Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2023/265 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/242 Esas
KARAR NO : 2023/265
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 19/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi olduğunu,
işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve
aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin
ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalıya ait, … plakalı araçların 19.12.2016-
07.02.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan… dan ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi
üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibine
girişildiğini,
takibin davalının borca ve fer’ilerine itirazı nedeniyle durduğunu,
geçiş bedelinin ödendiğini ispat yükünün, davalıya ait olduğunu, davalının geçiş ücretlerini
ödemediğinin de sabit olduğunu; icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunu,
ihlalli geçişleri gerçekleştiren araçların davalının ticari işletmesine ilişkin olarak ticari araçlar
olduğunu, bu kapsamda takipte talep edilen faiz oranının ticari işlerde uygulanan faiz olarak talep
edildiğini,
3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde icra daireleri
tarafından hesaplanmak suretiyle yürütülen faizlerin katma değer vergisine tabi olduğunu,
müvekkili şirketin ihlalli geçişler konusunda herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğünün
….İcra
Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin
devamını, İcra takibinin geçiş ücreti, gecikme cezası faiz ve KDV tutarı olmak üzere toplam 4.382,24
TL yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, Davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek
icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde
bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 05/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: görevsizlik itirazlarının bulunduğunu,
zaman aşımı ve hak düşümü itirazlarının bulunduğunu,
davaya konu araçların …/… kayıtlarının mevcut olduğunu,
davacının ihlalli geçişlerin olduğu iddia ettiği tarihlerde …/… hesaplarında geçiş ücretini
karşılayacak bakiyenin bulunduğunu, normal geçiş ücretlerinin de davacı yana ödendiğini,
haksız ve dayanaksız dava ve taleplerinin usül ve esastan reddini, evvelce yetki ve görev itirazlarının
karşılanmasını, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığını genel kredi sözleşmesine dayanak yapılmak suretiyle başlatılan icra takibine davalılarca yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususunda olduğu tespit edildi.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Karayolu bilirkişi … hazırladığı 18.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Karayollarına ait tüm otoyollarda ve 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde
işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollarda 6001 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve yönetmeliklerde belirtilen
şekilde geçiş ücreti ve cezasının tahsil edildiğini, davacının, iddiasını kanıtlamak üzere ihlâlli geçiş yaptığını iddia ettiği araçlara ait geçiş
bilgileri (tarih-saat) ve resimlerini -yukarıdaki tabloca belirtilmiş olan bir tanesi hariç-
dosyaya sunduğunu,
6001 sayılı kanunda geçiş yapan araçlara geçiş sırasında mesaj veya uyarı verme gibi bir
mecburiyetin bulunmadığını, ücretli otoyolları kullanan sürücü veya firmaların geçiş sırasında geçiş ücretini ödeyecek
mevcut yöntemlerden birini kullanmaları gerektiğini, davaya konu otoyol
işletmecisinin sorumlu olduğu yol güzergahında …/… sistemleri, geçiş sırasında nakit
ödeme veya geçişlerini takip eden 15 gün içinde ödeme gibi alternatiflerin mevcut olduğunu,
geçiş sırasında …/… etiketiniz yok veya yeterli bakiyesi mevcut değil ise bariyerlerin
açılmadığını, bariyerleri geçebilmeniz için ya nakit ödeme yöntemi ya da görevli personelin
size vereceği ve 15 gün içinde belirtilen bankalara ödeme yapmanız ya da …/…
bakiyenizi yeterli hale getirmeniz gerektiği bilgisinden sonra bariyerlerin görevli
tarafından açıldığı bir sistem kullanıldığı, bu sebeple bu aşamaları geçmeden gişelerden
geçilemeyeceğini, … Bankası ve … Bankası Genel Müdürlüklerinden gelen dökümler
incelendiğinde … plaka sayılı araca ait 4 adet ihlali geçiş yaptığı, bu geçişler için
279,65 TL geçiş ücreti, 1.118,60 TL 4 katı cezası olmak üzere toplam 1.398,25 TL borcu
olduğunu, davalının … plaka sayılı araca ait 4 adet ihlali geçiş dışında diğer ihlâlli geçişler
konusunda kusurunun bulunmadığını” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Bankacı bilirkişi … ile bilgisayar mühendisi … hazırladığı 25.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının, Davalıya ait araçların ihlalli geçişlerini ispatlayan bilgi ve belgeleri dosyaya sunduğunu, davalının ise dava konusu geçişlere ait ücretlerin ödendiğini kanıtlayan herhangi bir belge
sunmadığını, davalının ilgili kanun uyarınca geçiş ücretlerini ödemekler yükümlü olduğu, kendisine ait araçların
ihlalli geçiş bilgilerine ulaşabileceği, 15 günlük cezasız sürede geçiş ücretlerinin ödenmemesinin
sonuçlarının bilincinde olduğunu, tarafların ikisinin de tacir olduğu, davacının, Davalıdan icra yoluyla tahsil edeceği faiz alacaklarından KDV talep etme hakkı olduğunu, davacının 21.03.2019 takip tarihi itibari ile Davalıdan talep ettiği tutar olan 6.182,24-TL’nin ihlalli
geçiş ücretleri ve 4 katı ceza tutarı yönünden sınırlı ve uyumlu olduğunu, tarafımızdan tutarın 6.216,93TL olarak hesaplandığını, taleple bağlı kalınmasının mütalaa edildiğini, kanunda yer almamasına
rağmen 15 günlük cezasız dönemde işletmelerin ihlalli geçiş ücretlerini plakadan tahsil kabiliyetleri
olduğunu ve tahsil ettikleri ve toplumca bu durumun bilindiğini, dava konusu geçişlerin otomatik ödemeye
bağlı …/… cihazları ile yapıldığını, davalının ihlalli geçiş sorgusuna girişmemesinin
hayatın olağan akışına uygun olduğu ki 15 günlük cezasız dönemde otomatik tahsilat yapılmaya
çalışılacağının davacı firmanın internet sitesinde de yer aldığını ve fakat davacı firma tarafından bu
sürecin işletilip işletilmediğiyle ilgili olarak dosyaya herhangi bir bilgi-belge sunulmadığını, dosyada var olan …/… hesap hareketlerinden ihlalli geçiş
tarihlerinde yeterli bakiye bulunup bulunmadığının tespit edilemeyeceğini” mütalaa etmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.)
7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.”
Uyuşmazlığın anlaşılabilmesi taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin iyice anlaşılmasına bağlıdır. Davacının, davasını dayandırdığı hukuki ilişkinin niteliğinin, borcun doğum sebebinin ortaya konulması önem arz etmektedir. Davacı taraf ödeme yapılmaksızın kendilerince işletilen otoyolun kullanıldığını belirtmektedir. Borcun kaynağı davalı tarafın ücretini ödemeyerek otoyolu kullanması ise borcun sözleşmeye aykırılıktan mı haksız fiilden mi kaynaklandığının tespiti gerekir. Her ne kadar borcun haksız fiilden kaynaklandığı görüntüsü oluşmakta ise de taraflar arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunduğu, davacı tarafın otoyol hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, davalı tarafın ise ücret ödemeyi üstlendiği anlaşılmaktadır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi17. Hukuk Dairesi de “Davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır.” demektedir.
Bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra itirazın iptali dava türü ve ispat yüküne de değinmek gerekmektedir. 20. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir” şeklindedir. Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir.
Tüm bu açıklamalar ışığın somut olaya yeniden bakıldığında taraflar arasında ticari nitelikli hizmet sözleşmesi bulunduğuna dair herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşme kapsamında üstlendiği otoyol hizmeti sunma yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Dosyaya sunulan kayıtlardan davalı tarafın araçlarının geçiş yaptığı anlaşılmaktadır. Bu noktada ispat yükünün davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı tarafın hizmet aldığı açık olup davalı hizmet bedelini ödediğini ispatla mükelleftir. Ancak davalı tarafça mahkememize ya da icra dosyasına herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı gibi, … hesaplarından veya banka hesaplarından ödeme yapıldığı da iddia edilmemektedir. … BAM … HD.sinin 2018/… Es sayılı dosyasında “Davalı, geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Sadece … veya … kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmemektedir. … ve … kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya … veya … sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir.” denilmekle bu husus ifade edilmektedir. Bu nedenle provizyonda yeterli bakiyenin olduğu ve ihlalli geçişte davalının kusuru bulunmadığı yönündeki ik bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır. Zira davalı aldığı hizmetin karşılığı ödemeyi yapıp yapmadığını takip etmekte mükelleftir.
Davacının ispat yükünü ifa ettiği, davalının ise ödeme yaptığını ispat edemediği, davalı tarafça sunulan belgelerden ödeme yapıldığının anlaşılamadığı, davalının icra dosyasına bir miktar ödeme yaptığı, işbu davanın yapılan ödeme düşülerek açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada incelenmekle; dosyaya celp edilen trafik tescil kayıtları, …/… kayıları, porvizyon ve görüntü kayıtları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmekle alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporun yargısal denetime açık, bilimsel metodlara uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasın karar verilmiş; … plaka sayılı araçlar için bildirilen ihlâlli geçişlerin tamamının “ihlâlli geçiş” olduğu, … plaka sayılı araçlara ait “ihlâlli” geçişler için davacının davalıdan toplamda 4.382,24TL TL alacaklı olduğu yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmakla davanın kabulü ile … İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmekte olan takibe itirazın 4.382,24TL alacak yönünden iptali ile takibin devamına karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davalının icra takibine yaptığı itiraz neticesinde alacağını tahsilde geciken davacının zarara uğradığı gözetilerek İİK67/2. Maddesi gözetilerek takibe konu alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE; ….İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan itirazın toplamda 4.382,24TL alacak yönünden İPTALİ, takibin toplam 4.382,24TL alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin KABÜLU ile, takibe konu alacak miktarı olan 4.382,24TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 299,35TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile 240,05TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 2.300,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 101,45‬TL olmak üzere toplam 2.520,05‬TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.382,24TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır