Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2023/341 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/495 Esas
KARAR NO : 2023/341
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03/09/2021 tarihli dilekçesi ile, borçlu davalı ile müvekkili şirket arasında ticari ilişkiye dayalı cari hesap borcu sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, borçlu şirket ile gerçekleştirilen zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde ise anlaşma sağlanamadığını, taraflar arasında anlaşmazlık son tutanağı tutulduğunu beyanla davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyaya yapmış olduğu itirazın iptalini ile takibin devamını, davalının kötüniyetli olduğunu ve haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 04/10/2021 tarihli cevap dilekçesi ile, açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, şirket merkezinin adresinin …’da bulunduğunu ve yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, esas yönünden ise davayı kabul etmediklerini, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde belirtilen sebepler ile borcu kabul etmediklerini beyanla, davanın yetki yönünden ve diğer itirazlarında göz önünde bulundurularak tümden reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Davalı yetki itirazında bulunmuşsa da taraflar arasındaki ticari ilişkinin inkar edilmemesi , buna göre alacağın para alacağı, yani götürülecek borçlardan olması ile davacı ikametgah icra daireleri ile mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı itirazına değer atfedilmemiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından borçlu … aleyhine 5.052,00-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren %19,50 yıllık avans faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı yanca senet protestosu dosyaya sunulmuştur.
… Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak tarafların 2019-2020 yıllarına ait karşılaştırmalı BA/BS formları dosyamızı kazandırılmıştır.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 08/03/2022 tarihli raporunda özetle;”…Dava konusunun; davacı … Ltd Şti ile davalı … … San ve Tic Ltd Şti arasında ticari ilişkiden kaynaklı olarak cari hesap borcu nedeni ile davacı – şirket tarafından davalı hakkında ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı dosyası kapsamında takip başlatılmış olup; borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takip durmuş olduğu, davalının ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı takibine yaptığı, itirazın iptaline ve takibin devamına kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesi isteminden ibaret olduğu, davacı şirketin 2018.2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacı ticari defter kayıtlarında, davalı tarafa kesmiş olduğu faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği, dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı; davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 5.052,48 TL alacaklı olduğu, davacı yanın davalı yanı noter ihtarnamesi ile temerrüde düşürmediği, ticari defter incelemesi sayın mahkeme tarafından belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafın incelemeye katılmamış olduğundan davalı tarafın ticari defter incelemesinin yapılamadığı, davacı ynın icra takibinden önce temerrüde düşürülecek işlem yapılmadığından, temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, icra takip tarihi olan 15.04.2019 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 5.052.00 TL cari alacağa fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa tahsiline kadar işleyecek yıllık %19,5 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile işleyecek faiz hesaplanabileceği, davacı tarafından talep edilen icra inkar tazminatı konusundaki kararın münhasıran mahkemenize ait olduğu… Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Mahkememizin 1 nolu ara kararı gereğince dosya kapsamında alınan kök bilirkişi raporu, davalı defterlerinin incelenmemiş olması buna karşın davalı tarafça sunulan ödeme belgeleri dikkate alınarak anılan makbuzların davalı defterlerinde olup olmadığı, davalı defterlerine göre davacıya borcu bulunup bulunmadığı ve taraflarca sunulan beyan ve itirazlar dikkate alınarak önceki bilirkişiden ek raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi 01/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”…Davacı şirketin 2018,2019 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığı, davacı ticari defter kayıtlarında, davalı tarafa kesmiş olduğu faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği, dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı; davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 5.052,48 TL alacaklı olduğu, mahkemenin davalı tarafın ticari defter tasdik bilgilerini mail yolu ile tarafıma ulaştırmış olmasına itibar etmesi halinde davalı şirketin 2018-2019 yılı ticari defterlerinin, lehine delil niteliğinin olduğu, davalı şirketin ticari defter incelemesi neticesinde davacı yandan 763.47 TL alacaklı olduğu, davacı şirket ve davalı şirket ticari defterleri kayıtları karşılıklı olarak incelendiğinde; senet ödemelerinin ve 9.767,71 TL tutarındaki senet protestosunun davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklı olarak uyumsuzluk olduğu, davalı şirket ticari defter kayıtlarında, davacı tarafından kesilen faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği ancak yapılan senet ödemeleri ve senet ödemelerinden kaynaklı protesto tutarları ile ilgili kayıtların ticari defterlerinde görülmediği, ilgili senet protestosuna ilişkin belge ve bilgi dava dosyası kapsamında görülmemiş olduğundan bu hususta mahkeme’ye davacı şirket tarafından sunulması durumunda değerlendirileceği… Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince rapor karşı beyan ve itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizin 17/11/2022 tarihli duruşması 2 nolu ara kararı gereği … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak … …’in isticvabına kararı verilmiş olup, … … isticvap beyanında..”Ben davacı … Limited şirketinde 02/02/2016 -15/02/2019 tarihleri arasında pazarlamacı olarak görev yapmaktaydım. Bana göstermiş olduğunuz tahsilat belgeleri altındaki imzalar bana aittir. Nitekim çalıştığım dönemde bu tarz şekilde pek çok tahsilat yapmıştım. Çünkü ben Amasya, Tokat, Ordu, … bölgelerinde pazarlamacı olarak çalıştığım dönemde satışları bizzat yaptım ve tahsilatları gerek çek ve senet olarak, bazen de şirketin vermiş olduğu pos makinesi ile visa karttan aldık. Dönem dönem nakit olarak tahsilat yaptığımızda oluyordu. Nakit tahsilatların şirkete EFT ile gönderilmesinde şahsımdan EFT ücreti kesildiğinden ve bunu şirketten alamadığımdan şirket yetkilileri bana nakit paraları kargo ile göndermemi söylemişlerdi. Bunu bana bölge koordinatörü … söylemişti. Bu şekilde Niksar da Evlat Ticaret, Tokat’ta … şirketi ve Niksar Kayalar şirketi, Amasya’da Kaleyolu şirketi ile bu şekilde çalıştığımızı hatırlıyorum. Ben yaptığım bütün tahsilatları davacı şirkete gönderdim. Benim bilgim bundan ibarettir” Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 16/02/2023 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince … …’in beyanı, davacı tarafça dosyaya sunulan ceza mahkemesi kararındaki belirtilen alındı belgeleri ile dosyamızdakilerin uyuşup uyuşmadığı, ilgilerinin olup olmadığı, tüm bunlara göre davacının alacağının miktarının tespiti için önceki bilirkişinin ek rapor tanzim etmesine karar verilmiş olup, bilirkişi 07/03/2023 tarihli raporu özetle;”…Davacı şirket ve davalı şirket ticari defterleri kayıtları karşılıklı olarak incelendiğinde;,dava dosyasına sunulan ceza mahkemesi kararında belirtilen alındı belgeleri incelendiğinde; işbu belgelerin davalı … Ltd Şti ile ilişkili olduğu, neticeten davacının ticari defterlerinde davalı şirket cari hesabına ait 5.052,48 TL alacaklı olduğu…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında süre gelen ticari ilişki olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ile alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 08/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı kendi kayıtları muvacehesinde icra takibinde talep ettiği tutar kadar davalıdan alacaklı görülmüştür.
Davalı her ne kadar inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye sunmamışsa da Yargıtay’ ın yerleşik uygulamasına göre ödeme belgesinin her aşamada dosyaya delil olarak sunulabileceği ile bunun dikkate alınması gerektiğinin kararlaştırılması ve davalı tarafça da dosyaya ödeme belgesi sunulduğundan, sunulan belgeler ile birlikte bilirkişiden ek rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Bilirkişi 01/06/2022 tarihli ek raporunda ise “davacı şirket ve davalı şirket ticari defterleri kayıtları karşılıklı olarak incelendiğinde; senet ödemelerinin ve 9.767,71 TL tutarındaki senet protestosunun davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmamasından kaynaklı olarak uyumsuzluk olduğu, davalı şirket ticari defter kayıtlarında, davacı tarafından kesilen faturaları ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği ancak yapılan senet ödemeleri ve senet ödemelerinden kaynaklı protesto tutarları ile ilgili kayıtların ticari defterlerinde görülmediği” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı tarafça bilirkişi raporundaki belirtilen eksiklik doğrultusunda alacağını gösteren evraklar ile protesto belgesi dosyaya sunulmuştur.
Bilirkişi her ne kadar ikinci ek raporunda davacının davalıdan 5.052,48 TL alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim etmişse de bu rapora mahkememizce itibar edilmemiştir. Zira bilirkişi raporda hem ceza mahkemesi dosyasında sunulan ödeme belgeleri ile dosyaya sunulanların örtüştüğünü belirtmiş hem de davacının davalıdan alacaklı olduğu görüşüne yer vererek rapor içeriğinde çelişkiye düşmüştür.
Dosya kapsamına sunulan kayıtlar ile davacı alacağını belgelendirmiştir. Ne var ki davalı da bunun karşısında tahsilat makbuzları ile ödemelerini ispatlamıştır.
Talimat mahkemesi yolu ile isticvap edilen ve davacı para( tahsilat) makbuzlarında imzası bulunan … …, davacı adına davalıdan tahsilat yaptığını kabul etmiştir.
Yine … Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararında … …’ in davacı adına tahsil ettiği paraları şirkete teslim etmediği gerekçesi ile … hakkında “Hizmet Nedeni İle Güveni Kötüye Kullanma” suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
Ceza mahkemesi kararında bir kısım tahsilat makbuzunun seri numarası bulunduğundan bunların davalınını dosyaya sundukları ile uyumlu olup olmadıkları yönünde bilirkişiden ek rapor tanzim istendiğinde bilirkişi “ceza mahkemesi kararında belirtilen alındı belgelerinin davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. İle ilişkili olduğunu ancak bunların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını” raporlamıştır.
Tahsilat makbuzlarının ticari defterlere işli olmaması tek başına alacağın devam ettiği ve borcun ödenmediği olarak yorumlanamaz.
Ödeme beyanı yazılı belge, davacı eski çalışan beyanı ve kesinleşen ceza mahkumiyet kararı ile sabittir. Öyle ki davacı mahkememizin 14/04/2022 tarihi celsesinde … …’ in kendi çalışanı olduğunu kabul etmiş ancak tahsilat yetkisi olmadığını iddia etmiştir. Bunun karşısında davalının, davacı çalışanının kendisinden başka birçok tahsilat yaptığı ve ceza mahkemesi kararındaki tanık beyanları ayrıca bizzat … ‘ in davacı adına tahsilatlar yaptığı yolundaki beyanı karşısında dava dışı …’ un davacı adına tahsilat yaptığı anlaşılmıştır.
Bunlarla birlikte davacının talepte bulunduğu miktar kadar( 5.052,00 TL) tutarında tahsilat makbuzu da dosya kapsamında yer almaktadır. Var ise bir zararı, davacının bunu iç ilişki kapsamında çalışanınından talep etmesi gerekmektedir. Aynı alacak, mükerrer olarak davalıdan talep edilemez.
Açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuşsa da davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının da bu isteminin reddi cihetine gidilmiştir.
6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun zorunu arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
Dosyadaki arabuluculuk ilk ve son tutanaklarından, davalının ilk toplantıya katılmadığı görülmektedir. Bu nedenle 6325 Sayılı Kanunun 18A/11 fıkrası gereği yargılama giderlerinin tamamından davalı sorumlu tutulmuş, dava reddedilmesine karşın davalı lehine vekalet ücretine hükmolunmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(İstanbul BAM 31. Hukuk D. 2021/1238E-2021/1148K)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
3-Alınması gerekil 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılan 61,02 TL den mahsubu ile bakiye 118,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 62,02-TL peşin harç ile 59,30-TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama esnasında tebligat, müzekkere, bilirkişi ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.616,00-TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Davalı arabuluculuk görüşmesine katılmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğundan HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibar ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır