Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/428 Esas
KARAR NO : 2023/302 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, buna karşılık davalı, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamı 3.442,81TL olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı taraf tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmediğini, toplam tutarı 3.442,81 TL olan faturalar icra müdürlüğü dosyasına sunulduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, bu doğrultuda, davalı tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle haklı davalarının kabulüne, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü …E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 06/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilinin adresinin Bahçelievler olduğundan genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yerinin yetkili olması sebebi ile yetkili mahkemeler Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, ödeme emrine 20.02.2020 tarihinde süresi içerisinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, dava tarihi dikkate alındığını, İİK anlamında hak düşürücü nitelikte olan itirazın iptali davaa açma süresi geçmiş olup davanın reddi gerektiğini, takibe dayanak faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının alacaklarının tamamının zaman aşımına uğradığını, müvekkili bir müddet gönderilerini davacı kargo firması vasıtası ile gönderdiğini, aralarında cari usulde ödeme gerçekleştiğini, ancak bir süre sonra gönderdiği paketlerin desi ve ücret hesaplamalarının kendi hesaplamalarıyla uyuşmadığını fark ettiğini, başlarda hataen yapıldığını düşünerek bu duruma itiraz etmemiş ise de durumun alışkanlık haline getirildiğini görmesi üzerine kargo şubesine bildirdiğini, ancak bu hatalı hesaplamaların devam etmesi üzerine müvekkili borçlarını kapatarak ilgili kargo firması ile çalışmayı sonlandırmak mecburiyetinde kaldığını, öncelikle müvekkilin borçlarını ödediğini beyan ederek eğer müvekkilin davalıya borcu var ise bu borcun hangi gönderilere ait olduğunun araştırılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddini, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davacıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası aslı,
-Mali Müşavir…’in 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporu,
-Kargo taşıma uzmanı…’in 01/02/2023 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının …Taşımacılık A.Ş. olduğu, borçlusunun … olduğu, takip konusu alacak miktarının 3.442,81TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 18/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 20/02/2020 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne süresinde itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir…’in 21/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı … A.Ş ‘nin 2019 Yıllarında E-defter sistemine tabi olduğu ve 01.01.2019-31.12.2019 dönemlerine ilişkin olarak her ay yasal süresi içerisinde yasal defterlerin GİB’e gönderildiği ve onaylarının alındığı, dolayısıyla yasal defterlerin davacının lehine delil olarak kullanılabileceği, davacı …Kargo tarafından davalı www… .com- …adına davaya konu faturaların düzenlendiği, Davalının, www. … .com- … adına tescil edilmiş bir mükellefiyetinin olmadığı, dolayısıyla defter incelemesi yapılamayacağı, İstanbul … İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyası ile 12.02.2020 tarihli icra takibinin alacaklısının davacı … A.Ş., olan borçlu ise davalı www. … .com … olduğu, 3.442,81 & Asıl alacağının tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davacı tarafın yasal defterlerine göre; 12.02.2020 takip tarihi itibariyle davacı …’nin Davalı…’tan 3.442,81 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın; “gönderdiği paketlerin desi ve ücret hesaplamalarının kendi hesaplarıyla uyuşmadığını fark ettiğini, öncelikle müvekkilinin borçlarının ödediğini beyan ederek eğer müvekkilinin davalıya borcu var ise bu borcun hangi gönderilere ait olduğunun araştırılmasını talep ettiklerini, davalı yanın iddia ettiği faturaların hangi tarihli, ne kadar büyüklükteki, ne kadar ağırlıktaki, ne kadar desideki eşyalara ait olduğuna dair ölçüm belgelerini de sunarak mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini,” ancak söz konusu incelemenin bilirkişilik uzmanlık alanımızın dışında olduğu,…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mali müşavirin sadece defter yönünden inceleme yaptığı “faturaların hangi tarihli, ne kadar büyüklükteki, ne kadar ağırlıktaki, ne kadar desideki eşyalara ait olduğuna dair ölçüm” yönünden inceleme yapmak üzere mahkememizce resen görevlendirilen Kargo taşıma uzmanı …’in 01/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…taşımacılık sektörel uygulamaları açısından dosya kapsamı incelendiğinde; davaya konu uyuşmazlık konusunun, ilgili faturalar karşılığında bir hizmetin verilmediği yönünde olmadığı, ilgili faturalara karşılık verilen taşıma hizmetinde ölçüm/tartım ve fiyatlandırma konusunda davalının mutabık olmadığı yönünde bir uyuşmazlık olduğunun anlaşıldığı, bu uyuşmazlık kapsamında, davaya konu 9 adet 3.442,81 TL tutarındaki hizmet faturasının karşılığında böyle bir taşıma hizmeti verilmediği değil, bu taşıma hizmet faturalarının karşılığında davalı beyanında belirtilen “hangi tarihli , ne kadar büyüklükteki , ne kadar ağırlıktaki , ne kadar desideki eşyalara ait olduğuna dair ” detay bilgi istenmekte olduğu görüldüğü; bu yönü ile değerlendirildiğinde, hizmetin hiç verilmediği konusunda bir itiraz olmadığı kanaatine ulaşıldığı, dava dosyasına Davalının ölçüm/tarım ve ücret hesaplamalarına yönelik cevap dilekçesi beyanı dışında her hangi bir itiraz belgesi, tespit tutanağı, ihtar vb iddiayı kanıtlayacak bir belge sunmadığının görüldüğü; Ölçüm/tartım ve hatalı ücretlendirme konusunda bir uyuşmazlık tespit ettiğinde mevcut ölçüm/tartım ve mevcut ücret ile farkı kıyaslaması ve ilgili kargo gönderilerine ait tespitleri tutanak altına (kayıt altına) alması gerektiği; çünkü, sektörel uygulamalarda kargo işleyiş süreci gereği; ölçüm tartım işlemi her bir kargo için, o gönderiye özel ve o sevkiyat esnasında yapılmakta olduğu; yani her bir kargonun ölçüm’tartımının o gönderiye ve o sevkiyata özel olduğu; ilgili gönderiler sevk işlemleri yapılıp alıcısına teslim edildikten sonra geriye dönük ölçüm/tartım tespiti yapmanın mümkün olamayacağı; tüm bu nedenlerle, Davalının ölçüm/tartım da uyuşmazlık olduğunu ve bunun hangi tarihli sevkiyatlarda, hangi gönderilere ait olduğunu, bu farkın ne olduğunu belgelemesi ve ispatı gerekmekte olduğunu, taraflar arasındaki taşıma hizmet sözleşmesinin dosya kapsamına sunulmadığı, davalının itirazı sadece ölçüm!tartım uyuşmazlığı değil, sözleşeme kapsamındaki anlaşma fiyatlarından sevkiyatın yapılmadığı yönünde ise, bu durumda — sevkiyat esnasındaki ölçüm tartımı doğru varsayarak — sözleşme fiyatlarına uygun olarak sevkiyatın yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği; bunun için, faturanın ekindeki sevk edilen gönderilerin dosya kapsamına sunulması ve o döneme ait sözleşme kapsamındaki anlaşmalı fiyat listesi dosya kapsamına sunulması halinde, taşıma sevk belgelerindeki ölçüm/tartım baz alınarak, 0 döneme ait anlaşmalı fiyatlarla gerekli kıyaslama ve tespitlerin yapılabileceği,…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış, davalının itirazlarına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı da dikkate alınarak takibin devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, takibin devamı yanı sıra davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul …icra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-)Asıl alacağın %20 si olan 688,56TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 235,17TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 175,87TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 1.600,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 90,20TL olmak üzere toplam 1.808,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.442,81TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır