Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/445 E. 2022/651 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/445 Esas
KARAR NO : 2022/651
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 03.01.2014 tarihinde müvekkili sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile kıyı boyu caddesi kavşağı istikametinde … bulvarını tkaiben sağ şerit üzerinde seyir halinde iken plakası bilinmeyen bir aracın sol arka taraftan gelerek sıkıştırması sebebiyle fren yapması ve sağa manevra ile hareket etmesi ile kaldırıma çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu kazada müvekkilinin maluliyetinin Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine göre … Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan 31.03.2021 tarihli ATK raporu ile sürekli engel oranını %13,2 geçici iş göremezlik süresinin 5 ay olarak belirlendiği, kazaya karışan karşı taraf araç tespit edilemediğinden davalının zarardan sorumlu olduğu, tüm bunlara göre müvekkilinin maluliyete uğraması nedeniyle toplamda 6.100,00 TL maddi tazminatın davalıdan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Öncelikle zaman aşımı itirazında bulunduğunu, kusurun davacı tarafta olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, mahkemece davanın reddine karar verilmemesi halinde müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri ile tedavi gideri sorumluluklarının bulunmadığını, özetle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, soruşturma dosyasının bir sureti UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, … Tıp Fakültesi … Hastanesinden ve … Üniversitesinden davacının tedavi kayıtları getirilmiştir.
Davalı yanca hasar dosyasının bir sureti dosyamıza sunulmuştur.
… Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere ile davacının kaza nedeniyle herhangi bir rücuya tabii ödeme alıp almadığı sorulmuş, buna ilişkin cevap dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için öncelikle tarafların kusur durumlarının tespit ve tayini için dosya … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesine gönderilmiş, dairenin 11.05.2022 tarihli raporunda “davacı sürücü … ‘ün %100 oranında kusurlu olduğu” raporlanmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı yanca rapora karşı beyanda bulunulmuş, davacı ise herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır.
Kusur raporu ile birlikte davacının yaralanması nedeni ile maluliyetinin tespiti için dosya … ATK … İhtisas Dairesine gönderilmiş, dairenin 02.09.2022 tarihli ön raporu ile davacının en yakın eğitim ve araştırma hastanesine sevki ile davacının istenen hususlarda muayenesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 03.01.2014 tarihinde … Bulvarını takiben seyir halinde olduğu sırada trafik kazasına karıştığı ve bu kazada yaralandığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık gerçekleşen kazada davacı ile davacının iddia ettiği dava dışı aracın kazada kusur durumları, davalının davacının yaralanmasında ve var ise maluliyetinde sorumlu olup olmadığı noktalarındadır.
Bunun tespiti için öncelikle tarafların kusur yönünden rapor alınmasına karar verilmiş ve … Adli Tıp Kurumunun 11.05.2022 tarihli raporunda dosyadaki davacı ve tanık ifadeleri ile kaza tespit tutanağının birlikte değerlendirilmesinde hız kadranının 75 km de takılı kalması ve olayın oluş şekli dikkate alındığında davacının mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyri sırasında şerit değiştirme manevrasını gerçekleştirmek istediği esnasında sevk ve idare hatasından dolayı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kazanın gerçekleştiği raporlanmıştır.
Gerçekten de kaza mahallinde hız limiti 75 km’dir. Ayrıca kaza tespit tutanağında da belirlendiği gibi davacının aracı kazadan sonra 5. Viteste takılı kalmıştır. Bunlarla birlikte gerek soruşturma dosyasında gerekse mahkememiz dosyasında davacı tarafça bunun aksi ortaya konulamamıştır.
Dosyamız kapsamındaki bilirkişi raporu kazadan sonra tanzim edilen kaza tespit tutanağı ile de uyumludur.
Tüm bunlara göre dosyaya sunulan ve tarafların eşit kusurlu olduğunu belirten uzman mütalaasına ATK raporunda olduğu gibi mahkememizce de itibar edilmemiştir. Kaldı ki davacı tarafça ATK kusur raporuna itirazda bulunulmamıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49. Maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermek ile yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiil ile başkasına kasten zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Açıklandığı üzere, bir kimsenin karşı tarafa haksız fiilden kaynaklı tazminat isteminde bulunabilmesi için karşı taraf davalının kusurlu olması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki kusur raporuna göre ise gerçekleşen kazada davacı tam kusurludur. Öyle ki davacının varlığını iddia ettiği dava dışı araca ilişkin olarak bir tespit veya belirleme yapılamamıştır.
Sonuç olarak gerçekleşen kazada davalının sorumluluğu bulunmadığından davacının ispatlanamayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ispatlanamayan davasının reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL harcın, başlangıçta alınan 59,30-TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 6.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davalının yüzüne karşı davacı vekilini yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.13/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır