Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/371 E. 2021/942 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/371 Esas
KARAR NO : 2021/942
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı …’nün … İnşaatı için davalı … İnş. Tic. A.Ş ile sözleşme yaptığını, bu sözleşme uyarınca faaliyete başlayan davalı …’nın inşaat alanında imalatlarla başlayıp 6 tane hak ediş yaptıktan sonra 31.08.2018 tarihinden sonra geriye kalan yani 6 nolu idare tespit hak edişinden geriye kalan kaba ve ince tüm inşaat işlerinin yapılması amacıyla müvekkili ile Yapım İşleri Taşeronluk Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili ile davalı … İnş. Tic. A:Ş arasında yapılan bu sözleşmenin 4.1 maddesi doğrultusunda davalı … İnş. Tic. A.Ş ile davalı … arasında yapılan hak ediş bedelinden %15 tenzilat yapılarak müvekkiline ödeme yapılacağı hüküm altına alındığını, müvekkilinin bu sözleşme çerçevesinde faaliyete başladığını ve davalı … ile 11 tane hak ediş yapıldığı ve bu hak edişler çerçevesinde faturalar kesildiğini, davalı … ile … arasında düzenlenen 18 nolu hak ediş üzerine müvekkilinin sözleşme uyarınca %15 tenzilat uygulanarak davalı …’ya 18.02.2021 tarihli 2.322,07,50 ₺ bedelli fatura düzenlenip gönderildiğini, müvekkili ile davalı … arasında yapılan sözleşmenin 10.1 maddesi uyarınca idare hak edişinin müteahhide ödenmesinin ardından 15 iş günü içerisinde taşerona yani müvekkiline yapılan işlerin karşılığı olan ödemelerin yapılacağının belirtildiğini, ancak davalı … idareden söz konusu hak edişleri aldıktan sonra müvekkiline sözleşmede belirtilen vadeden daha uzun vadelerde kısmi ödemeler yaptığını, bu nedenle müvekkilinin faiz kaybına uğradığını, müvekkilinin uğramış olduğu faiz kaybı ve fiyat farklı nedeniyle oluşan zararlara karşı dava açma haklarının saklı tutarak bu davayı açtıklarını, haklı davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 100.000,00 ₺ alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili firmaya ödenmesini, mahkeme masrafları, arabuluculuk masrafları avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, Dava konusu ihtilaf bakımından idarelerinin hukuki sorumluluğu bulunmadığını, bahse konu iş ile ilgili olarak idarenin ve … İnş. Tic. A.Ş arasında 25.05.2016 tarihinde sözleşme imzalanıp 13.06.2016 tarihinde yer teslimi yapılarak işe başladığını, sözleşmeye göre işin süresi 850 takvim günü ve işin bitim tarihi 10.10.2018 olduğunu, idarelerinin ve alt yüklenici firma olan … San. ve Tic. Ltd. Şti., arasında herhangi bir sözleşme bulunmamakla birlikte idarelerinin ve … İnş. Tic. A.Ş arasında yapılan sözleşme gereği de alt yüklenici firmaya karşı hiçbir sorumluluk bulunmadığını, bu sebeple dava konusu olay bakımından konu ile ilgili iddialar hakkında idarelerinin ilgilendiren herhangi bir konu olmadığını, dava konusu ihtilaf bakımından idarelerinin hukuki sorumluluğu bakımından yukarıda izah edilen sebeplerle aleyhine ikame edilen davanın reddini, davacı vekilinin tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … İnş. ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesi ile, Davanın yetkili mahkemede açılmadığını ve usulden reddinin gerektiğini, müvekkili ile davacının imzalamış olduğu ve davacı tarafça da dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmenin 29’unca maddesinde taraflar arasında çıkabilecek anlaşmazlıklarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiğini, davacı ve davalı taraflar tacir olduğundan ve aralarında yaptıkları sözleşmede herhangi bir uyuşmazlıkta yetkili mahkeme Ankara Mahkemeleri olarak belirtildiğinden dolayı HMK’nın 17. Maddesi uyarınca sayın mahkemenizce davanın esasa girmeden yetki yönünden ve usulden reddi gerektiğinin aşikar olduğunu, müvekkili firmanın gider katılım bedeli adı altında düzenlemiş olduğu 442.000,00 ₺ tutarındaki faturayı kabul etmediklerini, bunun üzerine idareden alınan hak edişe karşılık geldiğini düşündüklerini, 2.322.507,50 ₺ tutarındaki fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin bu faturayı iade ettiğini belirterek yapılacak keşif ve hesaplamalar sonucu şimdilik 100.000,00 ₺ olmak kaydıyla alacaklarının tahsilini mahkemeden talep ettiklerini, müvekkili firmanın iyi niyetli tutumunun devam etmesine rağmen davacı taşeron sözleşme ile yapmakla mükellef olduğu işleri yarım bırakarak Şubat, Mart 2020 ayından itibaren şantiyeyi ter ettiğini, bu hareketiyle resmi taahhüt işinin ikmal edilmesine engel olmaya çalışıldığını, davacının işin bitme meyline girdiğini görüp bunu fırsata çevirmeye çalıştığını ve öteden beri uhdesindeki işlerin kendi rızası da alınmak suretiyle nam ve hesaba yapıldığını bildiği halde şantiyeyi terkden sonraki masrafları kabul etmemiş ve gönderilen faturaları iade etmediğini, öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemelerin Ankara mahkemeleri olarak belirlenmesinden dolayı davanın İstanbul’da açılamayacağından bahisle davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddini, ardından fazlaya ilişkin delil ileri sürme ve beyanda bulunma hakları ile sözleşmeden kaynaklanan tüm tazmin haklarının saklı kalmak kaydıyla haksız yere açılan ve hukuki dayanağı bulunmayan davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava : eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan Yapım İşleri Taşeron Sözleşmesi celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Davalı … İnşaat cevap dilekçesi ile süresi içinde yetki itirazında bulunmuş ve Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin yetkili olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkememizin 16/12/2021 tarihli celsesinde davalı … yönünden davanın tefrik edilmesine karar verilmiş, adı geçen davalı yönünden dava dosyası yine mahkememizin 2021/… Esasına kayıtlanmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 29. Maddesine göre taraflar arasında çıkabilecek anlaşmazlıklarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri’ nin yetkili olduğu kararlaştırılmıştır.
6100 Sayılı HMK’ nın “Yetki Sözleşmesi” başlıklı 17. Maddesi ” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine havidir.
Dava dosyasının incelenmesinden davanın her iki tarafının tacir ve işin tarafların ticari işletmelerine ilişkin olduğu ve yetkili mahkemenin de sözleşmede açıkça düzenlendiği belirlendiğinden yetki sözleşmesinin ve dolayısıyla taraflar arasındaki yetki şartının geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Yine 6100 Sayılı HMK’ nın 7. Maddesinde “Davalının birden fazla olması hâlinde yetki” hususu düzenleme altına alınmış, buna göre; (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
(2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.
Somut olayda davacının, davalılardan …’ ye, salt davalı … İnşaatı yetki sözleşmesine aykırı olarak kendi yerleşim yerine getirmek amacı ile husumet yönelttiği anlaşılmış olup açıklanan nedenle bu davalı yönünden 6100 Sayılı HMK’ 7/2 maddesi uyarınca davanın tefrikine karar verilmiş, bundan sonra mevcut dava dosyası kapsamında taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan mahkememizin yetkisizliği ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZ olması nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli ANKARA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ gönderilmesine, aksi halde dosya üzerinden açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderlerinin yetkili ve görevli esas mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”