Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2021/332 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/225
KARAR NO : 2021/332
DAVA : Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın borçlu olmadığı bir borcu ödemeye zorlanmak istendiğini, bu nedenle müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştirildiğini, müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını banka hesaplarına konulan haciz nedeniyle öğrendiğini, müvekkili firmanın uluslararası faaliyet gösteren ihracat ve ithalat yapmakta olan bir firma olduğundan banka hesaplarına konulan blokenin ticari faaliyetinin durma noktasına getirdiğini, ödemelerin yapılamadığını, sözleşmelerin feshedilme noktasına gelindiğini, bu nedenlerle ileride telafisi mümkün olmayacak derecede ciddi zararlar ile karşı karşıya kalan müvekkilinin dava sonucunda haklı çıkma durumu olduğundan yapılan icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin Çin Halk Cumhuriyetinden ülkemize getirilmek üzere bir takım eşya siparişinde bulunduğunu ve bu eşyaların Bursa Gemlik limanına gönderilmesini talep ettiğini, ancak siparişin İstanbul … limanına indirildiğini, müvekkilinin … limanına gelen malzemelerin ithalat vergilerinin, depolama maliyetinin fazla olması ve tarekse tabi ürünlerin belgelerinin yurtdışı firması tarafından temin edememesinden dolayı ithalat işlemlerini yapamadığını ve 20/11/2019 tarihinde 4458 sayılı Gümrük Kanununa istinaden malzemelerin tasfiyesini … Gümrük Müdürlüğünden talep ettiğini, müvekkilinin tasfiye dilekçesinden sonra haksız bir şekilde malların gümrükte kaldığı süre boyunca taşıyıcı firma tarafından demuraj ücreti yansıtıldığını, ayrıca yansıtılan ücretin miktarının da fahiş nitelikte olduğunu, müvekkiline gönderilen malzemelerin değerinin 10.000,00 dolar bile etmezken talep edilen demuraj ücretinin 27.100,00 dolar olduğunu, davanın niteliği itibariyle zorunlu arabuluculuk kapsamında bulunmadığından arabuluculuğa gidilmediğini, taraflarınca borç miktarı ve alacağın %15’i kadar teminat bedelinin icra dosyasına depo edileceğini, bu nedenle dosyada bulunan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkili davacı firmanın borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; öncelikle kötüniyetle açılan takibin durdurulmasını, akabinde müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, icra dosyası borç miktarı ve %15 teminat bedeli taraflarınca icra dosyasına depo edileceğinden aşkın hale gelecek hacizlerin tümünün kaldırılmasını, kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin ticari faaliyetine onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Dava; davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce dava şartı olduğundan usul ekonomisi gereğince taraflar davet edilmeden doya üzerinden inceleme ve karar verme yoluna gidilmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11.04.2019 tarih 2017/15-2141 Esas., 2019/442 Karar)
Dosyanın incelenmesinden; dava dosyasının incelenmesinden davacı ile davalı arasında Çin Halk Cumhuriyeti’nden getirilecek muhtelif eşyaların taşınması hususunda anlaşma yapıldığı, ancak davacının ithalat işlemleri prosedürünü tamamlayamadığı, bu defa malların gümrükte bekletilmesi nedeni ile davalının davacıdan demuraj ücreti talep ettiği anlaşılmıştır.
Somut olayda 6102 sayılı TTK.nun 5.kısmında düzenlenmiş deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu uyuşmazlığa 6102 sayılı yasanın 5/2-3 maddesine göre Deniz İhtisas Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu, H.M.K.’nın 1.maddesine göre, ”göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu anılan kanunun 114/c maddesinde görev konusunun dava şartı olarak gösterildiği, dava şartının her aşamada res’en gözetilmesi gerektiği, davaya bakmaya Deniz İhtisas Mahkemesi görevli olduğu anlaşıldığından, mahkememizin görevsizliğine, görev nedeniyle davanın reddine, görevli mahkemenin İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesi olduğuna karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. Maddeleri hükümleri gözönünde bulundurularak davaya bakmakta görevsiz bulunduğu, görevli mahkemenin İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesi olduğu belirlenmekle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine( İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi) gönderilmesine,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden, kararın tebliğinden itibaren 2 Haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/04/2021

Katip …

Hakim …