Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/42 E. 2021/561 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/42 Esas
KARAR NO : 2021/561
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili tarafından sunulan 21/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 01.04.2020 tarihli imzalanan sözleşme ile davalı tarafa hizmet sağlandığını, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği halde davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu belirterek takibin devamını, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 04/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı tüm yükümlülüklerini sarf ettiğini, salgın hastalık nedeniyle ifa güçsüzlüğünün oluştuğunu, davanın reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık Davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacını takip tarihi itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı, tarafların temerrüde düşüp düşmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı tarafın 2020 yılına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği bulunduğunu, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2020 yılında 36 adet ve KDV dâhil 200.518,00 TL tutarında faturanın olduğunu, bu faturaların tamamının davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak Işlendiğini, davalı tarafın yasal defterlerine 33 adet ve KDV dâhil 191.528,00 TL tutarıtıda faturanın usulüne uygun olarak işlendiğini, bu faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici herhangi bir belge olmadığını,
Davacı şirkete ait 2020 yılı BS form bilgilerinde davacı tarafın davalı tarafa ait 36 adet faturayı beyan ettiğini, davalı şirkete ait 2020 yılı BA form bilgilerinde, davalı tarafın davacı tarafa ait 5 adet faturayı 24.064,00 TL tutar üzerinden beyan ettiğini,
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 25.10.2020 ve 31.12.2020 tarihinde davalı taraftan 160.518,01 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, 01.12.2020 ve 31.12.2020 tarihinde davacı tarafa 151.528,00 TL borçlu olduğunu, taraflar arasında 8.990,00 TL cari hesap farkının olduğunu, bu farkın davacı tarafta olan davalı tarafta almayan 3 adet ve toplam 8.990,00 TL tutarlı fatura kayıt işleminden kaynaklandığını,
3.200,00 TL tutarlı faturanın, 02.09.2020 tarihli ve … numaralı e-fatura olduğunu ve teslim eden ile testim alan kısımlarının bulunmadığını, davacı tarafından Bs Formu ile beyan edildiğini, davalı tarafından Ba Formu ile beyan edilmediğini,
1.740,00 TL tutarlı faturanın, 02.09.2020 tarihli ve … numaralı e-fatura olduğunu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığını, davacı tarafından Bs Formu ile beyanı edildiğini, davalı tarafından Ba Formu ile beyan edilmediğini,
4.050,00 TL tutarlı faturanın, 10.10.2020 tarihli ve … numaralı e-fatura olduğunu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının bulunmadığını, davacı tarafından Bs Formu ile davalı tarafından Ba Formu ile faturanın beyan edildiğini, davacı tarafın 2020 yılı ekim ayında toplam 5 adet fatura düzenlendiğini ve tarafların 5 adet faturayı karşılıklı olarak beyan ettiğini, bu 3 adet e-faturanın teslimine dair davacı taraftan belge talebinde bulunulduğunu, davacı tarafın e-fatura sistem çıktısını dosya muhteviyatına sunduğunu, bu çıktı üzerinde fatura bilgileri ile birlikte “durum” kısmında “ulaştırıldı” ibaresinin bulunduğunu, davalı tarafa düzenlenen diğer faturaların bilgilerinin de yer aldığını, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine ve faturaları sistem üzerinden veya fiziken iade ettiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici herhangi bir belge olmadığını, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 159.718,00 TL alacağını talep edebileceğini, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge bulunmadığını, davacı tarafın takip tarihinden itibaren159.718,00 TL alacağına yıllık %13,75 avans faizi talep edebileceğini” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf 06/07/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu ile davalarının ispatlandığını ve bu haliyle davanın kabulünün gerekeceğini ifade etmiş, itirazın haksız olduğunu belirtmiştir. Davalı taraf 26/07/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporunun mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin her faturayı kaydettiğini, raporda belirtilen miktarın kabul edilemez olduğunu, rapordaki hiçbir tespite katılmadıklarını ifade ederek rapora itiraz etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi, hep birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ilişkinin bulunduğuna dair bi ihtilaf olmadığı, ihtilafın taraflar arasındaki alacak borç durumuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkememizce çözümlenmesi gereken ihtilafın davacının var ise alacağının miktarıdır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile taraf vekillerinin hazır bulunduğu ön inceleme celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiştir.
Davacı … davalı taraf ticari defterleri bilirkişi marifetiyle inceletilmiş ve hem davacı hem de davalı ticari defterlerinde kayıtlı 151.528,00 TL bedelli borca ilişkin olarak ticari defterlerin birbirini teyit ettikleri hususunda herhangi bir şüphe bulunmamaktadır. O halde bu alacak yönünden davalı kendi ticari defterlerinde dahi borçlu göründüğünden birbirleri ile uyumlu ticari defterlerden davalının bu kısım yönünden borçlu olduğu kanaati hasıl olmuştur.
Davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olan davalı tarafta almayan 3 adet ve toplam 8.990,00 TL tutarlı faturanın değerlendirilmesine geçemeden evvel Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesine değinmek gerekir. Maddeye göre “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” Madde metni ışığında somut olaya bakıldığında davacı tarafça bu faturaların tanzim edildikten sonra e-fatura sistemi üzerinden davalı tarafa ilettiği görülmektedir. Davalı tarafça bu faturaya ilişkin süresi içinde olan veya olmayan bir itiraz yapılmadığı görülmektedir. Öte yandan her ne kadar davalı taraf itiraz dilekçesinde bu faturaların kendilerine ulaştırılmadığını iddia etmiş ise de bu faturalardan ekim/2020 tarihli olan 4.050,00 TL değerindeki bizzat davalı tarafça BA formu ile bildirildiğinden davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Değinilmesi gereken son husus takip öncesi işletilen faize ilişkindir. Türk Ticaret Kanunu’nun 10. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Davacı tarafça davalıya takip öncesi herhangi bir ihtarname çekilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip öncesi faiz istenemeyeceğinin kabulü gerekir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Bu nedenle davacının takip öncesi faize ilişkin talebinin de reddine karar verilmiştir.
Bu durumda davacının gerek kendi gerekse davalı ticari defter ve vergi kayıtlarından alacağını ispatladığı, davalı tarafın ödeme yaptığını ispat edemediği gibi faturalara itiraz ettiğine ilişkin bir veri de sunmadığı anlaşılmakla davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmış, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı takibine vaki itirazın; asıl alacak yönünden İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
B. 60,17TL’lik takip öncesi faiz yönünden takip öncesi temerrüt oluştuğuna dair dosyamıza yansıyan herhangi bir belge bulunmadığından talebin REDDİNE,
2- Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedel baz alınarak takdiren %20 üzerinden hesaplanan 31.943,60 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 10.910,33-TL harçtan peşin alınan 1.929,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.980,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 1.929,73 TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.989,03 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 81,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 881,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 881,16 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 19.123,23TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 60,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır