ya da bir kısmının kapatılabileceğini bilmelisi gerektiğini, sistemde
otomatik pozisyon kapatma olduğunun bilincinde olmak gerektiğini ve otomatik pozisyon kapatma
sonrasında oluşacak zararlardan müşterinin sorumlu olduğunun bilincinde olması gerektiği hususları
belirtilmektedir.
1- 17/04/2020 tarihinde davalı … A.Ş. nezdindeki … nolu davacının hesabına nakden para yatırılmadığı veya gönderilmediği, 17/04/2020 tarihinde 6 lot, 20/04/2020 tarihinde 2 lot olmak üzere 8 lot OILUSD (buy)
alış pozisyonu açıldığı, 21/04/2020 tarihinde 3 lot, 22/04/2020 tarihinde 5 lot OILUSD
pozisyonunun kapatıldığı,
3- Likidite sağlayıcısı … SA tarafından OILUSD petrol ürününe ilişkin tüm
pozisyonların likidite edileceği bilgisinin iletilmesi sebebiyle yatırımcılara davalı Şirket
tarafından gönderilen yazıya göre 22/04/2020 tarihi TSİ ile 18:00’a kadar kapatılmayan
pozisyonların re’sen otomatik olarak kapatılacağı bilgisi verildiği,
4- Bu bildirim neticesinde, davacı yan tarafından talimat vermek suretiyle OILUSD açık
pozisyonlarının kapatıldığı ve bu pozisyon kapatmadan dolayı 53.052.- USD zarar ettiği,
5- 30193 nolu hesabın 23/11/2020 tarihine kadar kapatılmadığı ve işlem yapılmaya devam ettiği” bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar mahkememizce yerinde görülmemiş, davanın konusu ve değeri itibariyle davacının tanık dinletme istemi kabul edilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça yatırım amacıyla davalı menkul kıymet yatırım şirketine 55.000 USD yatırıldığı ve hesap blokeleri sonrası bu paraya ulaşılamadığından bahisle paranın ve kar mahrumiyetinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Alınan bilirkişi raporunda, davacının iddia ettiği bir meblağın davalı tarafça alı konulduğu veya ödenmeden zarara sokulduğunda dair bir kayıt bulunmadığının tespit edildiği, dava konusunun yatırım hesabından yapılan işlemlere ilişkin olduğu, bunların kayıtlarının tutulduğu, davacının talimatlarına göre işlemlerin yapıldığı ve zarar doğduğu, davacının bir yatırımcı olduğu, yaptığı işlemleri riskli olduğunu bilerek işlem yapıp talimatlar verdiği, davalının aracı kurum olduğu, davalının bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sunulan bilirkişi raporu ve dosyası belgelerden iddia edildiği gibi 55.000,00 USD’nin davalı tarafa verildiğine dair bir kayıtta bulunmamıştır. Bu para yatırılmış ise de, nereye ve ne şekilde yatırıldığı bilirkişi tarafından da tespit edilmemiştir.
Davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğu ve iddiasının ispatlamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat oluşmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davası sübuta ermediğinden REDDİNE,
2- Alınması gereken red harcı 80,70TL olup, peşin alınan 8.162,20TL harçtan mahsubu ile artan ‬ 8.081,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 40.947,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır