Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2022/283 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/344 Esas
KARAR NO : 2022/263
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekili 14/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: … ’ın maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili sigorta şirketine sigortalı aracın karıştığı kaza neticesinde davalı sigorta şirketinin vaki rücu başvuru neticesinde davalı sigorta şirketine ihtirazı kayıtla 2.319,66-TL ödendiğini, dava konusu kazaya ilişkin olarak açılan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/ … D. İş sayılı dosyasından yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile kazada müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine ihtirazı kayıtla ödenen 2.319,66-TL nedeniyle davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini, davalı tarafa ve vekiline sözlü/yazılı müracaat ile fazla ödenen 2.319,66-TL’nin iadesinin talep edildiğini, talebin geri döndüğünü, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketçe takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazının iptali ile, takibin 2.526,71-TL’nin takip rakamı ve buna isabet eden fer’iler açısından devamını, borçlunun likit alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 05/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu vasıtanın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davacı yanın tek taraflı yaptırmış olduğu tespit raporuna dayalı kusur durumunun değiştiği iddiasının kabul edilemeyeceğini, yokluklarında yapılan tespite ilişkin raporun taraflarını bağlayan bir yanı olmadığını, öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının iş bu dava ile talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, davacının iş bu dava ile talep ettiği miktar sigorta tazminatının zenginleşme aracı olarak kullanılmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğunu, davacı aracının hurdaya ayrılması veya onarımının yapılıp yapılamayacağının takdirinin müvekkili şirkete ait olduğunu, davacının icra inkar tazminat talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı yanın %20 icra inkar tazminatı talebi de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sigorta tazminatı likid bir alacak olmayıp varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, müvekkili şirket temerrüde düşmediğini, davacının faiz taleplerinin de kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile poliçe kapsamında başkaca herhangi bir sorumluluklarının kalmadığını belirterek davanın usul ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirketin davalı şirketine yaptığı ödemenin yersiz olup olmadığı, tarafların kusur oranları, tazmin edilen zararının davalı kurumdan rucu edilip edilemeyeceği, rücu şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, icra dosyası, hasar dosyası ve ödemelerden oluşan deliller toplanarak kusur raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 31/12/2021 tarihli raporunda özetle; “davalı sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı sürücü … ’ın kusursuz olduğunu, davalı sürücü … ’ın kusursuz olduğunu, sürücü …’ın, kusursuz olduğunu mütalaa etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalı Sigorta şirketinin ve diğer davalıların pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda dava dışı … ile davacı sigorta şirketi arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 04/04/2019-04/04/2020 tarihleri arasında cari olduğu ve 36.000,00 TL’lik maddi tazminat limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Aynı şekilde dava dışı … ile davalı sigorta şirketi arasında KASKO Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 11/03/2019-11/03/2020 tarihleri arasında cari olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 23/12/2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşıldıktan davalı sürücünün kusurunun ve meydana gelen zararın belirlenmesi amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, dava ve cevap dilekçeleri, trafik kazası tespit tutanağı, dosya mevcudundaki tüm beyanlar, olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu incelendiğinde; Sürücü … ‘ın araç arızası nedeniyle aracının yolun sağına doğru çektiği ve akabinde aracın arkasına geçtiği sırada kazanın meydana geldiği, mevcut şartlarda sürücü … açısından olay mahallinde yeterli tedbiri almaya yönelik zamanın bulunmadığı anlaşılmış, Sürücü …’ın gerisinden gelen ve Sürücü …’ın aracının duraklar halde olduğunu görmesinin ardından sol tarafını yeterince kontrol etmeden manevra yapan, yani fren tedbiri yerine kontrolsüzce manevra yapan sürücü … ‘in asli kusurlu olduğu görülmektedir.
Böylece davalı sigorta şirketi sigortalısı … idaresindeki otomobil ile seyri sırasında gereken dikkat ve özeni yola vermesi, seyrini istikamet şeridini takiben görüş alanını dikkate alarak müteyakkız sürdürmesi, şerit değiştirme manevrası öncesi katılacağı şeride dair gerekli/yeterli kontrolleri yaparak geçişini uygun bir anda kontrollü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek ön ilerisinde durur haldeki araç nedeniyle kontrolsüzce sol şeride yönelmesi sonucu gerçekleşen olayda asli kusurlu olduğu; davacı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü … ‘ın idaresindeki kamyonet ile sol şeridi takiben seyri sırasında kısa mesafeden istikamet şeridine yönelen araç nedeniyle istikamet şeridine katılan aracın arka kısımlarına çarpması ve çarpışma sonucu sağ şeride yönelerek kaplama içerisindeki yayaya ve duraklar haldeki araca çarptığı olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
Hal böyle iken davacı tarafça davalıya ödenen 2.319,66-TL’nin hukuki sebebi ortadan kalkmış olup bu ödeme davalı yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil etmektedir. Davalı tarafın sebepsiz zenginleşme konusu ödemeyi iade borcu bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 50. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca haksız fiil sonucu zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. (YHGK 2017/(17)4-1106 : 2021/726 ) Aldırılan bilirkişi raporunda da dava konusu kazanın meydana gelmesinde zarar verdiği iddia edilen davacı sürücüsünün kusurunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu durumda zarar gören davlının, zarar verenin kusurunu ispat edemediği, zararın davalının kusurundan meydana geldiği böylece davacı tarafın davasını ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM
1-Davacının KABULÜ ile, davalının … İcra müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan ‬505,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 172,59-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 113,29-TL harcın davalıdan alınarak davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 700,00-TL ATK ücreti ve tebligat ve posta masrafından oluşan 74,20-TL olmak üzere toplam 892,8‬0‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.526,71-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanunun 41. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’ lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır