Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2023/329 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/316 Esas
KARAR NO : 2023/329
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 31.05.2021 tarihli dava dilekçesinde, özetle; 23.07.2020 günü saat 00.20 sıralarında sıralarında … ili, … İlçesi, … istikametinden … ilçesine seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsünün … Köyü mevkiine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkillerinin desteği … …’ın kaldırıldığı hastanede 30.07.2020 tarihinde hayatını kaybettiğini, … plakalı araç sürücüsünün asli kusuruyla meydana geldiğini, Müteveffa hayattayken annesi ve kardeşlerine her zaman destek olduğunu, Müteveffa … …’ın eski eşi … ’in 03.07.2020 tarihinde evlilik birlikleri sona ermesine rağmen destekten yoksun kalma tazminatı için başvuruda bulunduğunun bildirildiğini, müteveffa … … ile … ’in evlilik birliği … Aile Mahkemesi’nin 2020/… E. 2020/… K. Sayılı kararı ile 03.07.2020 tarihinde sonlandırıldığını, boşanma kararından önceki 6 aydır taraflar ayrı adreslerde ikamet ettiklerini, ilgili boşanma kararı müteveffaya tebliğ edilmediği için karar kesinleşmemiş olup bu sebeple nüfus kayıt örneğinde … müteveffanın eşi olarak göründüğünü, ancak tarafların evlilik birliği sona erdiğini ve eski eşin destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının bulunmadığını, destekten yoksun kalma zararının tazmini için davalı … Sigorta A.Ş’ye yapılan başvuru sonrası, davalı sigorta şirketince … sayılı hasar dosyasının açıldığını ve sigorta şirketi tarafından müvekkillerimizden sadece müteveffanın annesi … … adına tazminat hesaplanmış ve 70.176,94-TL kısmi ödeme yaptığını, ancak ödenen bu tutarın müvekkillerinin uğradığı zararı karşılamadığını, davacı kardeşlere ise hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek, 23.07.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile 30.07.2020 tarihinde hayatını kaybeden … …’ ın desteğinden yoksun kalan anne için 1.000,00 TL, kardeşleri için ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygun en yüksek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 10.06.2021 havale tarihli dava dilekçesine cevabında, özetle; Davacı tarafın taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı taleplerine konu …plakalı araç, 29.04.2020-29.04.2021vadeli … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik) Sigorta Poliçesi ile müvekkil şirket tarafından sigortalandığını, Müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacı … …’a 31.03.2021 tarihinde 70.176,94 TL tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkil şirket davacıya karşı poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini, … Aile Mahkemesi’nin 2010/… Esas-2010/… Karar sayılı 13.10.2010 günlü kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ise de boşanma kararı kaza tarihinde kesinleşmemiş olup taraflar nüfus kayıtlarında da evli göründüklerini, ölenin eşi olup eş yönünden evlilik birliği devam ettiği sürece ayrı yaşıyor olsalar dahi müteveffanın davalıya desteği olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan bu hususlar gözetilmeden ölenin davacılara destek olmadığı kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Esas: 2018/ … Karar: 2020 / … ) yönünde olup müvekkil şirket tarafından dava dışı eş … …’a yapılan ödemede herhangi bir usulsüzlük söz konusu olmadığını, Müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğu toplamda 410.000,00 TL ile sınırlı olup, müvekkil şirket tarafından poliçeye gereği dava öncesi toplamda 270.176,94 TL ödeme yapılarak sorumluluklarının yerine getirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla – kazaya neden olan araç sürücüsünün 1,44 promil alkollü olduğunu ve müteveffanın sigortalı araçta hatır için taşındığını, bu nedenle hesaplanan tazminattan % 20 hatır taşıması ve % 20 müterafık kusur indirimi yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava ölüm nedeni ile uğranılan destekten yoksun kalma niteliğindeki zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacıların desteğinin vefat etmesi nedeniyle, davacıların destekten mahrum kalma tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları, kazanmışlar ise tazminatın hesabına, davadışı eşe ödenen meblağda davalı şirketin kusurunun olup olmadığına dair olduğu anlaşıldı.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan tüm deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Aktüerya Bilirkişi … tarafından hazırlanan 18/10/2021 tarihli raporu özetle; “23.07.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası 30.07.2020 tarihinde … …’ ın vefat etmesi olayında; 23.07.2020 günü saat 00:20 sıralarında sürücü dava dışı …’ nın evk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Kılıçkaya Barajı istikametinden Su Şehri istikametine seyir halinde iken geldiği olau yerinde, direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla sol taraftan yoldan çıkarak takla atması neticesi dava konusu ölümlü- yaralanmalı tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, Sürücü … …’ nın beyanında; “… Baraj bölgesinde dördümüz oturduk, eğlendk ve birazda alkol aldık, ben biraz alkol aldım ancak kendimi kaybedek kadar almadım…” şekinde beyanda bulunduğunu, apılan alkol muayenesinde sürücü … …’ nın kanında 1,44 Promil alkol bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu – … Adli Tıp Grup Başkanlığı – … ihtisas Dairesi Başkanlığının 29.12.2020 tarih 6522 sayılı mütalasında; – Sürücü … …’ nın asli kusurlu olduğuna, – Araçta bulunan yolcualrın, alkol aldığını bildikleri kişinin aracında yolculuk ederek can güvenliklerini tehlikeye düşürdükleri ve her birinin kendi ölüm ve yaralandıkalrı olayda, kendi adlarina tali kusurlu olduklarına oy birliği ile karar verildiğini, 23.07.2020 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeni ile 30.07.2020 tarihinde destekçi … …’ ın vefatı sonrasında; Davacı müteveffanın annesi … …’ ın; oğlunu kaybetmesi sonucu işbu rapor tarihi itibarı ile maddi zararının 117.621,81 TL olduğu, 31.03.2021 tarihinde ödenen tazminatın güncel değeri 73.672,33 TL ‘ nin tenzili ile bakiye maddi zararının 43.949,48 TL olabileceği, (bakiye limit 139.823,06 TL içinde bulunduğu) Müteveffanın davacı kardeşi … …’ ın 11.08.1986 doğumlu olduğu, kardeşini kaybettiği 30.07.2020 tarihinde 34 yaşında ve evli olduğu, kardeşinin sürekli ve düzenli desteğinde olduğunu ispatlar dava dosyasına belge sunulmadığını, Müteveffanın davacı kardeşi … …’ in 13.06.1988 doğumlu olduğu, kardeşini kaybettiği 30.07.2020 tarihinde 32 yaşında ve evli olduğu, kardeşinin sürekli ve düzenli desteğinde olduğunu ispatlar dava dosyasına belge sunulmadığını, Bu bağlamda; davacı kardeşler için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamayacağı, bir başka değişle maddi tazminat talep edemeyecekleri, ayrıca, Dava dışı eş … …’a yapılan 200.000,00 TL tazminat ödemesi değerlendirildiğinde; Müteveffa ile 03.04.2019 tarihinde evlendikleri, T.C. … Aile Mahkemesi’nin 2020/… Esas-2020/… K Karar sayılı 02.07.2020 günlü kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, karar kesinleşmeden müteveffa … …’ ın 30.07.2020 tarihinde vefat ettiği, kararın 06.11.2020 tarihinde taraflara usulüne uygun tebligat yapıldığı ve taraflarca süresi içinde istinaf yoluna başvurulmadığından kararın kesinleştiği,Mirasçılık Belgesinin … Noterliğinin … yevmiye sayılı belgesi ile 16.11.2020 tarihinde düzenlendiği; müteveffanın terekesinin 8 pay olarak kabul edildiği ve 4 payın eş … …’a ait olduğunun belirtildiğini, halen … …’ ın müteveffanın eşi olarak görüldüğü, boşanma davasının kesinleşme şerhinin nüfus kaydına işlenmediği, halen nüfus kayıtlarında eşi olarak görülmektedir. davalı sigorta şirketine mirasçılık belgesinin de sunulması ile sigorta şirketinin böyle bir olasılığı tahmin etmesi ve/veya araştırmasının beklemenin hayatın olağan akışına tamamen aykırı olduğu …” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Bilirkişi … tarafından hazırlanan 23/03/2022 tarihli ek raporu özetle; ” Davacı anne … …” ın; oğlunu kaybetmesi sonucu işbu EK rapor tarihi itibarı ile maddi zararının 169.304,32 TL olduğu, (müteveffanın kaza sırasında hatır için taşındığı ve 1,44 pormil alkollü kişinin aracında bulunduğu) Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda Hatır Taşıması ve Müterafık Kusur durumunun değerlendirilmesi sonrası / bir başka değişle Sayın Mahkeme tarafından hatır taşıması olduğu ve/veya müterafik kusurlu olduğunun kabulü durumunda ve takdir. 31.03.2021 tarihinde ödenen tazminatın güncel değeri 76.458,26 TL nin tenzili ile bakiye maddi zararının hesaplanabileceği ve bu miktarın her şekilde bakiye limit 139.823,06 TL içinde bulunduğu,Bu bağlamda; davacı kardeşler için destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanamayacağı, bir başka değişle maddi tazminat talep edemeyecekleri.” şeklinde mütaala etmiştir.
Dava, Türk Borçlar Kanunu’ nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi Mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de 6100 Sayılı HMK’nın 16. maddesinde; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmüne yer verilmiş olup, haksız fiilin işlendiği yer Kayseri olduğu gibi zarar gören davacıların yerleşim yerinin de Kayseri olması nedeni ile 18/12/2018 tarihli ön inceleme celsesinin üç numaralı ara kararı ile davalı sigorta şirketinin Mahkememizin yetkisine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesinde “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre haksız fiilin unsurları a) hukuka aykırı bir fiil, b) kusur, c) zarar ve d) illiyet bağıdır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve yapılan yargılama sonunda, davaya konu trafik kazasının, davalı sigorta şirketince sigprtalı … plakalı aracın 23/07/2020 tarihinde, davacıların murisi … …’a çarptığı (hukuka aykırı fiil),… …’ın bu kazada yaralanması neticesinde vefat ettiği (zarar), otopsi tutanağına göre … …’In kaza sonucu öldüğünün tespit edildiği (illiyet bağı), bu kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsü … …’nın, asli kusurlu olduğ, kaza neticesinde vefat eden … …’ın ise hatır için taşındığı ve 1,44 promil alkollü sürücünün aracına yolcu olarak binmesinin müterafik kusur sayılacağı kanaatine varışmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketi sigortalayan sıfatı ile zarardan sorumludur.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
TBK’nun 53/3. maddesinde sözü edilen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.(Yargıtay HGK’nun 21/04/1982 gün ve 1979/4-1528 E,1982/412 K, sayılı kararı)
Somut olayda, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacı … …’ın müteveffanın annesi olduğu, diğer davacılar … ve …’nın ise müteveffanın kardeşleri oldukları, davacı anne …’ın vefat eden oğlunun desteğinden yoksun kaldığı, ancak diğer davacıların kardeşlerinin desteğinden yoksuz kaldıklarını ispat edemedikleri değerlendirilerek davacılar … ve … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı … yönünden ise, destekten yoksun kalma tazminatının 169.604,32 TL olarak hesaplandığı, bu miktardan %20 oranında hatır taşımacılığı indirimi yapılması (135.44345TL) ve bu bedelden de %20 müterafik kusur indirimi yapılması neticesinde davacıın destekten yoksun kalma tazminatının 108.354,75TL olduğu anlaşılmış, davalı sigorta şirketinin davacı …’a daha önceden grçekleştirdiği destekten yoksun kalma tazminat ödemesinin güncel değeri olan 76.458,26TL bu bedelden mahsup edilerekdavacıya ödenmesi gereken Destekten yoksun kalma tazminatının 31.896,49TL olduğu tespit edilmiş, faiz bakımından ise davacının taleb ile bağlı kalınarak dava tarihi itibariyle işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte sigorta limitleri dahilinde davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
-Davacı … yönünden davanın KISMEN KABULÜ, ile 31.896,49TL Destekten yoksun kalma tazminatının 31/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte sigorta limitleri dahilinde davalı sigortadan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davacılar … … ve … … yönünden davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.178,84TL harçtan peşin alınan 59,30TL + 1.551,42TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1. 610,72TL harcın mahsubu ile bakiye 568,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı ve 1.551,42TL tamamlama harcı, 700,00TL bilirkişi ücreti, 105,60TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.475,02TL yargılama giderinden kabul -red oranına göre hesaplanan 841,50 TL’nin davlıdan alınarak davacı’ya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00TL nin kabul – red oranına göre 448,80 TL’sinin davacıdan, 911,20TL’sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, …Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır