Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/23 E. 2021/267 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/23
KARAR NO : 2021/267

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.06.2019 tarihinde Küçükçekmece mevkiinde davacıya ait … plaka sayılı aracın, ara sokaktan çıkan başka bir araca vurmamak amacıyla manevra yapması sonucu … plaka sayılı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araç iş bu kaza neticesinde hasar gördüğünü ve bağlı bulunduğu … Genel Sigorta Anonim Şirketi’ne hasarın karşılanması talebiyle başvurduğunu, müvekkilinin haklı alacağının tahsili için davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirket tarafından işbu icra takibine haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli şekilde, hiçbir hukuki ve rasyonel gerekçe olmaksızın sırf takibi sürüncemede bırakarak ödeme yapmaktan uzaklaşmak amacı ile salt matbu ve mücerret nitelikte, hiçbir somut ve hukuki vasfı olmayan beyanlara dayalı itiraz edilip takip durdurulduğundan ve davalıların dava konusu maddi vakıada taşıdıkları kusur ve sorumluluğu bertaraf edecek veya aksini kanıtlayacak tek bir gerekçeleri dahi bulunmadığından yasal süresi içerisinde haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla Mahkememiz nezdinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, eksper şirketi tarafından yapılan ekspertiz raporunda meydana gelen kazada oluşan hasar talebinin kasko sigorta poliçesinden yapılmasında herhangi bir sakınca görülmediğinin kayıt altına alındığını, Müvekkiline ait … plaka sayılı aracın… plaka sayılı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası Kara Araçları Kasko Genel Şartları’nda kapsam altına alındığını, söz konusu kazada meydana gelen hasarın müvekkiline ait… plaka sayılı aracın kayıtlı bulunduğu … Sigorta A.Ş tarafından karşılanması gerektiğini, dava şartı olması nedeniyle söz konusu alacağın tahsili amacıyla öncelikle arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve … arabuluculuk numarası ile yapılan görüşmeler sonucu anlaşılamadığını, arabuluculuk başvurusunun anlaşamama ile sona erdiğini, mevcut durumda tüm koşulları oluşan “icra inkar tazminatının” da davalı şirketten tahsilini talep ettiklerini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; meydana gelen kaza sonucunda müvekkilin ait araçta oluşan zarardan doğan ve … 2. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına konu olan hasar bedeli alacağına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamını, haksız ve kötü niyetli itirazla kesin ve likit bir alacağın sürüncemede kalmasına neden olan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 26.06.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı araç, 27.03.2019 başlangıç – 27.03.2020 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile davacı adına müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu kaza sebebiyle Kasko Sigortası ile teminat altına alınan …plakalı aracın söz konusu kaza sebebi hasara uğradığını ve hasar bedelinin tahsili için müvekkili şirkete icra takibi başlatıldığını belirterek müvekkili şirket tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu iddiası ile iptalini ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep ettiğini, davaya konu kazanın müvekkili sigorta şirketine ihbar edilmesi sonrasında müvekkili şirket nezdinde değer kaybı için … nolu hasar dosyası açıldığını ve davacının kendi servisinde yaptırdığı onarım sonucu eksper ile servis mutabakatı ile sigortalı aracın hasar bedeli için müvekkili şirket aleyhine başlatılan … 2.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına 12.000 TL hasar onarım bedeli üzerinden hesaplanan 14.016,09 TL ödeme 01.10.2019 tarihinde yapıldığını, poliçedeki muafiyet ve istisnalar şartlarının dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin, araçta meydana gelen hasar bedelini ödemekle üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacının söz konusu kaza kapsamında bakiye herhangi bir hasar bedeli alacağının kalmadığını, davacı vekilinin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinin kabulünün mümkün olmadığını, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kasko sigorta poliçeisnden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 2. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden … plakalı aracın tramer kayıtları, … Sigorta A.Ş.’den hasar dosyası, … İl Emniyet Müdürlüğü’nden … ve … plakalı araçların tüm maliklerini gösterir trafik tescil kayıtları celp edilmiştir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ile davalı arasında kasko sigorta poliçesi bağıtlandığı, poliçedeki riskin gerçekleştiği ve bu anlamda davacının aracında oluşan hasarın davalı yanca karşılanması talebinde bulunduğu ancak davalının davacının bu talebine yanıt vermediği sabittir.
Davacı gerçek kişi olup, davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan araç, kullanım amacı hususi olan bir otomobildir. Bu durumda, davacı gerçek kişi tüketici konumunda olup, davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/18198 esas ve 2018/3955 karar sayılı emsal içtihadı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 25/02/2021 tarih 2019/262 E., 2021/348 K. Sayılı kararı. )
Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip
¸

Hakim
¸