Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/388 E. 2022/423 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/388 Esas
KARAR NO : 2022/423
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 02/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; müvekkil ile davalı arasında
07/02/2019 tarihinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, davalının İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, Köy içi … Mevkii, 8 pafta , … ada, 3 parsel, 6 nolu bağımsız bölümde kain
taşınmazı 972.000-TL bedelle müvekkile devretmeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan ödemeyi davalının kendisine olan 160.000 TL kira garantisi adı altında muaccel olan borcunu mahsup ederek 500.000 TL.’sini araç satışı ile 312.000TL.’sini de banka kanalıyla yapmış olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini, mezkur taşınmazın zilyetliğini elde etmesine ve yaklaşık da 1 yıldır dava konusu taşınmazı kullanmakta olmasına rağmen davalı tarafından tapu
devrinin müvekkili adına halen gerçekleşmediğini belirterek, İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü, Köy içi … Mevkii, 8 pafta, … ada, 3
parsel, 6 nolu bağımsız bölümde kain taşınmazın cebri icra ile satışının önüne geçmek, devir, temlik ve
tescilini engellemek amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar tapu kaydı üzerine HMK 392/1
uyarınca tedbir konulmasına,
dava konusu taşınmazın müvekkil adına tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin dava tarihinden
itibaren uygulanacak reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin Gayrimenkul
Satış Vaadi sözleşmesi ile yüklendiği edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirerek, taşınmazı
davacıya teslim ettiğini, taraflar arasında akdedilen satış vaadi sözleşmesinde yalnızca
taşınmazın zilyetliğinin teslimi için süre belirlenmiş olduğunu ancak tapunun devri için herhangi bir
süreye yer verilmediğini, davacının terditli olarak ödediği bedelin tamamının iadesinin talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde de taşınmazı teslim aldığı 1 yılı aşkın süredir kullandığını, davacı şirketin
taşınmazın teslim tarihinden bu yana taşınmaz bakımından teslim tarihinden sözleşme tarihine kadar
doğacak kira bedelleri başta olmak üzere taşınmazdan elde ettiği tüm semereleri müvekkil şirkete
ödemekle yükümlü olduğunu belirterek, HMK 389. Maddesi anlamında dava konusu olayda davacının varsa bile herhangi bir hakkını elde
etmesi önemli ölçüde zorlaşmayacağı gibi imkansız hale de gelmeyeceğini ve davacı aleyhine ciddi bir
zararın doğma ihtimalinin de bulunmamasından, tedbir konulması için gerekli şartlar
oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Davacının ihtiyati tedbir talebi mahkememizce kabul edilmiş ve kaydına işlenmiştir.
Bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporunda özetle; dava konusu İstanbul İli, … İlçesi, … Köyü , Köyiçi
… Mevkii, … ada, 3 parselde kain kat mülkiyetli 4.228,19 m2 yüzölçümlü 8 katlı
Betonarme Apartman Bina ve arsası ana nitelikli taşınmazda, tapunun … cilt … sayfa no’da
aktif kayıt durumunda, 1. Bodrum Kat, 489/23820 arsa paylı bağımsız Bölüm No:6 dükkan nitelikli
taşınmazın konumu, bulunduğu kat ve cephe , alanı, kullanım biçimi ile değerine tesir eden bilumum
faktörler, dönemsel sosyo-ekonomik verilerin gayrimenkul piyasasına etkileri göz önüne alındığında, dava tarihi (02/07/2021) itibariyle değerinin 2.200.000 TL. (iki milyon iki yüz
bin Türk Lirası) olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı tarafça taşınmaz değeri üzerinden harç ikmal edilmesi üzerine dosya mahkememiz heyetine tevdi edilmiş ve bu aşamadan sonra hayatça tahkikat yürütülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin 07/02/2019 tarihinde yapıldığı, inşaatın bitirilip fiilen davacıya teslim edilmesine rağmen tapu devrinin davalı tarafça yapılmadığı, davanın ise 02/07/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki harici taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, davalının müteahhit olup arsa sahiplerinden olan hakkını davacıya temlik ettiği, bu temliknamenin yazılı şekilde yapılması yeterli olduğu, dolayısıyla davacıya mülkiyeti alma hakkı sağladığı anlaşılmıştır.
Davalının, 2011 yılında toprak sahiplerinden aldığı tapuyu kat irtifakı suretiyle aldığı ve 2016 yılında kat mülkiyetine geçildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu taşınmaz kaydına … İcra müdürlüğünün 2021/… Esas dosyasında haciz kaydı konulmuş ise de, bu husus başka bir davanın konusu olup mahkememizce karar verilmesine engel görülmemiş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının, geçerli sözleşmeye dayanarak bedelini ödediği davaya konu taşınması fiilen teslim alıp kullandığı, davalının tapuyu devir etmesinde engel bir durum görülmediği, bu haliyle davalını temerrüdünün sabit olduğu, sözleşmede teslim tarihinin belirtilip tapu devri için tarih yazılmamasının temerrüt oluşumuna engel olmayacağı, davalının haksız olduğu ve davanın kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, dava konusu İstanbul … … Köyü, … ada , 3 parsel, 1 bodrum kat 6 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile, üzerindeki takyidatla birlikte davacı adına tapuya tesciline,
2-Kabul edilen dava değeri olan 2.200.000,00 TL üzerinden hesaplanan 150.282,00 TL harçtan peşin alınan 37.553,42 TL’nin mahsubu ile bakiye 112.728,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 103.425,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.752,70 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 37.553,42 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır