Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2021/958 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/682 Esas
KARAR NO : 2021/974
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 22/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili … ‘in kullandığı otomobilin trafik kazası yapması sonucu yaralandığını, dava konusu trafik kazasının yolun ıslak ve kaygan olması ile yol kenarında bariyer bulunmaması sebebiyle gerçekleştiğini, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, aracın uçuruma yuvarlandığını, trafik kazasının gerçekleştiği aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını davalı … Sigorta Anonim Şirketine yaptırıldığını, sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin kararı ile müvekkilinin trafik kazasına bağlı yaralanmasının fonksiyon kaybına ve maluliyet haline neden olmadığı gerekçesiyle taleplerinin değerlendirilmediğini, müvekkilinin uğradığı zararların tazmin edilmediğini belirterek müvekkili için trafik kazası tarihinden itibaren hesaplanacak fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla ve belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100,00 TL güç (efor) kaybı tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 18/01/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 290.000,00 TL ile sınırlandırıldığını, kaza esnasında davacı tarafın emniyet kemerini takmış olsaydı geçirmiş olduğu kazada en az şekilde yaralanmış olacağını, davacının gereken tedbirleri almayarak trafik kazası sonucu yaralanmasında müterafik kusuru bulunduğunu, hatır taşımalarının zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamına girmeyeceğini, hatır taşıması sırasında zarara neden olan aracın malikinin sorumluluğunun genel hükümlerdeki sorumluluğa tabi olduğunu, hatır taşıması sırasında oluşan zarardan zorunlu trafik sigortacısının sorumlu tutulamayacağını, davaya konu kaza sırasında kazaya karışan … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının uğradığı zararın müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağını, sigorta şirketinin sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesi esas olduğunu, temerrüt yönünden itirazlarının, faiz yönünden itirazlarının ve usule ilişkin itirazlarının olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
B. Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava cismani zarar nedeni ile tazminat davasıdır. Uyuşmazlığın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS kapsamında sigortalanan araçta yolcu olan davacının bulunduğu aracın karıştığı kazada tarafların kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının kaza nedeni ile malul kalıp kalmadığı, malul kalmış ise oranının ne olduğu, davacının efor kaybı tazminatına hak kazanıp kazanmadığı eğer kazanmış ise bunun hesabı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumunun hazırladığı 04/10/2021 tarihli raporda özetle; “davacı … ’nın 10.04.2015 tarihli trafik kazası sebebiyle Gr 1 VII (12Ba….7) A%11 ve E cetveline göre: %8.2 (yüzdesekiznoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini” mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 30/12/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 30/12/2021 tarihli dilekçesi ile davacı tarafla tazminata ilişkin alacakları uyarınca sulh protokolünün yapılarak anlaşmaya varıldığını, davacı taraftan herhangi bir yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını ifade etmiştir.
Davadan feragat HMK.nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Açıklanan nedenler ışığında; mahkememiz dosyasındaki feragat nedeniyle açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve yargılama giderleri konusunda tarafların talepleri doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına,
3- Tarafların yaptığı yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4- Talep olmadığında vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6- Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.31/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır