Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/237 E. 2023/171 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/237 Esas
KARAR NO : 2023/171
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 16/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin fuar organizatörü olduğunu, müvekkilinin davalı şirket ile 01-04 Mart 2020 tarihleri arasında Almanya’nın Köln şehrinde 42.si düzenlenecek olan … fuarı için 24.09.2019 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzaladığını, sözleşme kapsamında fuar takım bedeli olarak 17.390,00 euro’yu fuar tarihi gelmeden önce, ilk ödemesi 21.10.2019 tarihinde başlamak üzere beş taksitle ödeyerek sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkilinin ödemeleri yaptıktan sonra davalının 02.03.2020 tarihli mail ile fuarın 21-24 Şubat 2021 tarihine ertelendiğini bildirdiğini, fuarın ertelendiğine dair yazının mail olarak müvekkiline gönderilmesi üzerine taraflarınca davalıya … Noterliğinin 18.03.2020 tarih
ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı firma vekili marifetiyle … Barosunun 30.03.2020 tarih ve 2020/… yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile taraflar arasında akdedilen Fuar Katılım Sözleşmesinin 10 ve 27. Maddeleri gereğince sadece fuar tarihinin değiştirilmesi nedeniyle sözleşmenin feshinin mümkün olmadığını bildirdiğini, dava açma hazırlıkları devam ederken davalı firmanın 17.11.2020 tarihinde attığı mail ile fuarın 21-24 Şubat 2021 tarihinde yapılacağını ve müvekkiline tahsis edilen yerin incelenmesini ve daha önceki dosyanın kontrol edilerek varsa güncellenmesini istediklerini, müvekkilinin sözleşmenin feshine ilişkin iradeyi daha önce bildirdiğini, ürünlerinde fuar tarafından müvekkile teslim edilmesi ayrıca pandemi nedeniyle katılımın sağlık riski de düşünülerek fuara katılımın düşük olacağı ve beklenen faydayı sağlayacağının aşikar olduğundan bu maili cevap vermediğini, nitekim bu bildirimden hemen sonra 01.12.2020 tarihinde yeniden mail atılarak fuarın bu kez 06
Mart 2022 tarihine ertelendiğinin bildirildiğini, dolayısı ile müvekkilinin katılmak istediği 01 Mart 2020 tarihli fuarın bu tarihten 2 yıl sonraki bir tarihe 2. Kez ertelenmesi kapsamında artık bu fuarın müvekkili açısından hiçbir amacı ve ticari menfaati de kalmadığını, sözleşmenin devamının beklenmesinin de mümkün olmadığını, davalı şirketin dayattığı Fuar Katılım
Sözleşmesinin tek tip olduğu ve başka kişi ve işlerde de kullanıldığının delillerinden biri de yine müvekkili ile davalı arasında başka bir fuar için imzalanan 04.10.2017 tarihli sözleşme olduğunu,
sözleşme kapsamında davalıya ödenen bedelden, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak ve iadeye konu miktar belirlendikten sonra harcı ikmal edilmek üzere şimdilik 5.000,00 euronun davanın temerrüde düştüğü 27.03.2020 tarihinden itibaren döviz mevduatına işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 17/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde istemlere gerekçe olarak 24.09.2019 tarihli sözleşmeye göre Almanya’da yapılması öngörülen fuarın tarihinde yapılan değişiklikleri gösterildiğini, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilemeyeceğini, sözleşmenin miktarı ile bu bağlamda ödediklerini bildirdikleri ve davaya konu ettikleri miktarın da dava tarihi itibariyle belirlenebilir olmasına rağmen davacının dava dilekçesinde 5.000,00 € tahsili talep edilmiş ve belirsiz alacak davası olarak açıldığının belirtildiğini, dava dilekçesine konu edilen sözleşme için belirli rakamların dava tarihi itibariyle belirli veya belirlenebilir olması karşısında davanın esasına girilmeksizin davanın reddinin zorunlu olduğunu, davaya konu sözleşmenin geçersiz olduğu iddiasının yasallıktan uzak olduğunu, davacının ileri sürdüğü yasallıktan uzak gerekçelerin aksine davaya konu sözleşmenin yasal ve bağlayıcı olarak kabul edilmesinin gerektiğini, davacının taraflar arasındaki sözleşmede
bildirilen fuar tarihinin değiştirilmesine dayalı istemde bulunmasının bizzat anılan sözleşmeye ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, davaya konu fuarın düzenleneceği ülkedeki ana organizatör tarafından fuar düzenlenmesi ile ilgili olarak değişiklik yapılması halinde fuar tarihinin değiştirilmesi dahil olmak üzere bu değişikliklerden davalının sorumlu olmayacağını ve davacının bu değişikliklere uymayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmede dikkate alınacak ağırlıklı unsurun fuar tarihi olmadığını, Almanya’da düzenlenecek fuara katılım olduğunu, sözleşmenin 5,10 ve 27’nci maddelerindeki düzenlemede de fuar tarihinin değil, davacının fuara katılımının öncelikli olduğunu ve fuar tarihinde hangi hallerde değişiklik yapılmasına davacının başlangıçtan itibaren onay ve izin verdiğinin somutladığını, Almanya’daki fuarın ve fuar alanının ana organizatörünün Alman şirketi olduğunu ve özellikle fuar tarihine ilişkin tüm işlemlerin bu şirket direktifleri doğrultusunda belirlendiğini ve fuar tarihlerindeki değişikliklerden müvekkilinin sorumlu tutulma olanağı bulunmadığını, fuar tarihinin değiştirilmesi nedeniyle davacının fuara katılamaması, davacının sözleşmeye uygun ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesine engel olmadığını, taraflarına aktarılmayan ve davaya konu fuarla ilgili olarak müvekkili tarafından tüm edimlerin yerine getirildiğine dair resmi tutanaklar ve resmi makamlara yazılacak müzekkerelere verilecek yanıtlar dahil her türlü yasal kanıt sunma hakkını saklı tuttuklarını, haksız olarak açılan davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir bilirkişi … ve … tarafından hazırlanan 18/03/2022 tarihli bilirkişi kök ve 17/10/2022 tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebine ilişkindir.
Somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında bir sureti de dosyaya sunulan fuar katılım sözleşmesinin akdedildiği, bu kapsamda davacının fuar katılım bedelini davalıya ödediği, buna karşın fuarın ertelendiği ve ücretin davacıya iade edilmediği anlaşılmakta olup, davacı ödediği bu bedelin iadesini talep etmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, pandemi nedeni ile fuarın ertelenmesinin mücbir sebep sayılması gerekip gerekmediği, davalının sözleşme gereği edimini yerine getirememesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, sözleşmenin davacı yanca fesih edilmesi sonrası davalının aldığı ücreti davacıya iade yükümlülüğü bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Taraflar Arasında İmzalanan 24.09.2019 Tarihli Fuar Katılım Sözleşmesinde: “..Madde 9 : Organizatör söz konusu fuarı açmakla yükümlüdür. Ancak fuarın yapılacağı ülke ve/veya Türkiye’de meydana gelecek doğal afetler, grev, lokavt, salgın hastalık, fuarın yapılacağı ülkede yaşanabilecek siyasi gelişmeler, fuarın yapılacağı devlet veya yurt dışındaki organizatör tarafından organizasyonun iptali edilmesi gibi mücbir sebeplerle organizatörün iradesi dışında meydana gelebilecek gelişmeler sonucu fuar açılmaz ise; bu durumda organizatör o ana kadar olan maliyetlerin dışındaki miktarı fuar katılımcısına iade eder. Fuar katılımcısı, bu durumda organizatör tarafından tek taraflı olarak maliyetlerin belirlenmesine muvafakat eder. Madde 10: yukarıda sayılan mücbir sebepler nedeniyle veya yurt dışındaki organizatör tarafından herhangi bir sebeple, organizatörün iradesi dışında meydana gelebilecek gelişmeler sonucu fuarın tarihinin değiştirilmesi ve başka bir tarihte yapılacak olması katılımcıya bu sözleşmeyi iptal hakkı doğurmaz. Katılımcı ana organizatör tarafından belirlenen yeni tarihte fuara katılmak ile yükümlüdür. Ana organizatör katılımcıya ayrılmış yeri geri alabilir veya değiştirebilir. Bu durumda organizatörün bir sorumluluğu yoktur. Madde 15 : Organizatör 9 ve 10 maddelerde sayılan durumlar haricinde kendisinden kaynaklanan sebeplerden ötürü Yurt dışı fuar organizasyonunun iptal edilmesi veya sözleşmede belirtilen tarihte gerçekleştirilmemesi ve fuar katılımcısında değişen tarihte fuara katılmayı tercih etmemesi durumunda fuar katılımcısından alınan ödemeyi iade eder…” hükümlerine yer verilmiştir.
Yapılan incelemede; 01-04 Mart 2020 tarihinde yapılması planlanan fuar pandemi nedeniyle ilk olarak 21-24 Şubat 2021 tarihine ertelenmiş, daha sonra 06-09 Mart 2022 tarihine ertelendiğinin bildirildiği ve nihayetinde 25-28 Eylül 2022 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Fuarın ertelenmesi taraflar için bir mücbir sebep sayılabilecektir. Bu nedenle, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.maddesinin uygulanacağı açıktır. Ancak, ertelenen fuara ile fuarın gerçekleştiği tarih arasında 2,5 yıllık bir zaman dilimi mevcut olup, bu tarihe kadar da davalı tarafından 2 defa erteleme yapıldığı da açıktır. Davacı bu süreçte fuar katılım bedelini ödediği halde buna yönelik bir hizmet almamıştır. Başka bir ifadeyle; fuarın pandemi sebebi ile ertelenmesi davalıya sınırsız şekilde fuarı erteleme ve sözleşmeyi tek taraflı olarak genişletme ve değiştirme hakkı vermemelidir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Mali Müşavir … ve … marifetiyle hazırlanan 18/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda da “… taraflar arasındaki sözleşmenin TBK m. 136 uyarınca sona ermiş olduğu, geçici
imkânsızlık halinin davacı tarafından beklenebilir olmadığı, davacı tarafından yapılmış ödemenin davalı tarafından iade edilmesi gerektiği, davacının
toplam 17.390,00 Euro ödeme yapmış olduğu ve 28/3/2020 tarihinden itibaren işlemiş
faizle 17.937,42 Euro talep edilmesinin mümkün olduğu, davalı tarafından yaptığını iddia ettiği masrafların ispata muhtaç olduğu, bu nedenle
tarafımızdan değerlendirilemediği…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile;
Toplam 17.255,37EURO’nin 28/03/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 11.433,52TL harçtan peşin alınan 828,26TL + 2.030,15 TLıslah harcı olmak üzere toplam 2.585,41TL harcın mahsubu ile bakiye 8.575,11TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvurma harcı, 828,26TL peşin ve 2.030,15 TL ıslah harcı, 2.400,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı 127,50TL olmak üzere toplam 5.445,21TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 26.106,56TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.