Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2022/107 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/467 Esas
KARAR NO : 2022/107 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 18/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş.- … Şubesine ait Keşidecisi … Ltd. Şti. Cirantalardan biri … Ltd. Şti. Olan, 28/02/2018 keşide tarihli ve 45.000,,00TL ve 30/03/2018 keşide tarihli ve 48.000,00TL bedelli çeklere ilişkin müvekkili şirket aleyhine … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibinin harçları yatırılarak esas takibe geçildiğini, müvekkili şirket aleyhine hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibinden müvekkili 14/07/2021 tarihinde gelen ödeme emri tebligatı ile haberdar olduğunu, takip dayanağı işbu çeklerdeki …Tİc. Ltd. Şti.’ne ait imza ve kaşe, müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kişinin el ürünü olmadığından bu çekteki imzayı açıkça inkar ettiklerini, çekin arkasında yer alan kaşenin müvekkili şirketine ait olmadığını, çekte ciranta olarak görünen müvekkili şirketin çekteki ne keşideciyle ne de diğer cirantalarla hiçbir ticari ilişkisi bulunmadığını, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, icra takibinde borcun dayanağı olarak gösterilen çeklerin çalıntı çekler olduğunu, imza ve kaşenin sahteliği hususunda … CBS’ye taraflarınca suç duyurusunda bulunulduğunu, imza ve kaşenin sahteliği sebebi ile icra takibinin iptali konusunda … 14. İcra Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyası ile icra takibine itiraz davası açıldığını, bu nedenlerle tedbiren ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile müvekkili hakkında başlatılan icra takibinin durdurulmasına ve yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takip alacaklısının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet ve inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin takip alacaklısı davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 09/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ikame edilen işbu davada davacı şirket yetkilisi …’ün davacı olarak kabul edilmesi mümkün olmadığını, davanın bu davacı açısından husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu çekte lehtar … olduğundan bahse konu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, açıklanan sebeple …’ün ikame edilen davada davacı olarak kabul edilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından … aleyhine başlatılan icra takibi bulunmadığından … ‘ün ‘borçlu’ sıfatı da bulunmadığını, davanın bu yönüyle husumet yönünden reddi gerektiğini, takibe konu çek üzerinde yer alan kaşe borçlu … şirketine olduğunu, kaşede yazan unvan ve vergi numarası birebir borçlu şirketle aynı olduğunu, davacı borçlunun diğer takip borçluları ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı iddiası soyut ve sorumlu olduğu çek bedelini ödememek adına yapılan bir itirazdan öteye gitmediğini, davacı borçlu tarafından dosyaya itirazlarını ispatlamaya elverişli delil sunulmadığından tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, davaya konu icra takibine dayanak olan çekte davalı müvekkilinin ciranta konumunda olduğunu, bu nedenle davacı/borçlu ile müvekkilinin arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını, bu durumdan alacaklı/davalının borçlunun imzasının sıhhatini bilebilecek bir konumda olmadığının kabulü gerektiğini, bu nedenle de takip yapmakta kötü niyetleri olmadığı için ilgili Yargıtay kararları gereğince de haklarında kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, bu sebeplerle, icra takibinin tedbiren durdurulması talebinin reddine, İhtiyati Tedbir talebinin reddine, davanın usulden reddine, davanın tümden reddine, lehlerine %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacı aleyhine … 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Yargılama aşamasında, davacı vekili ve davalı vekilinin tarafların sulh olduğunu bildirdiği, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; konusuz kalan dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70TL ret harcının peşin alınan 2.784,55TL harçtan mahsubu ile artan 2.703,85TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep bulunmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
6- Tensip ara kararı uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararı sebebiyle Mahkememiz kasasına alınan 02/09/2021 tarihli 33.000,00TL bedelli teminat mektubunun talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır