Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/362 E. 2022/391 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/304 Esas
KARAR NO : 2022/384
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında sigortalı hastaların tedavisine ilişkin hizmet sözleşmesi düzenlendiğini ve davalı şirketten sigortalı hastalara bu sözleşme doğrultusunda müvekkili şirket tarafından hizmet verildiğini, yapılan hizmetlere bağlı olarak faturalar kesilerek davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin bir kısım ödemeler yaparak bir kısım ödemelerin yapılmadığını, ödenmeyen kısımlar için davalı şirket ile görüşmeler yapıldığını ancak bir sonuç alınamadığını, davalı şirkete 30.11.2020 tarihli ihtarname keşide edildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını ancak davalı tarafın 12.01.2021 tarihinde icra takibine itiraz ederek icra takibini durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptalini icra takibinin devamına karar verilmesini ve davalının mallarını kaçırıp davayı semeresiz bırakmaması için öncelikle davalı adına kayıtlı olan taşınır, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerden hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve itirazın iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı ile davalı şirket arasındaki ilişkinin niteliği, davacının takip tarihi itibari ile muaccel ve talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı, alacak var ise miktarı, faiz, icra inkar tazminatı şartları ile icra takibine yapılan itirazın haksız olup olmadığı hususlarına dayanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, icra dosyası, hasta kayıtları, yazışmalar ve ticari defterlerden oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacı şirketin … ilinde mukim olması sebebiyle davacı vekillerinin talebi ile denizli asliye ticaret mahkemesine bilirkişi raporu aldırılması amacıyla talimat yazılmıştır. Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ‘ in hazırladığı 02/10/20221 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacıya ait 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış takdiklerinin bulunduğunu, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, incelenen davacıya ait ticari defter ve kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 3.055,28 TL alacaklı olduğunu, davacının davalıdan alackalı olduğu bakiyenin taraflar arasında imza altına alınan hizmet sözleşmesine uygun olduğunu, medicleam sistemi üzerinden onayı alınan sigorta poliçesi kapsamındaki hastalara verilen sağlık hizmeti ücretinin kapsamında düznelenen e faturalara dayandığının tespit edildiğini, “mütalaa etmiştir.
Davalı tarafça raporun yalnızca davacı defterleri incelenerek hazırlanması nedeniyle rapora itiraz edilmiştir. Bu nedenle mahkememizce davalının ticari defterlerinin de incelenemesine dair karar verilmiş ve bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiştir. Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … hazırladığı 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davalı şirketin avukatı ve davalı şirket çalışanları ile yapılan görüşmelerde pandemi nedeniyle uzaktan çalışma yaptıklarını ve yerinde inceleme talebini kabul etmediklerini bildirdiklerini, davacı şirkete ait talep edilen kayıtların davalı şirket tarafından cari hesap üzerinden kayıt tutulmadığını ancak davacı şirkete ait provizyon numaraları ile kontrol sağlanabileceklerini beyan ettikleriini, davacı şirkete ait fatura ve ödemelerin teyidinin tespitinin yapılamadığını, davalı şirket iddiaların ispata muhtaç olduğunun değerlendirildiğini… ” mütalaa etmiştir.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 28/09/2021 tarihli ve 21/12/2021 tarihli celselerde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının 2020 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, dava konusu alacağın hasta tedavi bedellerinden kaynaklandığı, davacının … hastanesi işlettiği, davalının davacıdan sağlık hizmeti satın aldığı, davacı ile davalının cari hesap şeklinde çalıştığı, davacının 2019 yılından 5.973,79 TL alacaklı olduğu, 2020 yılından 19.816,97 TL alacaklı olduğu böylece toplamda 25790,76 TL alacaklı olduğu davalının ise davacıya toplam 18 adet havale ile 22735,48 TL ödediği, davacının böylece 3.055,28 TL alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı tarafça dava konusu alacağın hangi fatura ya da provizyonlara karşılık geldiğinin dosyadan anlaşılamadığına dair itiraz edilmiş ise de talimat yoluyla aldırılan bilirkişi raporunda davacı tarafça işletilen hastanede hasta adı soyadı ve işlem tarihlerinin yazılı olduğu ortadadır. Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, delil niteliği taşıyan taraf ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, davalı taraf kendisine sonuçları ihtar edilmesine rağmen defterlerini incelettirmemiş bu nedenle davacı defterleri ve bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın asıl alacak yönünden kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle hükmedilen bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 611,05 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gereken 208,70-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 149,40-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 1.450-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 1.534,50-TL olmak üzere toplam 3.103,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.055,28-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 8.000,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır