Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/54 E. 2021/65 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/54 Esas
KARAR NO : 2021/65
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin çek hesabının bulunduğu … Bankası … Şubesinin … iban numaralı hesabına ait 31.01.2021 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çekin altındaki imzanın müvekkili şirket yetkisilisine ait olmadığını, çıplak gözle dahi bakıldığından imzanın yetkiliye ait olmadığının göründüğünü, müvekkilinin bilgisi ve rızası hilafına tanzim edildiğini doldurulduğunu ve imzalandığını, çekte hamil görünen taraf ile müvekkili arasında ticari ilişkinin olduğunu, çekin kötü niyetli kişiler tarafından bankaya ibrazı halinde telafisi mümkün olmayacak zararların doğmaması için çekin ödenmemesi hususunda ödeme yasağı kararı verilmesini ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 818/1-s maddesi atfı ile TTK 757/1 maddesi gereği zayii olduğu iddiası ile çekin iptali talebine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 645–849. maddeleri arasındaki üçüncü kitapta kıymetli evrak düzenlenmiştir.
TTK nun 651–653. maddelerinde kıymetli evrakın genel olarak zayi nedeniyle iptali, TTK nun 657. maddesinde nama yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali, TTK nun 661–669. maddelerinde hamile yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali ele alınmıştır.
TTK nun 757–765. maddelerinde kambiyo senetlerinden poliçenin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 778/1-ı maddesinin yaptığı atıf gereğince kambiyo senetlerinden bononun zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususu ile TTK nun 818/1-s maddesinin yaptığı atıf gereğince (TTK nun 764/2. maddesi ile 765. maddesi hükümleri hariç olmak üzere) kambiyo senetlerinden çekin zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususları düzenlenmiştir.
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir ve yahut hamile karşı menfi tespit davası ve yahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Yukarıda belirtildiği üzere keşidecinin zayi nedeniyle iptal davası açma hakkı da bulunmamaktadır. Keşideci; kaybettiği çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde T.T.K.’nun 790-792 maddeleri uyarınca hasım gösterip, borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak ve o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamalarında da bu husus açıkça ortaya konulmuştur. Nitekim yüksek mahkeme 2014/6648 Es; 2014/12228K sayılı kararında “Dava, çek iptali istemine ilişkin olup, TTK’nın 651.maddesi uyarınca çek iptali davasını ancak hamil açabilir, keşideci açamaz.” denilmektedir. Daire başka bir kararında ise “Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu çekin iptaline karar verilmiş ise de keşideci, çekin kaybolması, çalınması gibi zayi nedenine dayanarak iptal davası açamaz. ” şeklinde aynı doğrultuda içtihatta bulunmuştur.
Dava dilekçesindeki açıklamalara ve dosya kapsamına göre davacının keşidecisi olduğu çekin zayi nedeniyle iptalini talep etmesine karşın, keşidecinin çek iptali davasını ikame edemeyeceği belirlenmiş olup; öte yandan hamili belli olan bir çeke ilişkin olarak lehtara husumet yöneltilerek ancak menfi tespit veya istirdat davası açılabileceği, böylece huzurdaki davanın hasımsız olarak görülemeyeceği; HMK 320. Maddesi gereğince dosya üzerinde üzerinden yapılan inceleme neticesinde araştırmayı ve davacının duruşmada bizzat dinlenmesini gerektirir başkaca bir hususun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı harçtan mahsubuna,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/01/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.