Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2021/910 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/407 Esas
KARAR NO : 2021/843

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; Davalının taahhüdünde bulunan, . …Bölgesi İnşaatı işlerinin taşeronu olarak çalışan dava dışı…A.Ş. tarafından, 14.05.2016 tarihinde kesin hakedişi yapılan iş nedeniyle davalı nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklarından 88.000.-USD kısmının Ankara … Noterliğinin 07.09.2016 tarih ve … sayılı temliknamesi ile müvekkili …’a temlik edildiğini, davalının tebliğ edilen temliknameye cevaben Beşiktaş … Noterliğine ait 28 Eylül 2016 tarih ve … sayılı yazısında, …A.Ş. nin, kendisinde nakdi teminat kesintisi olduğunu ve ödenebilir hale geldiğinde doğacak alacaklarından temlik miktarı kadarının, bildirilecek banka hesabına yatırılacağı hususunun kayıtlarına alınmış olduğunu müvekkiline bildirdiğini, ancak müvekkilinin talep ve girişimlerde bulunmasına rağmen temlikname bedelinin ödemediğini, davalının Suudi Arabistan Mahkemelerinin / İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu yönündeki itirazının usule uygun olmadığını, davalının Türk Kanunlarına uygun olarak kurulmuş, Türk Hukukuna tabi bir tüzel kişilik olduğunu, bu nedenle yetki itirazının dinlenilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davalının, borca itirazında da müvekkile hiçbir borcu bulunmadığını belirterek itiraz etmişse de, itirazlarını gerekçelendirmediğini belirterek, davalının borca ve icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, geçerli icra takibini, haksız ve dayanaksız itirazı ile durduran, müvekkilinin alacağına geç ulaşmasına sebebiyet veren kötü niyetli borçlunun, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayanak yapmaya çalıştığı sözleşmenin Suudi Arabistan Ticaret siciline… sicil numarasıyla kayıtlı olan ve…: …, Suudi Arabistan Krallığı adresinde faaliyet gösteren …, Inc. … ile Suudi Arabistan Ticaret Siciline … sicil numarasıyla kayıtlı olan ve …,…, …, Suudi Arabistan Krallığı adresinde faaliyet gösteren …Ticaret Ltd. Şti. arasında akdedilmiş bir sözleşme olduğunu, sözleşmede, her ikisi de Suudi Arabistan kanunlarına ve mevzuatına göre kurulmuş şubeler arasında akdedildiğini, söz konusu bu şubeler ilgili ülke mevzuatına göre özerk bir yapıdadır ve faaliyetlerini Türk Mevzuatına göre değil bulundukları ülke kanunlarına göre bağımsız şekilde sürdürdüğünü, …, Inc. …’ın ayrıca kendisine ait bütçesi bulunduğunu, bu nedenle davanın, sözleşmenin tarafı olmayan Türkiye’de kurulu ve Türk Kanunlarına göre faaliyet gösteren müvekkili şirkete yönlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının varsa iddialarını Suudi Arabistan devletinde, Suudi Arabistan Ticaret siciline … sicil numarasıyla kayıtlı olan ve … Box: …-…, Suudi Arabistan Krallığı adresinde faaliyet gösteren …, Inc. şirketine yönlendirmesi gerektiğini, sözleşmenin taraflarına ve faaliyet yerlerine bakılmaksızın müvekkil şirkete yönlendirilen davanın öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, nahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, davacının ileriye sürdüğü sözleşme ilişkisine dayanılarak dava dışı… A.Ş. tarafından bir alacağın herhangi bir 3. kişiye devir ve temliki mümkün bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından, Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren firmadan öğrenildiği üzere somut olayda …A.Ş.’ye ödeme yapılmasını gerektirir şartlar yerine getirilmediği, sözleşmeye uygun hareket edilmediğini, temlik alacaklısı olarak 3. kişinin; borçlu gördüğü kişiden hak talep edebilmesi için alacağın talep anında mevcut ve muaccel olması gerektiğini, ancak somut olayda davanın ikame edildiği tarih dahil olmak üzere… Sanayi Ticaret A.Ş.’ye ödenmesi gereken muaccel bir alacağın mevcut olmadığını belirterek, davanın öncelikle usulü itirazları sonrasında ise esasa yönelik itirazlarımız dahilinde reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesindeki ekler incelenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Talep edilen alacak davacının, ..,… ile…Sanayi Ticaret Ltd. Şti arasındaki sözleşmeden kaynaklı ve davacıya temlik edilen alacak nedeniyle talep edilmektedir.
Dava, temlik edilen bu alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyaya sunulan alt yüklenici sözleşmesinde davalının Suudi Arabistan şubesi ile…ı Şirketinin Suudi Arabistan Şubesi arasında yapılan eser sözleşmesine ilişkin hususların düzenlendiği, şube olan yerin işlemlerinden merkezin de sorumlu olduğu, bu nedenle davalı tarafın husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Alacağa kaynaklık eden alt yüklenici sözleşmesinin işin Suudi Arabistan’da yapıldığı, Suudi Arabistan Mahkemelerinin sözleşmenin 21, maddesine göre yetkili kılındığı ve Suudi Arabistan Hukukunun uygulanacağına dair 23. Madde düzenlendiği, işte yabancılık unsuru bulunduğu, 5718 Sayılı Yasanın 24. Maddesi ve 47. Maddesi uyarınca tarafların yetkili kıldığı ülke mahkemesinin yetkili olacağı, bu durumda temel ilişkiye dayanan alacakta Türk Mahkemelerinin yetkili kılınmadığı, mahkememizin yargı hakkının bulunmadığı, temlik alan davacınında temlik eden ile aynı şartlara tabi olduğu ve sözleşme ile bağlı bulunduğu, davalı tarafın eksik ve ayıplı ifaya ilişkin savunmalarının da Suudi Arabistan mahkemelerince değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının davalı ile temlik eden arasındaki sözleşmenin 21. Mad. Ve MÖHUK 47 m. Uyarınca Suudi Arabistan mahkemeleri yetkili kılınmış olduğundan mahkememizin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Yeteri kadar harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır