Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/296 E. 2021/858 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/296 Esas
KARAR NO : 2021/858
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/10/2020 tarihinde davacılar murisi … in …plakalı aracın sürülüğünü yaptığını, çift taraflı meydana gelen trafik kazasında vefa ettiğini, kaza sonrası düzenlenen tutanak ve alınan ATK raporunda müteveffanın asli ve tek kusurlu kabul edildiğini, anayasa mahkemesi tarafından gelen şartların iptal edildiğini, bu sebeple TBK kapsamında destekten yoksun kalan kişilerin müteveffanın kusurundan sorumlu olmayacağını, davalının davacının taleplerinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadağını, adli yardım taleplerinin kabulünü ve trafik kazası sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatının şimdilik toplam 2000 TL nin davalı kaza tarihi itibariyle bilirkişi raporunda belirlenecek tüm tazminat miktarına işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin belirsiz alacak talebine konu olmasının mümkün olmadığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 6704 sayılı yasa ile değişik 97 . Maddesi uyarınca davadan önce müvekkili şirkete yyapılmış usulüne uygun bir başvurunun olmadığını, davacıların murisinin müvekkili şirkete sigortalı aracın sürücüsü olduğunu, davaya konu aracın maliki ve müevkkili şirket sigortalısı olduğnudan karayolları trafik mali mesuliyet sigortacısı genel şartları ve karayolları trafik kanunu hükümleri uyarınca tazimnat talep haklarının bulunmadığını, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın işleten ve sigortalı olduğu için tazminat talep hakkının bulunmadığını, müteveffanın kaza sırasında trafik kaza tespit tutanağına göre gerekli ehliyete sahip olmaksızın aracı kullanırken vefat ettiğini, müvekkili şirektin davacılara rücu hakkı bulunmakla alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden davacıların tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden davanın reddini ve aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava ölüm nedeni ile uğranılan destekten yoksun kalma niteliğindeki zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacıların desteği … ‘in vefat etmesi nedeniyle davacıların destekten kalma tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları, kazanmışlar ise tazminatın hesabına ve kusur oranlarına dair olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, soruşturma dosyası, … İdaresi kayıtları, SGK kayıtları ve trafik sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce öncelikle tarafların kusur oranlarına dair inceleme yapılmıştır. Dosyanın soruşturma aşamasında tevdi edildiği Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli Raporda; Sürücü … ‘ın %100(tam) oranında kusurlu olduğunu, diğer sürücü … ‘ın kusursuz olduğunun kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesinde Adli Tıp Kurumu’nun belirtilen raporuna itiraz etmediklerini ancak TBK kapsamında destekten yoksun kalan kişilerin müteveffanın kusurundan sorumlu olmayacağını iddia ettikleri anlaşılmakla taraflar arasında ihtilaf konusu olmayan kusur oranında yeniden araştırma yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır.
Trafik tescil kayıtlarından kaza konusu … plaka sayılı aracın davacıların desteği müteveffa … adına tescil ve kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası istenmiş, sigorta şirketince gönderilen belgeler dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelemede … plakalı aracın … poliçe numarası ile 29/07/2020-29/07/2021 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların desteği … ‘in davalı sigorta şirketine sigortalı aracın hem sürücüsü hem işleteni olduğu görülmektedir.
6704 sayılı Yasa ile değişik 2918 sayılı KTK’nun 92.maddesine eklenen (g) bendinde “Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri” ve (h) bendinde de “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ZMM Sigortası kapsamı dışında olduğunu bildirmiştir.
Anayasa mahkemesi yargılama ikame edilmeden ve dava konusu kaza gerçekleşmeden evvel 17/07/2020 tarihinde E. 2019/40 K. 2020/40 sayılı kararıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu mali mesuliyet sigortasından doğan tazminatların “Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’na” göre belirlenmesine ilişin hükümlerini iptal etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete’de yayınlanarak 09/10/2020 tarihinde yürürlüğe giren 17/07/2020 gün ve 2019/40 E., 2020/40 sayılı kararında da söz konusu bu maddelerle ilgili olarak herhangi bir iptal kararı verilmemiş, aksine bu yöndeki iptal talebi reddedilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça genel şartların iptal edilmesi ile davacıların hak sahibi olabileceği ifade edilmiş ise de davacıların desteği …in aynı zamanda işleten ve sigortalı olduğu anlaşılmakla 2918 sayılı KTK’nun 92.maddesine eklenen (g) bendinde yer alan “Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri” hükmü nedeniyle davacıların tazminata hak kazanmaları mümkün değildir. Aynı yönde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nce “…kaldı ki davacı … ‘ın, müteveffa yönetimindeki aracın trafik kayıt maliki ve davalının sigortalısı olması sebebiyle zaten davalıdan tazminat talep hakkının olmaması…” şeklinde içtihatta bulunulmuştur. Ankara BAM 26 HD 2019/495 2021/661
Hal böyle iken davacıların tazminata hak kazanmadıkları değerlendirilerek davanın reddi yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan peşin harçtan mahsubuna,
3-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.