Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/565 E. 2023/29 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/565 Esas
KARAR NO : 2023/29
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili firma ile davalı firma arasında gerçekleşen ticari ilişki gereği müvekkili firması davalı tarafa 200.000,00 TL’lik çek verdiğini, bu çekler karşılığında davalı taraf ise aynı değerde mal tesliminde bulunmayı taahhüt ettiğini, davalı tarafın müvekkili firmasına 120.000,00 TL değerinde mal tesliminde bulunduğunu, geri kalan 80.000,00 TL değerinde emtiayı teslim etmediğini, buna karşılık davalı tarafın müvekkilinden aldığı çeklerin bedellerini bankadan tahsil ettiğini, davalı tarafın bütün talep ve girişimlerine rağmen taraflarına taraflarına teslim etmesi gerekli 80.000,00 TL değerindeki emtiayı müvekkiline teslim etmediğini, bunun üzerine taraflarınca 80.000,00 TL’nin tahsili için davalı şahıs firması aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açmış oldukları icra takibine davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkili şahıs firmasının alacağının taraf ticari defterleri ve cari hesap ekstreleri incelendiğinde açıkça gözükeceği halde davalı tarafın kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, öncelikle icra dosyasına vaki haksız ve dayanaksız itirazın iptaline karar verilmesini ve takibin devamına karar verilmesini, ayrıca haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ödeme emrinde borcun dayanağı olarak herhangi bir belge gönderilmediğini, İİK 58/3 ve 61/1 maddeleri gereğince takip bir belgeye dayanıyor ise onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin zorunlu olduğunu, taraflar arasında gerçekleşen ticari işten kaynaklı tüm edimlerin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, müvekkiline ait dosyada mübrez vergi dairesi raporları incelendiğinde müvekkilinin bir çok farklı alıcıyla iş ilişkisi bulunduğunu ve bu ticari ilişkilerinin basiretli bir iş insanı olarak yürüttüğünün açıkça görüleceğini, davacı tarafın doğrudan icra takibi başlatmış olması ve temerrüde dahi düşürmediği müvekkiline karşı açmış olduğu bu davanın anlaşılamamış olduğunu, davacı tarafın hakkaniyete uygun olmayan bu taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiğini bildiği halde icra takibi başlatan kötü niyetli alacaklı aleyhine %20’den az olmamak üzere takip tutarının %50’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 80.000,00 TL asıl alacağa takip tarihi olan 12/08/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça hak düşürücü süre, ilk itiraz ve zamanaşamı definde bulunulmuştur.
Mahkememizce yapılan incelemede; icra takibinde davalının itirazının davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belge bulunmaması, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sabit olması karşısında alacağın artık para alacağı( götürülecek borç) niteliğine kavuşması ve zamanaşımı süresi içinde alacağın takip konusu edilmesi nedenleri ile davalı itiraz ve defi yerinde görülmemiştir.
Taraf delillerinin toplanılmasına geçilmiş, … Vergi Dairesine müzekkere ile davalının karşılaştırmalı BA/BS Formları celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Tuna Vergi Dairesine müzekkere ile davacının 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ekinde davaya konu e fatura örneklerini dosyaya sunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, 06.06.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı açısından: Davacı şirketin 2020 yılı ticari defterlerinin TTK ilgili hükümlerine göre açılış ve kapanış beratlarının yapıldığı defterlerin delil niteliğine haiz olduğu ve ticari defterlerinde davalıdan verilen avans nedeniyle cari hesapta 181.640,00 TL alacağı işli olduğu, davacının ticari defterlerinde davalıdan 181.640,00 TL alacağı kayıtlı iken davalı aleyhine 80.000,00 TL talepli itirazın iptali davası ikame edildiği, yukarıdaki bölümlerde yapılan incelemede davacının ticari defterlerinde kayıtlı 18.360,00 TL tutarlı fatura yönünden davalıya borçlu olduğu, 156.600,00 TL fatura yönünden de bu faturayı BA formunda davalıdan satın aldığı mal/hizmet faturalarını vergi olarak bildirmiş olması karşısında faturaya konu alacağı varlığının ispat edilmiş olduğunun kabulü gerektiği, (Yargıtay 19.HD.’nin 10/04/2017 tarihli 2016/7490 E., 2017/2932 K.sayılı emsal kararı) somut davamızda davacının, davalıya verdiği avans çekleri yönünden 156.600+18.360 – 200.000 = 25.040,00 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Davacının bu alacağına takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekecektir.
Davalı açısından: Davalının iddiası ve savunmasına göre davacıdan 200.000,00 TL avans almış ve davacıya 3 adet fatura ile 184.032,00 TL tutarlı mal/hizmet faturası kesmiş ve alınan avanslar nedeniyle davacıya 15.968,00 TL, 9.072,00 TL tutarlı faturanın davacıya teslim, tebliğ edildiğine dair hiçbir belge ve bilgi görülmediğinden bu fatura nedeniyle de 9.072,00 TL olmak üzere toplamda 25.040,00 TL borçlu olduğu mütalaa edilmiştir. Eğer davalı taraf 9.072,00 TL tutarlı fatura ile bu fatura içeriklerini (özellikle içerik 20.000 adet Toz Maskesi) davacıya teslim ettiğini ispat edebilirse, bu kez davacının, davalıdan 25.040-9.072 = 15.968,00 TL alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerekecektir…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflarca beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Taraf itirazları değerlendirilmiş olmakla, 13.10.2022 tarihli duruşmamızda kök rapor hazırlayan bilirkişiden, davalının birden fazla cari hesabının birleştirildiği, davacının da bu yönde cari hesaptan düşüm yaptığı yönündeki kabulü, dosya kapsamındaki BA-BS kayıtları da incelenerek davacının davalıdan alacağı olup olmadığı hususunda ek rapor hazırlanılası istenilmiş, 20.10.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…davacı tarafça dosyaya yeni bir belge ve evrak sunmadığı, bilirkişi raporuna yapılan itirazları değerlendirme sonucunda kök raporda varmış olduğum tespit ve kanaatimi korumaktayım. Bu sebeple ek rapor ile kanaatimi değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı…” görüşümü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı tarafça itiraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacının davalıya 200.000,00 TL tutarlı avans çeki teslim ettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının aldığı ödeme karşılığı teslim etmesi gereken ürünleri davacıya teslim edip etmediği, bu kapsamda davalı tarafça davacıdan iadesi gereken fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı noktalarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan raporda seçenekli hesaplama yapılmıştır.
Mahkememizce raporun incelenmesinden davacının 200.000,00 TL lik çeki davalıya verdiği, karşılığında davalı yanca 156.600,00 TL ve 18.360,00 TL tutarlarında ticari emtianın davacıya teslim edildiği, teslim edilmeyen ürün karşılığı davacının davalıdan bakiye olarak 25.040,00 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davacı her ne kadar 156.600,00 TL lik faturaya konu ürünlerin kendisine teslim edilmediği iddiasında bulunmuş ise de faturanın BA beyanı ile vergi dairesine bildirilmesi ve bu durumun malın teslimine karine teşkil etmesi karşısında bunun aksinin davacı yanca ispatı gerekmektedir.
Davacı … Vergi Dairesi’ ne müzekkere ile düzelteme kaydının celbini istese de; kendisi tarafından yapılan muhasebeleştirme, defter tutma işlemine dair kaydın kendisinde olması yahut olması gerektiği, bunun davacı tarafça dosyaya sunulması gerektiği, bir tarafın elinde bulunan kayıt ile ilgili yazışma yapılmasının gereksiz zaman, emek kaybına yol açacağı gibi yargılama gideri oluşturacağı, ayrıca davacı yanca kaydın neden sunulamadığına ilişkin bir açıklama getirilmediği, buna ilişkin delil sunma yükümlülüğünün davacıda olduğu, ayrıca bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacı kayıtlarında buna ilişkin bir düzeltmenin bulunmadığının raporlanması ile gelen BA/BA kayıtlarında da böyle bir düzeltmeye rastlanmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının bu istemi yerinde görülmemiştir.
18.360,00 TL lik faturaya ilişkin ise ihtilaf bulunmamaktadır. Fatura davacı ticari defterlerine kayıt edilmiş; davalı tarafından ise BS beyanı ile vergi dairesine bildirilmiştir.
Rapora yer verilen 9.072,00 TL lik fatura yönünden yapılan değerlendirmede ise her ne kadar bu fatura davacı tarafça defterlerine işenmemiş, BA beyanı ile vergi dairesine bildirilmemiş ise de davalı yanca BA beyanı ile vergi dairesine bildirilmesi karşısında artık malın teslim edildiğine ilişkin ispatk külfetinin üzerine alındığı, mal teslimine ilişkin yazılı belge de sunulmadığı, bu husustaki ispat külfetinin yerine getirilmediği kabul edilerek anılan tutar davacı alacağından mahsup edilmemiştir.
Sonuç olarak usul ve yasaya uygun kök ve ek bilirkişi raporu dikkate alınarak mahkememizce davacının davalıdan 25.040,00 TL alacaklı olduğu benimsenmiştir.
Davacı, icra takibinde takip öncesi faiz talebinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulü ile, takibe yapılan itirazın 25.040,00 TL asıl alacak üzerinden iptali cihetine gidilmiştir.
Alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının ise bu konudaki isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline; takibin 25.040,00 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.710,48 ₺ harçtan peşin alınan 966,20 ₺’nin mahsubu ile bakiye 744,28 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 966,20 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.600,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 500,80 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 906,84 ₺’sinin davacıdan; 413,16 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır