Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2021/435 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/330 Esas
KARAR NO : 2021/435
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkilinin … internet bankacılığından sigorta şirketine EFT işlemi yapmak istediğini, EFT işlemi sırasında telefona gelen şifreyi girerken anlam veremediği şekilde işlemin tekrar başa döndüğünü, EFT işlemini tamamlayamadığını, akabinde telefonun aşırı ısınarak kendi kendine kapandığını, ertesi gün EFT işlemi yapmak üzere girdiği internet şubesinde hesaplarındaki para hareketlerinde bir gariplik olduğunu farkettiğini, vadeli hesaplarının kapatılarak vadesiz hesabına aktarıldığını, 25/09/2020 günü saat 08:03’de … adlı kişinin hesabına 49.780 TL’nin liman kayıt bedeli açıklamasıyla gönderildiğini, aynı gün … CBS’nin 2020/… soruşturma dosyası ile açılan soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemlerde müvekkilinin hiç bir şekilde kusuru olmadığını beyanla, bankanın gerekli özen güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle müvekkilinin kullanamadığı 3. Kişi hesabına gönderilmesi suretiyle uğranılan 49.780 TL zararın 25/09/2020 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalı banka tarafından müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını sıfat yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, internet üzerinden gerçekleşen işlemlerde davacıya ait T.C. Kimlik numarası ve parola girişi yapıldığı gibi davacının müvekkil banka sisteminde kayıtlı telefonuna SMS ile gelen şifre girişi de gerçekleştirildiğini, dolayısıyla davaya konu işlemler davacının ihmali veya kusuru meydana geldiğini, dava dilekçesindeki beyanlarda davacının telefonun virüs olduğunu, taraflar arasındaki sözleşeler ve mevzuat hükümlerine göre davaya konu edilen zarara ilişkin davacının münferiden sorumlu olduğunu, davacının banka tarafından kendisine verilen şifre / şifrelerin gizli kalması için gerekli özeni göstermesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 23/03/2021 tarih 2020/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ile yetki yönünden usulden red kararı verilmiş, yeniden tevzi işlemine tabi tutulan dava dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayın incelenmesinden; davacının, davalı bankayı iradesi dışında gerçekleşen bankacılık işlemi nedeni ile sorumlu tuttuğu ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeni ile hesabından tahsil edilen tutarın davalıdan alınarak tarafına verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı yasal düzenleme incelendiğinde sadece eser, taşıma simsarlık değil aynı zamanda bankacılık ve sigorta sözleşmeleri de dahil olmak üzere bir takım ihtilafların tüketici işlemi kapsamına alındığı görülmektedir. Dosya kapsamında taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin incelenmesinden, sözleşmenin temel bankacılık hizmet sözleşmesi olduğu, ticari nitelikte bir sözleşme olmadığı açıktır. Yine davacının tacir olduğuna ve işlemin ticari bir işlem olduğuna yönelik bir kayıt da bulunmamaktadır. Mahkememiz uyuşmazlık konusuna bakmakta görevli olmayıp görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi’dir. Açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak davaya bakmakta görevsiz bulunduğu, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu belirlenmekle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden, kararın tebliğinden itibaren 2 Haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”