Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2022/837 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/313 Esas
KARAR NO : 2022/837

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
Davacı vekili 29/05/2021 tarihli dilekçesi ile, 01/06/2019 tarihinde, Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ilçesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası olmayan … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki… plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanarak malul kaldığını, trafik kazası nedeniyle Kahramanmaraş… Asliye Ceza Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasında taksirle yaralama suçundan kamu davası açıldığını, ana yol üzerinde seyir halindeki davacının kavşağa girdiği sırada davacının gidiş istikametine göre sol tarafında bulunan tali yol üzerinden kavşağa kontrolsüz ve yavaşlamadan giren sigortasız aracın davacının aracına çarpması sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin tazminatının tahsil edilebilmesi amacıyla KTK’nın 97. maddesi gereği davalı sigorta şirketine başvurduğunu, başvuru evraklarının davalıya 09/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı 24/04/2021 tarihinde temerrüde düştüğünü, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak davalı tarafça ödeme yapılmaması nedeniyle anlaşamama son tutanağı düzenlendiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davanın kabulü ile yargılama sırasında zararın belirlenmesi akabinde harcı ikmal edilmek üzere 100,00-TL sürekli iş göremezlik, 100,00-TL geçici iş göremezlik ve 100,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00-TL maddi tazminatın poliçe teminat limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 24/04/2021’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve harçları ile vekalet ücretinin de davalılar üzerinde müştereken ve müteselsilen bırakılmasına karar verilmesini talep ve etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili 14/06/2021 tarihli cevap dilekçesi ile, karşı tarafın müvekkili kuruma başvuru şartının gerçekleşmediğini, davalının başvuru üzerine 15 günlük değerlendirme süresini beklemeden arabuluculuğa başvuru yaptığını, kaza tarihinde sigortasız olduğu iddia edilen araç için Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne ve ilgili trafik sicil müdürlüğüne müzekkere yazılarak… plakalı aracın kaza tarihini kapsar trafik sigorta poliçesi olup olmadığı araştırılması gerektiğini, trafik sigortası yok ise davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsünün sigortası yok ise, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sürücüsüne ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, davacının iddia ettiği kalıcı maluliyet oranının tespiti için sağlık kurulu raporu alınması gerekli olduğunu, kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, davayı ve faizi kabul anlamına gelmemekle beraber temerrüt tarihinden itibaren faiz istenilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini, davanın açılmasına müvekkili kurum sebep olmaması nedeniyle yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden de sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın işleten malik ve sürücü olarak bulunan …’e ihbarını, davanın öncelikle başvuru şartlarının oluşmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, kanaat halinde zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi kanaat halinde ise ispatlanamayan davanın reddine, yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 28/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 01/06/2019 tarihinde Kahramanmaraş ili Dulkadiroğlu ilçesinde ZMMS sigortası olmayan… plakalı araç ile davacı çocuğun üzerinde yolcu konumunda olduğu ve babası dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki, davalı… Sigorta A.Ş’ce … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacı çocuk yaralanarak malul kaldığını, kazanın ana yol üzerinde seyir halindeki davacının üzerinde yolcu konumunda olduğu ve babasının idaresindeki aracın kavşağa girdiği sırada davacının üzerinden kavşağa kontrolsüz ve yavaşlamadan giren sigortasız aracın davacının yolcu olduğu araca çarpması sonucun meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı sigortasız araç sürücüsünün, kavşağa yaklaşırken kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamamak, dikkatli olmamak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermemek sağdan gelen araca geçiş üstünlüğünü vermemek, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak, sürücü belgesi olmadan araç kullanmak,…Plakalı aracın sürücüsü ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak, kural ihlalleri nedeniyle kusurlu olduklarını, davacı çocuğun, araç üzerinde yolcu konumunda olduğundan kusursuz durumda olduğunu, davalıların davacının zararının tamamını dava dışı kişilerin kusurları oranında sorumlu olmak üzere teselsül hükümlerine göre tazmin etmekle yükümlü olduklarını, davacı küçüğün olay anında öz babası adına tescilli ve yine öz babasının idaresindeki araçta yolcu konumunda olduğundan hesaplanacak tazminatlardan herhangi bir hatır taşıması indirimi yapılmaması gerektiğini, olay tarihi itibariyle gelir getiren bir işte çalışmadığı için geçici iş göremezlik zararı bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatında zarar başlangıç tarihinin olay tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı küçüğün malul kalması ve vücut fonksiyonlarını kaybetmesi nedeniyle herhangi bir gelir elde etmese dahi gelişme çağında da zorluk çekeceğini, davacının tazminatının tahsil edilebilmesi amacıyla davalı Güvence Hesabına …, davalı … Sigorta A.Ş. … takip numaralı APS’ler ile ayrı ayrı başvurulduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekilinin 16/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği maddi zararın miktarının belirli olduğunu, dava dilekçesinde şartları bulunmadığı halde davanın alacak davası olarak açıldığını durumda hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafca belirlenememesi gerektiğini, belirleyememe hali davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanması gerektiğini, huzurdaki davada davaya konu kaza ile ilgili olarak poliçe limitleri kapsamının belli olduğunu, davadan önce müvekkil şirkete yapılmış usulüne uygun bir başvuru söz konusu olmadığını davanın usulden reddi gerektiğini, tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik taleplerinin sosyal güvenlik kurumu’na yöneltilmesi gerektiğini, davanın Sgk Başkanlığı’na ihbar edilmesi gerektiğini, iş göremezlik oranının adli tıp kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, iddia edilen maddi zarar konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kusur oranlarının tereddüte yer vermeyecek şekilde ve oransal olarak belirlenmesi gerektiğini, davacının gelirinin vergi veya sgk kayıtları ile ispatlanması ve sgk ödemesi varsa araştırılması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinin dava tarihi olduğunu, öte yandan uygulanacak faizin ise yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın hukuki yarar yokluğundan aksi taktirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. Vekili 16/07/2021 tarihli cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, müvekkiline usulüne uygun başvuru yapılmadığını, tedavi gideri, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararlarının Sosyal Güvenlik Kurumu’ nun sorumluluğunda olduğunu, iş göremezlik oranının adli tıp kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespiti için ayrı ayrı bilirkişi raporu alınması gerektiğini, varsa Sgk tarafından yapılan ödemenin peşin değeninin belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte avans faizi uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın kabulüne gidilecek olması halinde yasal faiz üzerinden hüküm kurulması gerektiğini, sonuç olarak öncelikle davanın usulden mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, asıl ve birleşen davada 01.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamanın devamı sırasında İstanbul …Asliye ticaret Mahkemesi’nin…Esas, … Karar sayılı dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
6100 Sayılı HMK’ nın 150. Maddesi uyarınca: “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”
Davacı taraf asıl ve birleşen dosya yönünden mahkememizin 08/09/2022 tarihinde icra edilen duruşmasona katılmamış olup, herhangi bir mazeret de sunmamış, duruşmaya katılan …Sigorta vekili diğer taraflarca takip edilmeyen davayı kendisini de takip etmediğini beyan etmiştir. Tarafların davayı takip etmemesi üzerine 08/09/2022 tarihli duruşmada asıl ve birleşen dava yönünden HMK 150/1 maddesi uyarınca dosya işlemden kaldırılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinde “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” konusu düzenlenmiştir. Dava basit yargılama usulüne tâbidir. Dosya işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmediğinden asıl ve birleşen dava için davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça dosya işlemden kaldırıldıktan sonra süresi içerisinde yenileme talebinde bulunulmadığından ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Asıl Dosya Yönünden;
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile 21,40 TL eksik harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-A.A.Ü.T’ne göre davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Güvence Hesabına verilmesine,
Birleşen Dosya Yönüden;
7-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile 21,40 TL eksik harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
11-A.A.Ü.T’ne göre davalılar yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve red sebebi ortak olduğundan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar Güvence Hesabı ve Quick Sigortaya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden, 6100 Sayılı HMK’nın 341.maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.12/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır