Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2022/824 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/35 Esas
KARAR NO : 2022/824
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 19/01/2021 tarihli dilekçesi ile, davacı şirket ile davalı arasında 01.10.2019 tedarik başlangıç tarihli elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığını, ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası için davalıya davacı şirket tarafından hukuka uygun olarak faturalar keşide edilip gönderilmesine rağmen, vade tarihinde bir takım faturalar davalı abone tarafından ifa edilmediğini, davalının çeşitli aralıklarla katlanılmaz bir şekilde faturaların vade tarihlerine uymadığını, davalının bu eyleminin açık bir şekilde sözleşme ihlali olduğunu, sözleşme uyarınca ceza faturalarının keşide edildiğini, davalının ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyası için davalının çeşitli aralıklarla faturaların vade tarihlerine uymadığı, faturaların ödenmesinde gecikme yaşandığı, sözleşme uyarınca icra ceza-i şart faturasının keşide edildiğini, davalının ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek itirazların iptalini, takiplerin devamına, davalının %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ekli usulüne uygun davetiye gönderilmiş, davalı yasal süresi içerisinde mahkememize cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ve … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyalarına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Anonim Şirketi borçlu … İşletmeciliği Limited Şirketi Aleyhine 1.873,08-TL fatura bedeli, 224,77-TL icra cezai şart, 24,97-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.122,82-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %60,00 faiz ve değişen oranlarda faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, ve yine aynı tarafların … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı takip dosyası UYAP sureti celp edilerek dosyamız arasına alınmış incelemesinde, 3.656,87-TL fatura bedeli, 621,55-TL fatura bedeli, 513,41-TL icra cezai şart bedeli, 225,51-TL sözleşme maddesi 4.2 gereği işlemiş faiz, 38,33-TL sözleşme maddesi 4.2 gereği işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.055,67-TL alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %60,00 faiz ve değişen oranlarda faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı tarafça takip konusu fatura suretleri, taraflar arasında akdedilen elektrik enerjisi satış sözleşmesi, fiyat karşılaştırma tablosu, vergi levhası dosyaya sunulmuştur.
… ve … Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak tarafların 2020 yılına ait karşılaştırmalı BA/BS formları istenilmiş ve dosyamız arasında alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 28/06.2021 tarihli raporunda özetle; “…Davalı tarafın 27.05.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari delter kayıtları veya belgeleri üzerinden inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin mahkemenize bırakıldığı, davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği ve takibe konu ettiği 2020 yılında 3 adet KDV dahil 6.151,50 TL tutarlı faturanın olduğu, iş bu faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, …. İera Müdürlüğü 2020-… Esas Sayılı takip dosyası için, 29.04.2020 tarihli … numaralı KDV dâhil 3.656,87 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına sözleşme ceza tutarı diye yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, 29.04.2020 tarihli … numaralı KDV dâhil 621,55 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına sözleşme ceza tutarı diye yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, …. İcra Müdürlüğü 2020-… Esas sayılı takip dosyası için, 24.06.2020 tarihli … numaralı KDV dâhil 1.873,08 TL tutarlı faturanın, açıklama kısmına gecikme bedeli diye yazıldığı, faturanın e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, (Faturalara davalı tarafa itiraz cttiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamıştır.) takibe konu olan 3 adet faturanın 2020 yılında ilgili oldukları aylarda yasal beyan sınırının altında kaldığından BS-BA formu ile beyan edilmediği-edilemediği, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2020 yılı; davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2020 tarihli 6.205,34 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 17.06.2020 tarihinde 3.656,87 TL ile 621,55 TL tutarın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapıldığı, davacı tarafın davalı taraftan 4.248,42 TI. alacaklı olduğu, 14.07.2020 tarihinde 1.873,08 TL tutarın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapıldığı, davacı tarafın davalı taraftan 6.151,50 TL alacaklı olduğu, 31.12.2020 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 6.151,50 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, dosya muhteviyatına ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre, …. İcra Müdürlüğü 2020-… Esas sayılı takip dosyası İçin takip tarihi itibariyle 4.278,42 TL alacaklı olduğu, …. İcra Müdürlüğü 2020-… Esas sayılı takip dosyası için takip tarihi itibariyle 1.873,08-TL alacaklı olduğu, mahkemenin hukuki değerlendirmelerine görc, davalının ödeme yükümlülüğünün sözleşme koşulları kapsamında olması gerektiğine hükmedilmesi halinde, davacının icra takipleri konusu istemi, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğundan, her iki takibin tamamı olan tutarlar bakımından davalının itirazının iptalinin istenebileceği, cezai şart talep koşullarının bulunmadığına hükmedilmesi halinde, takip taleplerindeki cezai şart tutarları düşülmek suretiyle davalının ödeme yükümlülüğünün; a)İst.19.İc.Md. 2020/… sayılı dosyası bakımından; bu takibin dayanağının tamamı – cezai şart bedeli ile bu bedellere ait faturaların geç ödenmesinden kaynaklanan gecikme faizlerinden oluştuğundan, takip tutarının tamamı olan 5.055,67 TL için davalı itirazının iptalinin istenemeyeceği, b) İst.19.İc.Md. 2020/… sayılı dosyası bakımından; bu dosyadaki cezai şart kalemi 224,77-TL olduğundan, 224,77-TL bakımından davalı itirazının iptalinin istenemeyeceği, takip talebi 2.122,82-TL olduğundan (2.122,82 TL -224,77 TL) 1.898,05-TL bakımından davalı itirazının iptalinin istenebileceği,” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 19/06/2021 tarihli duruşması 3 nolu ara kararı gereğince heyette yer alan elektrik mühendisi bilirkişi çıkarılarak yerine mahkememizce resen seçilecek elektrik mühendisi eklenmek suretiyle davacı itirazları dikkate alınarak ve mahkememiz uyuşmazlık tespiti ve önceki bilirkişi ara kararındaki tespitler dikkate alınarak denetime elverişli ayrıntılı rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş olup yeni bilirkişi heyeti 02/02/2022 tarihli raporunda özetle; “…Bu dava dosyasındaki bilgi, belge ve delillere göre yapılan hesaplamalarda davacı … şirketi, davalı abonesine sattığı elektrik enerjisi bedelini sözleşmedeki fiyatlara göre gecikmeli de olsa fazlasıyla tahsil etmiştir. Gecikme bedelleri ise sözleşmedeki orana göre eksik, fakat piyasa koşullarına göre tam olarak ödenmiştir. Davalı …’in ikili sözleşmenin feshi yoluyla indirimli enerji temini portföyünden çıkarılması yeterli bir eylemdir. Gecikme ve/veya sözleşme ceza bedeli tahakkukuna gerek yoktur. Taraflar arasında başka da borç/alacak kalmamıştır. Davalı … şirketine tahakkuk ettirilen sözleşme ceza bedelinin, hukuki uygunluğu hakkında uzmanlığımız dışında olduğu için bir değerlendirme yapamayız. Fakat yönetmeliğe uygun olmayışına ek olarak, yazılı veya yazısız ticaret kuralları ile ticaret etiklerine de uygun olmadığını söyleyebiliriz. Ayrıca mücbir sebep olarak salgın hastalık dikkate alınmalıydı. Sonuç olarak bu ceza bedelinin olmaması gerekirdi. Eğer davacı taraf bu rapordaki tespitlere itiraz edip sözleşme ceza bedelinde ısrar ederse dava sürecinin tıkanıp uzamaması için taraflar arasında imzalanmış olan “İkili Enerji satış sözleşmesi” nin ve eklerinin yönetmeliklere uygunluğu hakkında sektörün otoritesi konumundaki EPDK (Enerji Piyasası Denetleme Kurumu) dan Sayın Mahkemenizin yetkisi ile görüş alınmalıdır. Eğer Davacı taraf yine bu ceza bedeline gerekçe olarak ticari kayıplarını gösterirse bu konuda da ek bilgi ve belgeler sunmasının istenmesi davalı tarafın iknası açısından yararlı olacağı…” Şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanda bulunulmuştur.
Mahkememizin 19/06/2021 tarihli duruşması 2 nolu ara kararı gereğince dosyanın Elektrik enerjisi tüketimi konusunda uzman 3 kişilik Elektrik Mühendisi bilirkişiden oluşacak heyete tevdii ile dosyadaki bilirkilere raporları, taraf beyan itirazları, davacının davalıya cezai şart ve gecikme cezası tahakkuk ettirip ettiremeyeceği, ettirebilecekse bunun miktarı, davacı talebinin taraflar arasında sözleşme ve mevzuata uygun olup olmadığı, mevzuata uygun olmadığının değerlendirilmesi halinde takdiri mahkememize ait olmak üzere sözleşmeye ve mevzuata göre seçenekli hesap yapılması suretiyle rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup bilirkişi heyeti 25/07/2022 tarihli raporunda özetle; a) …. İcra Müdürlüğü 2020-… Sayılı dosya konusu icra takibi davacı şirket, davalının faturaların bir kısmını vade tarihlerinden önce kısmen veya tamamen ödemediği gerekçesiyle davalıyı portföyünden çıkartıp, sözleşmenin 7.1. Maddesini dayanak yaparak 621,55 TL ve 3.656,87 TL bedelli sözleşme Ceza şartını uygulamıştır. Ancak, sözleşmenin 7.1. maddesine göre sözleşme cezai şart uygulanabilmesi için sözleşmeyi bizzat davalının feshetmesi gerekmektedir. Çünkü, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki cezai şart, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi durumunda söz konusudur. Sözleşmeyi davalı değil davacı şirket feshetmiştir. Bu nedenle, davacı şirket, davalıdan 621,55 TL ve 3.656,87 TL sözleşme cezai şartları talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davacı … A.Ş.’nin, takip tarihi itibariyle davalı … İşletmeciliği Ltd. Şti.’den 5.055,60-TL talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır. Ancak, mahkemenin hukuki değerlendirmelerine göre, davalının ödeme yükümlülüğünün sözleşme koşulları kapsamında olması gerektiğine hükmedilmesi halinde, ….İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyası bakımından; takip tutarının tamamı olan 5.055.67 TL için davalı itirazının iptalinin istenebileceği kanaatine varılmıştır. 2020-… Sayılı Dosya Konusu İcra Takibi: b) …. İcra Müdürlüğü 2020/… Sayılı dosya konusu icra takibi, takip konusu 06.07.2020 son ödeme tarihli ve 1.873,08 TL tutarlı alacak önceki geç ödenen faturalardan kaynaklanan 1587,36 TL gecikme zammı ile %18 KDV’si olan 285,72 TL oluştuğundan sözleşme 4.2. maddesi gereğince davalının ödemesi gerekmektedir. Ancak davalı ödeme yapmamıştır. Sözleşme 4.2. maddesinde; “Abonenin borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen faturanın %12’si kadar icra ceza bedeli ve %5 aylık gecikme zammı oranında faiz talep edilecektir” hükmüne göre de; 1.873,08 TL bedelli faturanın %12 olan 224,77 TL icra cezai şart ve takip tarihine kadar ödenmeyen fatura bedeline %45 gecikme zammı 24,97 TL olarak hesaplanmış ve takibe eklenmiştir. Davalının icra takibindeki toplam ödemesi gereken bedel 2.122,82 TL belirlenmiştir. Davalının işbu bedeli ödeme yükümlülüğü olduğu…Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyanda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir örneği dosyaya sunulan 27.08.2019 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin imzalandığı, bu çerçevede davacı tarafça davalıya elektrik enerjisi sağlandığı ve bunun karşılığında fatura tanzim edildiği, davalı tarafça geç ödeme yapılması üzerine davacının sözleşmeyi feshederek cezai şart faturası düzenlediği ve bunları icra takiplerine konu ettiği, davalının itirazı üzerine icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının sözleşmenin feshin de haklı olup olmadığı, davacının davalıya icra takibine konu faturaları tahakkuk ettirip ettiremeyeceği, ettirebilecek ise faturaların doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, davalının icra takiplerine itirazlarını haklı olup olmadığı, takibe yapılan itirazların iptallerine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktalarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alınan 28.06.2021 tarihli ve 02.02.2022 tarihli bilirkişi raporlarının Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun hesaplama yapılmamış olması ile özellikle 02.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme dışlanarak somut olayın değerlendirilmesinde hataya düşülmesi suretiyle hazırlanan rapor mahkememizce hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişli görülmediğinden yeniden 3’lü elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada davacı tarafın taleplerinin yerinde olduğu ancak sözleşmenin davacı tarafça feshi halinde hesaplanan tutarın davalıdan talep edilebileceği raporlanmıştır. Ne var ki dosya kapsamındaki belgeler ile sabit olduğu üzere davalı tarafça faturaların ödenmesinde gecikmeye düşüldüğü bu nedenle davacı tarafça sözleşmenin feshinin haklı olduğu mahkememizce sabit görülmüş, bilirkişi raporu bu yönden benimsenmemiştir.
Değerlendirilmesi gereken bir diğer husus davalı itirazı gibi sözleşme maddelerinin davalı açısından haksız şart teşkil edip etmediğidir.
Dosyamız tarafları ile benzer mahiyetteki uyuşmazlığın yasa yolu denetimi sırasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince aşağıdaki şekilde değerlendirmede bulunulmuştur:
“…Davalı tarafın genel işlem koşullarına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ;
Bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK.’ da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulları nedeniyle yazılmamış sayılabilmesi için öncelikle, o hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu anlamda sözleşmenin tipi, türü ve niteliği önem taşımaz. Sözleşme eşya hukukuna, usul hukukuna veya ticari bir alım satıma, sigorta hukukuna, bankacılık hukukuna vs. ilişkin olabilir. Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olabilmesi için ise, anılan hükmün genel işlem koşulunu kullanan tarafça, sözleşmenin kurulmasından önce, tek taraflı olarak, sadece o sözleşme için değil, çok sayıdaki benzer sözleşmelerde kullanmak amacıyla hazırlanmış ve karşı tarafın getirilen bu hükmü müzakere etmesine imkan tanımadan sözleşmenin imzalanmış olması gereklidir. Bir sözleşmedeki genel işlem koşulunun niteliğinin, objektif unsurlara göre belirlenmesi gerekmekte olup, bu hususta tarafların icra ettikleri meslekleri ve sıfatları, tacir veya tüketici olup olmadıkları önem taşımaz.
Bir sözleşmenin önceden ve çok sayıda kullanım amacıyla oluşturulup oluşturulmadığını tespitte değişik ölçütler kullanılabilir. Söz gelimi ortada matbu bir metin var ve kullanılan ifadeler soyut ve genel ise, birden fazla sözleşmede kullanma niyetiyle önceden oluşturulduğu kabul edilebilecektir. Diğer sözleşme metinleriyle özdeş ifadeler içermemesi tek başına, o sözleşmenin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulmasını engellemez. Bu noktada aranılacak en temel unsurlardan birisi de, genel işlem koşulunu kullanan tarafın, karşı tarafa bu hükmü, değiştirilmesini engelleyecek tarzda ve o niyetle sunmuş olmasıdır. Mamafih, tek seferlik bir anlaşma için hazırlanan sözleşme metni için genel işlem koşulundan söz etmek mümkün değildir.
Genel işlem koşulu niteliğindeki bir hüküm, sözleşmenin taraflar arasında müzakere ve pazarlık sonucu imzalanmış ise, artık ortada hukuka aykırı bir sözleşme hükmünden değil, sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, sözleşmede yer alan bireysel bir anlaşma hükmünden söz etmek gerekir. Ancak, bir sözleşmede, bütün hükümlerin tartışılarak sözleşmeye konulduğuna ilişkin kayıt konulması, TBK m. 20/3 uyarınca, onları tek başına genel işlem koşulu olmaktan çıkartmayacaktır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığını hangi tarafın ispat etmesi gerektiğine ilişkin TBK da açık bir düzenleme olmamakla birlikte, 6502 sayılı TK 5/3 maddesinden yola çıkılarak, önceden ve çok sayıda kullanmak amacıyla hazırlanmış belirli bölümleri boş olan ve sonradan doldurulan sözleşme hükümlerinin kural olarak müzakere edilmemiş olduğu, aksinin sözleşmeyi hazırlayan tarafça ispat edilmesi gerektiği kabul edilmeli, gerektiğinde bu konuda ticari ve eposta yazışmaları, fakslar, sözleşme taslaklı vs. ispat vasıtalarından yararlanılmalıdır.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, genel işlem koşullarının üç aşamalı denetime tabi tutulması gerekir. Söz konusu denetim aşamaları; yürürlük (kapsam) denetimi, yorum denetimi ve içerik denetimidir.
İçerik denetimi aşamasında, sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve karşı tarafın şartlarını ağırlaştırdığının tespiti halinde, genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükmün, yürürlük denetiminden farklı olarak, Kanunun emredici hükmüne açık aykırılık sebebiyle kesin hükümsüz sayılması gerekir.
Yukarıda, TBK’nın 20-25. maddelerinde genel işlem koşulu denetimine ilişkin ilkelere yer verilmiş olup, bu ilkeler doğrultusunda taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti halinde, bu hükmün yazılmamış sayılması gerekmektedir.Somut olayda ,yukarıdaki kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda , mahkemenin de gerekçesinde açıklandığı üzere cezai şart ve bunun miktarı sözleşme serbestisi cerçevesinde taraflarca serbestçe belirlenebilecek olup, mahkemece ancak TBK’nın 182, 26 ve 27. maddeleri uyarınca sözleşmenin cezai şarta ilişkin hükümlerine müdahale edilebileceği de gözetilerek , cezai şarta ilişkin sözleşmedeki hükmün, genel işlem şartı olarak nitelendirilebilecek bir düzenleme olmadığı …” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 10.05.2022 tarih, 2021/1422 E., 2022/1402 K., sayılı ilamı)
Tüm bunlarla birlikte somut olayın değerlendirilmesine geçildiğinde taraflar arasındaki sözleşmenin bağıtlandığı hususunda ihtilaf olmadığı, davalı tarafça bir kısım faturanın ödenmesinde gecikmeye düşüldüğü, sözleşmenin 7.1 ve 7.2 maddelerinde cezai şartın düzenlendiği, davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, son alınan bilirkişi raporuna göre de faturaların usulüne uygun olarak hesaplandığı nazara alındığında davacı tarafın icra takiplerinde talep edilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu, davalının itirazlarının ise yersiz olduğu mahkememizce sabit görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme ve faturalara göre alacak likit olduğundan davacı icra inkar tazminatı talebinde de haklıdır.
Sözleşme gereği ve tarafların tacir oluşu da dikkate alınarak davacı tarafından talep edilen faiz oranı da yerindedir.
Açıklanan nedenlerle davacının davasını kabulü ile her iki icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazın ayrı ayrı iptaline ve her iki icra dosyası için ayrı ayrı hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı ve 2020/… E. Sayılı dosyalarına yaptığı itirazın ayrı ayrı iptaline; her iki takibin takip talebinde belirtilen şartlar ile aynen devamına,
2- … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı ve 2020/… E. Sayılı dosyalarının her birinin takip çıkış tutarı üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 490,36-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 431,06-TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ve sair giderler için sarfedilen toplam 7.482,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.178,49 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
08/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır