Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2023/807
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili davacı banka ile davalının Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, yine davalı banka ile davacı arasından imzalanan Kurumsal Bankacılık Hizmet Sözleşmesi gereği, davalıya çek hesabı açılarak çek karnesi verildiği, mezkür çek hesabının sözleşme hükümlerine aykırı kullanımı neticesinde borçlarını ödemeyen davalının hesabını kat ettiğini, 28/04/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği, itiraz edilmeyen ihtarnameye belirtilen alacak ve faiz miktarının kesinleştiği, … İcra Md. 2018/… E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle %35 temerrüt faizi uyguladığı; arabuluculuk görüşmesinden olumlu sonuç alınamadığı, davalı şirket itirazlarının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu; haksız itirazın iptali ile takibin asıl alacak, faiz ve ferileri yönünden takibin devamına kötü niyetli davalı aleyhine asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama gider ve avukatlık ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmektedirler.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap sunmadığı ancak bilirkişi raporuna karşı vekili aracılığıyla beyanda bulunduğu dilekçesinde özetle; icra takibi itibariyle müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun etik olmayan haksız bir takip olduğunu, davacıya anlaşma şartlarına göre tüm borçların ödendiğini, icra takip tarihi ile dava tarihi arasında 1 yılı aşkın zaman geçtiğinden yasal olarak dava zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davalıların davacı bankaya takip tarihi itibariyle faiz yönünden borçlu olup olmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, temerrüt oluşup oluşmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede ….İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … 24/02/2022 tarihli kök raporunda özetle;”… Kat tarihindeki borç bakiyesinin 8.712,73 olduğu, hesaplamasında hata bulunmadığı; davalının kat tarihinden sonra 10.500 TL toplam ödeme yaptığı, Davacı … T.A.Ş’nin, icra takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 5.960,77 TL alacaklı olduğu, Davalının icra takibinden sonra da ödeme yapmaya devam ettiği; 27/07/2018 tarihli son ödeme tarihi itibariyle bakiye borcun faiz ve vergi dahil 3.230,66 TL olduğu; dava tarihi itibariyle kalan toplam borcun faiz ve vergi dahil 6.564,91 TL olduğu, hesaplamadaki faizlerin yasal bildirimlere ile uyumlu olduğu; hesaplama başlangıç ve bitiş tarihlerinin uygun olduğu, davacı … T.A.Ş’nin dava dosyasına kat ihtar belgeli masrafı olarak toplam 1.043,88 TL masraf sunduğu, bankanın sorumlu olduğu çek sayısının 5 adede indiği ve karşılığı olarak 5.300 TL depo edilmesi gerektiği, … ’a ait İstanbul ili, … İlçesi, … Mah, … Mevkii, … pafta, 14 parsel, 19 bağımsız bölüm numaralı gayrimenkulün 1. Dereceden 150.000 TL bedelle banka lehine ipotekli olduğu;,…” şeklinde görüş bildirmiştir.
10/06/2022 tarihli Ek raporda ise; “… Kök raporumuzun sonuç kısmında da beyan edildiği şekilde, herhangi bir değişikliğe gerek olmadığı…” görüş belirtilmiştir.
10/07/2023 tarihli 2. Ek raporda ise; “… Kat tarihindeki borç bakiye: 8.712,73 olduğu, davalının kat tarihinden, takip tarihine kadar 7.500 TL, dava tarihine kadar ise 3.000 TL, toplam 10.500 TL ödeme yaptığı; Tarafların icra takip açılış tarihi itibariyle 3.927,38 TL anapara borç konusunda mutabık oldukları; davacı bankadan net hesaplama detayları bildirilemediği için bilirkişinin hesapladığı anapara tutarının daha yüksek bir tutar olduğu (7.668,83 TL) ve yine bil n hesapladığı birikmiş faizin ise 54,41 TL olduğu ve ödenmemiş masraf tutarının ise bulunmadığı tespit edilmiştir; Davalının icra takibinden sonra da ödeme yapmaya devam ettiği; 1.500 TL 2 adet, toplam 3.000 TL ödeme yaptığı; Dava tarihi itibariyle bilirkişinin hesaplamasına göre; olması gereken kalan toplam anapara borcun 6.400,16 TL, masrafın 741,99 TL, 7.020,14 TL faiz, 351,01 TLbsmv, toplam borcun 14.513,31 TL olduğu; Fakat; tarafların anapara borcu konusundan mutabık olmaları sebebiyle; 3.927,38 TL anapara borç için dava tarihine kadar masrafın 741,99 TL, takip fai: n 3.148,70 TL, bsmv nin 157.44 TL, toplam borcun 6.509,57 TL olduğu hesaplanmıştır. Davacı … A.Ş’nin dava dosyasına masraf olarak 1.043,88 TL (kat ihtarı masrafı) 2.113,92 TL (sonradan nakde dönen masraflar) 1.246,82 TL (takip masrafı) toplam 4.404,62 TL belgeli masraf sunduğu; Davacı bankanın hesaplama yönteminin 6098 sayılı Kanun’un 100. Maddesi uyarınca yapılamaması sebebiyle, bilirkişi hesaplaması ile arasında farklar oluştuğu, fakat takip tarihi ve dava tarihi itibariyle her iki hesaplama ile tespit edildiği şekilde davalının davacıya şekilde davalının davacıya borçlu olduğu tespit edilmiştir. Dosyaya ilave masrafların eklenmesi sebebiyle kök rapor ve I.Ek rapordan farklı sonuç hesaplanmıştır…” görüş bildirilmiştir.
İtiraz nedeniyle bankacı … ‘tan yeni rapor alınmış, bilirkişi 18/09/2023 tarihli raporunda özetle; “…Dosyada daha önce görev yapmış bilirkişiye tevdi ile itirazlar değerlendirilerek,
Takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise asıl alacak miktarının ne olduğu,
Bilirkişi Değerlendirmesidir. Takip tarihi itibari ile davacı bankanın alacaklı olduğu; 25.03.2022 tarihli yenileme ile duran takibe devam edildiği kabulünde takip konusu asıl alacak tutarının 3.813,51 TL olması gerektiği değerlendirilmiştir. Sayın mahkeme, taraflar arasında borcun yapılandırıldığı ve bu yapılandırmanın da iddia edildiği üzere faizsiz bir yapılandırma olduğu takdirinde ise; bu şartta kat ihtarı sonrası yapılan ödemelerin direkt anapara borcuna mahsubu kabulünde takip konusu asıl alacak tutarının 490,31 TL olması gerektiği kabul edilmelidir.
Takip talebinde talep edilen diğer masraflar bakımından davalının davacıya borçlu olup olmadığı, bu hususta bir alacak bulunup bulunmadığı,
Bilirkişi Değerlendirmesidir. Takip talebinde -diğer masraflar- adı altında talep edilen alacaklar toplamı; davacı vekilinin -asıl alacak üzerinden hesaplanan işlemiş faiz ve BSMV alacağı toplamı olan 3.606,15 TL olduğunu- beyanında aşağıda görüldüğü üzere aslında faiz talebi alacağıdır. Ancak takip talebinde faiz alacağının -diğer masraf- adı altında hatalı talep edildiği görülmüştür. Bu durumda davacı bankanın faiz alacağının ancak 25.03.2022 tarihinden sonra olmakla talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirme ile -diğer masraf- adı altında gerçekte bankanın bir masraf alacağı da olmadığı anlaşılmıştır. Takdiri ve değerlendirmesi sayın mahkemenindir. Bu amaçla seçenekli olarak aşağıda 25.03.2022 tarihli kapak hesabına ilişkin temerrüt faizi hesaplanmıştır.
Takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemeler var ise ödeme tarihleri gösterilmek suretiyle ödemelerin ne kadarının asıl alacak için olduğu ve dava tarihinden sonra ödeme yapılmaya devam edilmiş ise bu ödemelerin ne kadarının asıl alacak için olduğu ayrı ayrı gösterilmek suretiyle rapor hazırlanılmasının,
Bilirkişi Değerlendirmesidir. Takip tarihinden sonra yapılan ödemeler mevcut raporda da tespit edilmiş olup; takip sonrası ödemeler TBK Md.100 uyarınca kapak hesabında borca mahsup edilmiştir. Dava tarihinden sonra yapılmakla; dava dosyasına ibraz olunan ödeme belgesi görülememiştir.
…. İcra Dairesi 2018/… E. sayılı dosyası üzerinden … Noterliği 28.04.2017 tarih ve … yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesi dayanak yapılarak 25.03.2022 tarihli ilamsız haciz yolu ile icra takibinin -06.06.2018 icra takip tarihli 11.402,38 TL alacak yönünden – yenilendiği görülmüştür.
(TL)
… İcra Dairesi 2018/… E.
25.03.2022 Tarihli – Yenileme- Takip Talebi
Sonuç – Karşılaştırma
Talep
Seçenek- 1
Seçenek- 2
Asıl Alacak
Tutar
Tutar
Tutar
Banka Alacağı
3.927,38
3.813,51
3.813,51
Diğer Masraf
3.434,41
–
4.889,13
Diğer Masraf
171,74
–
244,46
Toplam
7.533,53
3.813,51
8.947,11
Takip tarihi itibari ile;
Asıl alacak yönünden, takip konusu asıl alacak tutarına 06.06.2018 takip tarihinden sonra kısmi ödemeler yapıldığı, 27.07.2018 tarihli son yapılan 1.500,00 TL ödemenin TBK Md.100 uyarınca borca mahsubu sonrası hesaplanan bakiye borç miktarının 3.813,51 TL olduğu ile 25.03.2022 tarihli duran takibe devam edildiği kabulünde takip konusu asıl alacak tutarının da 3.813,51 TL olarak faize esas anapara üzerinden talep edilmesi gerektiği hesaplanmış olup; 3.927,38 TL ile takip konusu asıl alacak tutarının hatalı talep edildiği görülmüştür.
İşlemiş faiz yönünden, takipte esasında faiz talebi olmadığı, alacaklının hatalı olarak -diğer masraf adı altında- faiz alacaklarını ve bsmv alacağını talep ettiği anlaşılmış olup; bu durumda takipte diğer masraf adı altında bir masraf alacağı da olmadığı tespit edilmiştir. Sayın mahkeme aksi kanaatte ise; seçenekli olarak işlemiş faiz hesabı yapıldığında; diğer masraf adı altında talep edilen 3.434,41 TL ile faizin gider vergisi 171,74 TL alacağın toplamda 3.606,15 TL ile doğru talep edildiği görülmüştür.
Toplam takip talebininde asıl alacak yönünden 3.813,51 TL ve işlemiş faiz yönünden de taleple bağlı kalınarak faz talebi bulunmadığı üzere takip konusu toplam alacak tutarının 3.813,51 TL olması gerektiği hesaplanmıştır. Aksi kanaatte ise diğer masraf adı altında talep edilen faiz alacağı 3.606,15 TL üzerinden taleple bağlı kalınarak toplam takip alacağının (3.813,51+ 3.606,15) ile 7.419,66 TL olması gerektiği hesaplanmıştır…” mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı bananın davalı ana çek hesabı aıp çek karnesi verdiği, çek hesabının sözleşmeye aykırı kullanılmasından bahisle hesabın davacı yanca kat edildiği, davacı yanın hesap katına sebep veren davalı davranışları sebebiyle uğradığı zararın faiz ve BMSV alacakları için masraf talebi altında işbu davaya konu takibi başlattığı, takipte masraf olarak geçen kalemin faiz ve BMSV alacaklarından kaynaklandığı hususunda taraflar arasında mutabakat olduğu anlaşılmış olmakla davacının davalıdan icra takibi tarihi itibariyle takip miktarı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Faizin hesabının yargılamayı gerektirdiği bu nedenle de alacağın belirlenebilir olmadığı değerlendirilerek davacının icra nakr tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; ….İcra Müdürlüğü 2018/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan İTİRAZIN 3.606,15TL yönünden İPTALİ ile TAKİBİN tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu tutar üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 269,85TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 210,55TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılmış olan 59,30TL peşin harç ile 59,30TL başvurma harcı, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 588,20TL tebligat, müzekkere posta masrafı olmak üzere toplam 3.456,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.606,15TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı. 28/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır