Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/309 E. 2022/421 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/309 Esas
KARAR NO : 2022/421
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin, davalı şirketten noter aracılığıyla 2018 model … şase no.lu, … motor no.lu … marka, … aracı ticari alışveriş kapsamında satın aldığını, müvekkilinin, davalıdan satın aldığı dava konusu araç hakkında, aracı ithal eden şirket yetkilisi olan … (… Tic. Ltd. Şti) hakkında ceza dosyasında sanık olarak sahte evrak tanzimi ile eksik gümrük vergisi ödenerek aracın ithal edildiği gerekçesi ile 5607 Sayılı Kaçakçılık ile Mücadale Kanuna Muhalefet ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından dolayı sanığı cezalandırılmasına ve ayrıca dava konusu … plakalı aracın müsaderesi talepli iddianame ile … Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/ … E. Sayılı dosyasında dava açıldığını, bu dosyanın aralarında bağlantı olması nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bunları davacıya … Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/ … E. Sayılı dosyasından mağdur sıfatı ile dinlenmek üzere davetiyenin gelmesinin akabinde tespit ettiklerini, dava konusu aracın ve diğer araçların trafik kayıtlarının gelmesinin akabinde araçlar üzerinde tedbir şerhi konmasına karar verildiğini, tedbir nedeniyle aracın başkasına satılamayacak duruma gelerek hukuki ayıplı hale geldiğini, davalıya ihtarname tebliğ edilerek, dava konusu aracın benzeri ile değiştirilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde İİK 24 md. Gereği aracın rayiç bedelinin ödenmesinin talep edildiği, davalının ihtarnameye cevaben aracın aynen misli ile değiştirilmesi taleplerini kabul etmeyeceklerini bildirdiğini, aracın ayıplı olduğunu belirterek, davalı şirketin mallarını kaçırması ihtimali nedeniyle şirketin menkul ve gayrimenkul mallarıyla 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının dava konusu aracın 08/12/2020 tarihi itibariyle rayice esas değeri olan 2.740.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz konulmasına, TBK 227/4 md. gereği tazminat hakları saklı kalması kaydı ile aracın derhal ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde İİK. 24. Md. gereği aracın rayiç bedelinin aracın bedeli konusunda yapılacak bilirkişi sonucu tespit edilecek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla belirtilen miktar olan şimdilik 2.740.000,00 TL’nın, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15/12/2020 tarihi itibariyle belirlenerek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Dava konusu araç üzerindeki hukuki ayıbın … Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı olduğunu, araç üzerindeki tasarruf yetkisinin herhangi bir şekilde kısıtlanmadığından tek başına hukuki ayıp olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, araçtaki hukuki ayıbın meydana geldiği tarih olarak ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihin esas alınması gerektiğini, tedbir kararının aracın davacıya devretmesinden sonra alındığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davacının hukuki ayıbı kanunen öngörülen sürede müvekkiline bildirmediğini, davacının, ayıbın noterlikten şans eseri öğrenilmesinin ardından keşide ettiği 11/12/2020 tarihli ihtarnamesinin yasal ayıp ihbar süresi içerisinde yapılmadığından davanın reddi gerektiğini belirterek, öncelikle ihtiyati haczin kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 08/06/2022 tarihli ara karar ile 1.217.790,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiş, itirazı üzerine mürafaa yapılarak itiraz red edilmiş, istinaf talebi de red edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; Dava konusu … plaka sayılı, 2018 model, … marka, …
tipinde aracın tebdir kararı 15.10.2020 tarihindeki 2. el rayiç bedelinin yaklaşık 3.135.785,00 TL olduğu,
dava tarihi 27.05.2021 tarihindeki 2. el rayiç bedelinin yaklaşık 3.063,130.00 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı taraf 09/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi sunarak: “BK 219. madde gereği ortaya çıkan hukuki ayıp nedeniyle TBK 227/ 1- 4. Madde gereği , genel hükümlere göre tazminat hakkımız saklı kalmak kaydı ile, dava konusu satılan … Plakalı 2018 Model ,… Şase nolu , … Motor Nolu … … , Ayıplı Aracın Davalı Tarafından İade Alınmak Suretiyle , derhal satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine , bu mümkün olmadığı takdirde ise bu kez İİK Madde 24/4- 1. cümle ( İlamda Değer Belli İse) hükmü dikkate alınarak, (gerekli görüldüğü takdirde bu hususta ek bilirkişi raporuda alınmak suretiyle ), dava konusu aracın, 29.11.2019 tarihli hasardan dolayı %1.5 değer kaybı dikkate alındığında, bilirkişi raporunun tanzim tarihi olan 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla güncel 2. el rayiç değeri olan 4.856.050,00 TL’nin bilirkişi raporunun tanzim tarihi olan 23.01.2022 tarihinden itibaren ticari faizi ile müvekkil davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini , ıslah talebimiz kabul edilmediği takdirde bu kez 2. sırada olarak terditli talebimiz olarak ise ; İİK madde 24 /4-2. cümlenin ( İlamda Değer Belli Değil İse Hükmü ) gereği dikkate alınarak:) TBK 219. madde gereği ortaya çıkan hukuki ayıp nedeniyle TBK 227/4. madde gereği, genel hükümlere göre tazminat hakkımız saklı kalmak kaydı ile, öncelikli olarak dava konusu satılan … Plakalı 2018 Model, … Şase nolu, … Motor Nolu … … ayıplı aracın davalı tarafından iade alınmak suretiyle derhal satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine , bu mümkün olmadığı takdirde ise, bu kez İİK Md. 24/4-2. cümle madde gereği yapılacak icra takibi sırasında icra müdürlüğü tarafından icra aşaması tarihi itibarıyla alınacak bilirkişi raporu ile tespit edilecek icra takibi sonrasındaki aracın güncel rayiç bedelinin, icra aşamasında bilirkişi raporu tarihinden itibaren ticari faizi ile müvekkil davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Davalı taraf Islahen verdiği cevap dilekçesinde; “Satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hukuken ve fiziken imkansızdır, TBK. m. 227/f.1, b.4 hükmünde ayıplı satılanın değiştirilmesinin “imkan varsa” istenebileceği belirtilmektedir. İfanın imkansız olduğu veya aşırı ifa güçlüğünün söz konusu olduğu durumlarda, alıcının bu hakkı kullanması mümkün değildir. Somut olayda davacı, aracın üzerindeki tedbir şerhi sebebi ile aracı müvekkil devredemeyecek olmasına rağmen değişim talep etmiş olup imkansızlık bunun ile de sınırlı değildir. Aynı zamanda müvekkil araç satım/üretim işleri ile iştigal etmemekte olup bu aracın aynısının ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi müvekkilden beklenemeyecektir. Seçimlik hakların terditli olarak kullanılması mümkün değildir. Ayıp ihbarında hangi seçimlik hakkın seçildiği açıkça belirtilmeli ve tek bir hak seçilmelidir. Davacı tarafından keşide edilen ve müvekkil şirketin muhatabı olduğu Kartal 23. Noterliği’nin 30436 yevmiye numaralı ve 11.12.2020 tarihli ihtarnamesinde malın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi yahut rayiç kasko bedelinin kendisine ödenmesini talep etmiştir. Görüldüğü üzere bu durumda seçimlik haklar terditli kullanılmış olup davacının seçimlik haklarını usulüne uygun kullandığından bahsedilemeyecektir. Aynı zamanda davacı, davasını da terditli olarak ikame etmiş olup ayıba ilişkin davalarda bu da mümkün değildir. Ayıp ihbarı süresinde değildir. davacının, ceza mahkemesinin tebligatına rağmen çelişkili öğrenme tarihleri ileri sürmesi hem soyut iddialardan ibarettir hem de dürüstlük kuralına aykırıdır. Buna ek olarak ihbar hem usulüne uygun gerçekleştirilmemiştir hem de süresinde değildir. Davacının 11/12/2020 tarihli ihtarnamesinde, ihtarnameyle aynı gün olan 11/12/2020 tarihinde yapmış oldukları incelemede ayıbı öğrendiğini iddia etmiştir. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu katılma talepli dilekçede, ceza dosyası kapsamından … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasına vekalet sunulması ile haberdar olunduğu iddia edilmiştir. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyası incelendiğinde görüleceği üzere, davacının 07/12/2020 tarihinde verginin eksik ödenmesine ilişkin açılan ceza davasından ve araç üzerindeki tedbir şerhinden haberdardır. Bu husus, davacının …Ağır ceza mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu 07/12/2020 tarihli vekil kaydedilme talepli dilekçesi ile sabittir. Ancak davacı, dava dilekçesinde ayıbın 08/12/2020 tarihinde ”aracın satışını yapmak üzere noterliğe gittiklerinde” öğrenildiğini, cevaba cevap dilekçesinde ise 07/12/2020 tarihinde … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasına vekalet sunulması ile haberdar olunduğu iddia etmiştir. Zira davacı,18/11/2020 tarihinde tebliğ aldığı, sistem kayıtlarına göre aynı gün açarak muttali olduğu, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… esas sayılı dosyasından gönderilen çağrı kağıdı ile haberdar olmuştur. Dosyaya sunulan tebliğ mazbatasında açıkça, tebliğin veya davanın mevzuu olarak ”resmi belgede sahtecilik, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak” ibareleri ile ”dava konusu … plaka sayılı araç hakkında” ihtaratını içermektedir. Bu durumda davacının işbu tebligat ile iddia ettiği hukuki ayıba 18/11/2020 tarihinde muttali olduğu ortadadır. Sayılan deliller karşısında davacının çelişkili iddialarına itibar edilemez.. Alıcının tacir olması durumunda ise basiretli bir iş insanı gibi davranma yükümü gereği daha yüksek bir özen ölçüsü kabul edilebilecektir. Davacı, iddia ettiği hukuki ayıbı derhal bildirmekle mükelleftir. Buna rağmen, 18/11/2020 tarihinde muttali olduğu hukuki ayıbı müvekkile 11/12/2020 tarihinde ihtarname ile bildirmiştir. Derhal bildirim yükümlülüğünün ihlal edilmesi, bildirimin usulünce yapılmamış olması sonucunu doğurur. Bu nedenle ayıbın bildirilmemiş olduğunun kabulü gerekir.” diyerek, davanın reddine, HMK 329 kapsamında akdi vekalet ücretinin %20 olması nedeniyle bunun davacıya ödettirilmesine, yargı giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalıdan satın alınan aracın gümrük işlemlerinde vergiye esas değeri konusunda usulsüzlük yapıldığı ve tedbiren alıkonulduğundan bahisle, aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bu talep kabul edilmezse rayiç bedelinin tedbir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.
Davaya konu aracın ithalinde eksik vergi ödendiğinden bahisle İthalatçı hakkında Bakırköy . Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası ile birleşen aynı mahkemenin 2020/… Esas sayılı dosyasında tedbir kararının 15/10/2020 tarihinde infaz edildiği ve davacının davalıya bunu öğrenince 15/12/2020 tarihinde davalıya ihtar çektiği görülmüştür.
Davalı taraf, ihtiyati tedbir kararının ayıp olmadığı ve ihbarın süresinde yapılmadığını savunmuş ise de, araçların süreli ömürleri nedeniyle zamanla yıprandığı, emsallerine göre değer kaybedeceği, satış yapılmasına engel bir tedbirin ayıp olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle davalının bu savunmasına itibar edilemez.
Davacının, davaya konu aracı sıfır iken davalıdan aldığı, davalının da ithalatçıdan aldığı anlaşılmaktadır. İthalatçının kusuruyla da olsa, aracın ayıplı olması halinde, alıcının ayıp oranda indirim isteme, misliyle değiştirme, ayıbın giderilmesini isteme, tazminat talep etme veya sözleşmeden dönerek ödediğini geri isteme hakkına sahiptir. Eldeki davada da davacı, misliyle değiştirme talebini öncelikli olarak tercih etmiş ve bu hakkını kullanmıştır.
Somut olaya bakıldığında TBK’nın 214/1 ve 219/1. Maddeleri uyarınca davalı davacıya karşı sorumludur. Dolayısıyla davacının bu talebinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği savunmasına gelince; TBK’nın 223/2. Maddesinde belirtildiği gibi, olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkamayacak bir ayıp olması halinde, bunu sonradan tespit eden alıcı satıcıya hemen bildirmek zorundadır. Kanun metnindeki “hemen” ibaresi, ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren en kısa ve olağan sürede bildirilmesidir.
Eldeki davada, davacıya … Ağır Ceza Mahkemesince gönderilen davetiye üzerine dosyayı incelemek suretiyle ayıbın ne olduğundan davacının haberdar olduğunun kabulü gerekir. Mağdur sıfatıyla ve araç plakası yazılarak davetiye gönderilmiş olması, tedbirin mahiyeti ve dolayısıyla ayıbın varlı konusunda kanaat ve kesin bir bilgi vermeye elverişli değildir. Davacı tarafça ceza dosyasına vekaletname sunularak inceleme yapıldıktan sonra ayıp öğrenildiği ve hemen ihtar yapıldığının kabulü hayatın olağan akışına uygun düşmektedir.
Tedbir kararı verilen ceza dosyasına konu yüzlerce araç bulunması, davacının ceza dosyasıan vekaletnamesini 07/12/2020 tarihinde sunmuş olması ve ihtarın da 11/12/2020 tarihinde çekilmiş olması karşısında, ihbarın hemen yapılmış olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Zira çok sayıda klasörden oluştuğu anlaşılan dosyanın incelenmesi ve tedbir kararının hukuki bir ayıp olup olmadığının tespiti zaman alıcı olup, 4 gün normal karşılanmalıdır. Davacı tarafın 4 gün içinde dosayı inceleyerek hukuki ayıptan emin olduktan sonra davalı satıcıya ihtar çektiği kanaati oluştuğundan, davalının bu yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizce ayıp sabit görülmüş ve ihbar hemen yapılmış kabul edildiğine göre, davacının talebinin terditli olması, ilk seçimlik hakkı olarak taşınırın aynen değiştirilmesini istediği nazara alındığında, geçen yıllar itibarıyla 2018 model ve sıfır kilometrede bir araç bulunması zor olsa da, davacının talebinin kabulüne engel bir durum bulunmadığı anlaşılmış ancak infazın mümkün olmaması halinde İİK’nın 24/4-5 maddeleri uyarınca icra müdürlüğüne yol gösterici şekilde karar vermek gerektiği anlaşılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davaya konu … plakalı 2018 model … şase nolu … motor nolu aracın ayıplı olması nedeniyle davalı tarafa iadesine ve adına tescili karşılığında, 0 KM aynı özelliklerde bir araçla değiştirilmesine ve davalıdan alınarak davacı adına tescil ve teslimine, infaz aşamasında değişim mümkün olmadığı takdirde icra müdürlüğünce İİK’nın 24/4 maddesi uyarınca belirlenecek güncel bedelinin bilirkişi raporu ile tespit edilerek, rapor tarihten itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davaya konu aracın üzerindeki tedbir ile birlikte davalı tarafa iadesine ve tesciline,
2-Davalı tarafın ihtiyati haciz talebine ilişkin talebinin yerinde görülmediğinden reddine ve aynen devamına,
3-Kabul edilen dava değeri olan 3.063.130,00 TL üzerinden hesaplanan 209.242,41 TL harçtan peşin alınan 83.468,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 125.774,36 TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 118.961,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.174,10TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 83.468,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır