Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/570 E. 2022/585 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/570 Esas
KARAR NO : 2022/585 Karar

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 25/01/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 01/04/1991-31/10/2006 tarihleri arasında davalının sahibi olduğu…Otel de satın alma ve muhasebe müdürü olarak çalıştığını, davalı işveren yetkilisi…’un 31.10.2006 tarihinde müvekkilinin iş akdini otelin zararda olduğu bahanesiyle feshettiğini, milli ve resmi bayramlar ile yılbaşı tatili dahil sürekli çalıştığını, mesai saatlerinin haftanın 6 günü 09.00-24.00 arası olduğunu, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, işten çıkarıldığı 2006 yılında aylık brüt 1.800TL ücret aldığını, işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 04/03/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının 01.06.1994 tarihinde satın alma ve muhasebe elemanı olarak işe başladığını, davacının ilkokul mezunu olarak satın alma ve muhasebe müdürü olmasının mümkün olmadığını, davacının 05.06.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu surette işçi olma sıfatını kaybettiğini ve işveren sıfatına haiz olduğunu, 29.04.2002 ve 09.04.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile 3 yıl süreyle imza yetkisi aldığını, bu sebeple 20.10.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına kadar söz konusu yetkilere sahip olduğunu, bu durumun ücret bordrolarından anlaşıldığını, Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenmiş 02.10.2004 tarihli … yevmiye nolu davacıya ait imza sirkülerinin ekte sunulduğunu, şirketin sahibi ve yetkilisi…’un 2001-2013 yılları arasında hakkında yürütülen bir ceza kovuşturmasına bağlı olarak kaçak durumuna düştüğünü, bu sırada davacının usulsüz yollarla hem imza yetkilisi, hem yönetim kurulu üyesi hem de şirket ortağı olarak göründüğünü, bütün bunlara rağmen davacının iş akdinin tüm hakları ödenerek sona erdirildiğini, ayrıca davacının şirket sahiplerinin akrabası …’un kasten yaralanması olayına da karıştığını, davacının yönetim ve temsil yetkisi almış olması nedeniyle işçi sıfatını kaybettiğini, bu nedenle uyuşmazlığın İş Mahkemelerinin görev alanına girmediğinden davanın görev yönünden reddi gerektiğini, talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu, şirketi temsil ve ilzama yetkili olan davacının organ sıfatını kazandığı tarihte iş ilişkisinin sona erdiğini, davacının yönetimde yer almadan önce işçi vasfını taşıdığı kabul edilse dahi söz konusu tarihlere göre genel zamanaşımı süresi olan 10 yıllık sürenin dolduğunu, işçi olduğu kabul edilmemekle birlikte davacının kendisini en son aylık 1.500TL brüt ücret almış gibi gösterdiğini, bu tutarın gerçek dışı olduğunu, davacının diğer tüm alacaklarının zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:
-Mali Müşavir …’in sunduğu 01/03/2022 tarihli bilirkişi kök raporu ve 12/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 05/06/2000 ile 31/10/2006 arası taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinden kaynaklı TTK 394 maddesi uyarınca alacak talebine ilişkindir.
İstanbul … İş Mahkemesinin esas dosyasından tefrik edilen… Esas 2021/327 Karar sayılı Görevsizlik kararı neticesinde mahkememize iş bu dosya tevzi edilmiştir.
Davacının davalıya ait işyerinde 01/04/1994 – 31/10/2006 tarihleri arasında çalıştığı, bu döneme tekabül eden 05/06/2000 ile 31/10/2006 tarihleri arasında davalı şirkette %1 oranında hisse sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu dönemde davalı şirkette ortağı olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Buna karşın, davacının talep ettiği bu alacak yönünden zamanaşımı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Türk Borçlar Kanununun 147/1-4. Bendinde: “…Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar..” belirtilen alacak kalemleri için 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıkça ifade edilmiştir.
Somut olayda; davacının 05/06/2000 ile 31/10/2006 tarihleri arasında şirket ortağı olduğu, görevsiz mahkemede açılan dava tarihinin 25/01/2016 olduğu, dava tarihi itibari ile 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu anlaşılmakla davacının davacının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 80,70TL karar harcından peşin alınan 29,20TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır