Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2023/644 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484 Esas
KARAR NO : 2023/644
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 30/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket ile davalı firma arasında yapılan 15.04.2020 tarihinde sözleşme gereği, … na çeşitli muhteviyatta gıda ve içecek gönderdiğini, sözleşmeye göre, müvekkil firma davalının … … Şubesinde bulunan … iban numaralı hesabına ürünlerin bedelini yatıracağı, ürünlerin toplam değeri 189.000,00 USD olduğunu, ilk ödemenin 56.700,00 USD’nin müvekkil tarafından 30.04.2020 tarihinde davalının hesabına yatırıldığını, ancak davalının ürünleri ürünleri teslim etmediğini, sözleşmede tazminat başlıklı madde gereğince teslimi gerçekleşmeyen her gün için 1000 Amerikan Doları cezai şart konulduğunu belirterek, ödeme günü olan 30.04.2020 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte günümüz Türk Lirası karşılığı olarak 56.700,00 Amerikan Dolarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 13/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacının iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında her hangi bir sözleşme olmadığını, müvekkilimizin sözleşme kapsamında yüklendiği herhangi bir ediminin bulunmadığını, davacının 30.04.2020 tarihinde müvekkiline ait … … şubesinde bulunan … numaralı iban hesabına 56.700 Amerikan Doları yatırdığını iddia etmiş ise de müvekkil şirketin hesabına böyle bir paranın gelmediğini belirterek, davacının haksız hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davacı tarafça davalıya para gönderilip gönderilmediği, davalı tarafça bu paraya istinaden davalıya mal verilip verilmediği, taraflar arasında sözleşme olup olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin niteliği, davacının cezai şart alacağı olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişinin kök ve ek bilirkişi raporunda özetle; ” … sayılı yasa gereği yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının esas alınacağı belirtilmiştir. Faiz oranının tespiti mahkemenin takdirlerine bırakılmıştır. Sözleşmenin tazminat başlıklı 6. Bölümünün 3.maddesinde ; Satıcının 30 iş günü içinde nakliyeyi yapmaması halinde, satıcı, nakliye tamamlanana ve sonuçlandırılana kadar alıcıya her bir gün için 1000 USD para cezası ödemek zorundadır.” Şeklinde yazılı olduğu görülmüştür. Bu hükme göre 56.660,00 USD’nın davalı hesabına yatırıldığı 05.05.2020 tarihinden itibaren olmak üzere 30 gün sonra günlük 1.000,00 USD cezai şart ödenmesi gerekeceği, Davacı … … tarafından Davalı … A.Ş.’nin T.C. … Bankası A.Ş. …/İstanbul Şubesindeki … numaralı iban hesabına yatırılan 56.660,00 USD 40,00 USD muhabir banka masrafı 56.700,00 USD tutarın,(Banka dekontu ile sabit) sözleşmede belirtilen ürünlerin davalı tarafından vadesinde ve vadesinden sonra da teslim edilmediği anlaşıldığından, söz konusu tutarın, Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere davacıya iade edilmesi gerekeceği, davacının, davalının banka iban hesabına yatırdığı tutara, Devlet Bankalarının yabancı paraya 1 yıl vadeli mevduata verdikleri en yüksek faiz oranında faiz uygulanması gerekeceği…” mütalaa etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi …’nın 20/09/2023 tarihli duruşmada İsticvap edildiği, şirket yetkilisinin isticvabında; “Ben davalı … Şirketinin son altı yıldır temsilcisiyim şirketin kurucu ortağıyım, bu şirket üzerinden ithalat ve ihracat gerçekleştiriyoruz, davacı … ben tanımam, kendisi ile herhangi bir tanışıklığım olmadığı gibi herhangi bir alışverişimiz de olmamıştır, kendisinden ihraç etmek üzere bir mal satın almadık, ben 2019 yılının 5. Ayında komşum olan…’e elden 87.000,00 Dolar borç para vermiştim, kendisi bu borcu bana hesap üzerinden aktaracağını söyledi ve benden şirketin hesabını istedi, benim ismim dünya genelinde yaygın olduğundan böylesinin daha kolay olacağını söyledi. Bunun üzerine ben de kurucu ortağı olduğum … Şti’nin banka hesabını verdim, benim bundan başka da şirketlerim vardır, ancak benden borç para isteyen ihap benim bu şirketimin komşusudur, bu nedenle bu şirketin hesap numarasını verdim, parayı aktarmasını istedim, bunun üzerine hesaba para … tarafından gönderilmiş, şirket hesabına para giriş çıkışı fazla olduğundan o esnada kimin gönderdiğine bakmadım, yalnızca şirket hesabına 56.700,00 dolar gönderildiğini gördüm, göndericinin adına bakmadım, ihap borç verdiğim paranın geri kalan kısmını ise dava açıldıktan sonra bana elden ödedi, davacı ile yetkilisi olduğum şirket arasında herhangi bir ticari ilişki yoktur, ben davacının ismini şirkete para gönderdiğini dahi dün avukatım bana gönderilen paranın dekontunu gösterince gördüm, bu para dava dışı ihap’ın borcu için hesabına gönderilmiştir, davacı ile şirket arasında ticari ilişkiye dayalı herhangi bir ticari ilişkisi yoktur, Davacı iddiaları doğru değildir. “Dediği görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları ticari defter ve kayıtları ile deliller, müzekkere cevapları, davacının sunduğu sözleşme asılları, SGK yazı cevapları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilek; davacının davalı ile akdettikleri sözleşme gereğince ürün alımında anlaştıklarını iddia ettiği, ürün alımı amacıyla gönderdiği 56.700Amerkan Doları’nı sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi sebebiyle geri istediği ve sözleşmeye dayalı olarak cezai şart isteminde bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı yan ise, davacı ile böyle bir sözleşme akdedilmediğini, ticari ilişki kurulmadığını, sözleşmede adı geçen kişilerin şirket yetkilisi olmadıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı şirket yetkilisinin mahkememizce isticvap edilmesinde, şirket yetkilisi davacının kendisine para gönderdiğini kabul etmiş, ancak paranın dava dışı kişinin şahsi borcu sebebiyle gönderildiğini beyan etmiştir.
Davacı yanın mahkememize ibraz ettiği sözleşme asılları incelendiğinde, davalı yanın sözleşmede ıslak imzasının bulunmadığı, kaşenin ıslak kaşe olmadığı anlaşılmış, sözleşme ve proforma faturada ismi geçen davalı şirketi temsil ettiği iddia olunan kişilerin davalı şirket çalışanı olmadıkları anlaşılmakla davacı yanın davalı yan ile sözleşme ilişkisi kurduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle davacının sözleşmeye dayalı olarak talep ettiği cezai şart talepleri yönünden dava reddolunmuştur.
Davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya ödediği bedelin iadesi talepleri yönünden ise; davalı şirket yetkilisi paranın hesabına geldiğini ikrar etmiş, ancak ödemenin farklı bir borç ilişkisinden kaynaklandığını beyan etmiştir. Ancak davalı yan cevap dilekçesinde davacının kendilerine böyle bir ödeme yapmadığını beyan etmiş ve delillerini iddiası çerçevesinde mahkememize sunmuştur. Davalı şirket yetkilisinin ödemeyi ikrar ettiği, ödemenin sebebi olarak gösterdiği borç ilişkisinin ispatlanamadığı, bu nedenle de davacının davalı şirkete yaptığı 56.700USD’nin sebepsiz zenginleşme kapsamında değerlendirileceği anlaşılarak davacının davalıdan 56.700USD’yi sebepsiz zenginleşmenin vuku bulduğu (paranın gönderildiği) 05/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte isteyebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 56.700USD’nin 05/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı yanın cezai şart istemleri bakımından davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 32.534,68 TL harçtan peşin alınan 8.133,67TL harcının mahsubu ile bakiye 24.401,01TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 8.133,67TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı olmak üzere toplam 8.192,97TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 207,00TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.207,00TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.186,08TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 72.679,20TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 8.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair;Gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, …Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.17/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır