Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/345 E. 2022/87 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/345 Esas
KARAR NO : 2022/87

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı şirketin tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası üzerinden…A.Ş. hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlattığını, davalının borcuna itiraz ettiğini, alacağın likit olması nedeni ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, 2017-2021 ba bs formlarını …Vergi Dairesinden celbine karar verilmesini, ticari defter incelemesi talep ettiklerini belirttiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyaya davalı tarafın yapmış olduğu borca itirazın iptaline ve sonuçta icra takibinin devamını, itirazın kötü niyetli olmasından dolayı %20 oranındaki icra inkar tazminatının ve kötü niyet tazminatının davalı tarafından alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmesini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkili şirketin 30 yılı aşkındır bünyesinde yer alan cafe ve restaurantlar nezdinde yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren …’a ait “…” isimli restaurantın Şişli’deki şubesini işlettiğini, bu minvalde müvekkili şirketin bünyesinde yer alan cafe ve restaurantlarda yeme-içme hizmeti vermek için çeşitli toptancılarla sözleşme yaparak gıda, temizlik vb. ürünleri satın aldığını, davacının dava dilekçesi ekinde ispata yarar hiçbir somut delil sunmadığını, bunun sebebi ise davacının iddia ettiğinin aksine müvekkili şirket ile davacı arasında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında düzenlendiği anlamda bir cari hesap ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki davanın kısmi dava olarak ikame edilmiş olması sebebiyle dava konusu yapılan tutarın İİK Md.67 uyarınca zamanaşımına uğradığını, huzurdaki dava konusu icra dosyası tahtında talep edilen alacak miktarının 3.908,13 TL cari hesap alacağı ile 298,86 TL işlemiş faiz alacağı olarak belirtildiğini, ancak dava dilekçesinde yer alan harca esas değerin yalnızca 3.908,13 TL olarak belirtildiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için davacının cari hesap alacağı olduğu düşünülse dahi, TBK Md.138 uyarınca aşırı ifa güçlüğünün mevcut olduğunu, hukuki mesnetten yoksun davanın öncelikle usulden, her halükarda esastan reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin ise davacı’nın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu…A.Ş aleyhine 3.908,13 ₺ Cari Hesap Alacağı, 298,86 ₺ İşlemiş faiz olmak üzere yekun 4.206,99 ₺ üzerinden belirtilen tutara takip tarihi olan 05.10.2020 tarihinden itibaren %13,75 oranında faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; yanların bağlı bulundukları Vergi Dairelerine müzekkere yazılarak 2017-2020 yıllarına ait BA-BS Formlarının karşılaştırmalı olarak celp edilmiş ve dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi 06.12.2021 tarihli raporunda özetle; “…Davacı şirketin 2019-2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığını, davacının 2019-2020 yılı Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğunu, davacının ticari defterlerinde davalı şirket ile cari hesabına ait 16.03.3020 tarihi itibariyle 3.908,13 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin 2019- 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliği taşıdığını, davalı şirketin 2019- 2020 yılı ticari defter incelemesi neticesinde davacı yana 3.908,13 TL borçlu olduğunu, dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığını, davacı yanın davalı yanı noter ihtarnamesi ile temerrüde düşürmediğini, davacı yanın icra takibinden önce temerrüde düşürülecek işlem yapılmadığından, temerrütün icra takibi ile oluştuğunu, icra takip tarihi olan 05.10.2020 tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 3.908,13 TL cari alacağa ödeme tarihine kadar yıllık %13,75 ticari değişen oranlarda oranı ile işleyecek faiz hesaplanabileceği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu ilişki çerçevesinde davacının davalıdan cari hesap alacağına ilişkin alacaklı olup olmadığı hususuna ilişkindir. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile taraf ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, davacı defterlerine göre davacının 3.908,13 TL alacaklı; davalı defterlerine göre ise aynı tutarda davalının davacıya borçlu olduğu tespit edilmiştir. Buna göre davacı alacağını ticari defterler ile ispat etmiştir. Davalı bu durumun aksini ortaya koyar yazılı belge ibraz edemediği gibi borcu ödediğini yahut başka şekilde sona erdiğini ortaya koyamamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının talep gibi 3.908,13 TL davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına; davacının ise kötü niyeti ortaya konulamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.908,13 ₺ üzerinden iptaline, bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 781,62 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 266,96 ₺ harçtan peşin alınan 59,30 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 207,66 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 59,30 ₺ peşin harç ile 59,30 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 852,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.908,13 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
03/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”