Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/211 E. 2022/311 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/211 Esas
KARAR NO : 2022/311
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili aleyhine davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacağın kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin de böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkili hakkında açılan icra takibinde hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açıldığını, davalının yalnızca kendisinin düzenlediği faturaya dayanarak alacağını ispat edemeyeceğini, davalı ile aralarında herhangi bir sözleşme veya mal alımı satımı yapıladığına dair bir belge mevcut olmadığını, müvekkili şirketin böyle bir alışveriş yapmadığını ticari işlerinde her şeyi usulüne uygun yapmakla birlikte müvekkili şirkete tebliğ edilen 01.07.2020 tarihli faturanın müvekkilinin taşındığı döneme denk geldiği için faturaya itirazın sehven kaçırıldığını, davalının faturaya dayanak alacaklı olduğu iddia ediyorsa bunu somut ve inandırıcı ıslak imzalı yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, öncelikle ve ivedilikle teminatsız veya teminat mukabili olarak … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesini ve icra takibinin durdurulmasını, müvekkili aleyhine koyulan hacizlerin fekkine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, haklı davalarının kabulünü ve … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı icra takibinin iptalini, takip konusu tutarlar bakımından müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti, alacağın %20’sinden az olmamak davalıya kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirket aleyhine 01.07.2020 tarihli sabit kıymet bedeli yansıtma faturasına dayanarak …. İcra Müdürlüğünün 2021/… e. numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın söz konusu faturaya itiraz etmeyip yapılan haciz işlemleri sonucu işbu davayı açmasının alacağın tahsilini geciktirmek amacı güttüğünü, her ne kadar davacı taraf icra takibine konu alacağın hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkili şirket ile davacı yan arasında akdedilmiş olan alt kira sözleşmesinden kaynaklı kira ve sabit kıymetler akdedilmesinin akabinde yapılan masrafların davacı tarafından karşılanacağına ilişkin uzlaştıklarını, işbu durumun müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan yazışmalarda 2017, 2018, 2019 yıllarına ait borç ve enflasyon miktarları davacı şirkete bildirilmiş olduğunu, davacı şirket yetkilisi ödeyeceği miktarı belirtildiğini, sabit kıymet bedeli olarak söylendiği gibi kalan miktarların ödenmediğini, söz konusu kısmi ödemelerin yapılmamasıyla birlikte müvekkili şirket ile davacı şirket arasında bir alt kiracı ilişkisi mevcut olduğundan müvekkili şirketin sabit kıymetleri de kullanıma tahsis etmiş ve kira borcundan ayrı olarak sabit kıymet bedelleri de doğduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında söz konusu hisse devri gerçekleşmeyince taraflar mutabık kalarak borcun ödenmesi yönünde bir yol izlediklerini ve dönemin enflasyon oranına göre kira bedeli olarak 139.000,00 ₺ sabit kıymet bedeli olarak da 129.000,00 ₺ belirlendiğini, borcun müvekkili şirket tarafından davacı şirkete bildirildiğini, ekte sunulan deliller ve ispat vasıtaları neticesinde esasa girilerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddini, şibu davanın açılmasına ve borcun ödenmemesinde tamamen kötü niyetli olan davacının İİK m. 72/4 uyarınca alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; davalı, sabit kıymet bedeli adı altında faturalandırdığı alacağın tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davalının ödeme emrine itiraz süresini kaçırması üzerine takibin kesinleştiği sabittir.
Taraf delilerinin toplanmasına geçilmiş; tarafların 2020 yılına ait karşılaştırmalı olarak BA-BS formları celp edilmiş olup dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı yanca taraflar arasında akdedilen 01/11/2017 tarihli yazılı alt kira sözleşmesi dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz tarafından 06.04.2021 tarihinde İİK 72/3 maddesi uyarınca icra dosya borcunun tamamının icra müdürlüğüne depo edilmesi ile takip miktarının %20’si oranında teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 26.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… davacının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığını, davacının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının incelenen ticari defterlerine göre; Taraflar arasında 2017 yılından itibaren süre gelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde 2020 yılı açılış fişinde 01.01.2020 itibariyle davalı yana 51.995,15 TL borçlu olduğu, 30.06.2020 tarihinde davalı yana 139.060,00 TL kısmi ödeme yapılarak davacının davalı yandan 87.064,85 TL alacaklı hale geldiğini, davalı yan tarafından takibe konu edilen 169.536,35 TL bedelli fatura davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı yanın takibe konu ettiği faturaya karşılık davacı tarafından davalı adına 20.08.2020 – tarihli … numaralı 169.536,35 TL iade faturası düzenleyerek davalı yandan 20.08.2020 tarihi itibariyle 87.0647,85 TL alacaklı hale geldiğini, davalının 2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığını, 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının incelenen ticari defterlerine göre; davalı yanın takibe konu ettiği 01.07.2020 tarihli 169.536,35 TL bedelli faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, buna karşın davacı yan tarafından düzenlenen 20.08.2020 tarihli … – numaralı 169.536,35 TL iade faturası davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, dava konusu somut olayda uyuşmazlığın, davalı yan tarafından davacı taraf muhatap alınarak 01.07.2020 tarihinde … nolu 169.536,35 TL bedelli fatura tanzim edilmiş ve davalı şirket …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyasına iş bu faturayı dayanak göstererek takip başlatmış olmasından kaynaklandığını, davacı yan ise dava dilekçesinde davacı şirketin böyle bir borcu olmadığı fatura kesilmesini gerektirecek bir ticari ilişki olmadığını ifade ederek söz konusu faturaya karşın … Noterliği 21.08.2020 tarih … sayılı ihtarname ile itiraz etmiş ve 20.08.2020 tarihli … no.lu 169.536,35 TL bedelli iade faturası düzenlemiş olduğunu, taraf ticari defterlerinin incelenmesinde taraflar arasında 2017 yılından itibaren süre gelen bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı yan tarafından kısmi ödemeler yapıldığını, davalı yanın takibe konu ettiği faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı yan tarafından tanzim edilen iade faturasının ise davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalı yan dava konusu fatura muhteviyatını açıklayan tarihsiz dilekçesinde faturanın dayanağı olarak sabit kıymet bedelinin tarafların arasında gerçekleştirdiği alt kira sözleşmesi neticesinde davalının taşınmaza yaptığı yatırım ve harcamalar karşılığında davacı tarafın davalı şirkete vermeyi kabul ettiği bedel olduğunu ifade ettiğini, sunulan sözleşme de incelendiğinde sözleşmede davacı yanın kaşesi ve imzasının mevcut olmadığını, dava konusu fatura yönünden taraflar uyumlu olarak Ba-Bs bildiriminde bulunduğunu, davacı tarafından düzenlenen iade faturasının ise davacı tarafından BS bildiriminin yapılmış olup davalı tarafından ise BA bildiriminin yapılmadığı görüldüğünü, dava konusu fatura muhteviyatına ilişkin dosyaya sunulu deliller ve belgeler rapor içeriğinde ayrıntılı olarak incelenmiş olup fatura içeriğinde yer alan “Sabit Kıymet Bedeli”nin ne olduğu ve bu sabit kıymetin davacı şirkete teslim edildiği ile ilgili dosya içeriğinde somut bir belgenin mevcut olmadığı görüldüğü…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın bir örneği de dosyaya sunulan 01/11/2017 başlangıç tarihli alt kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı, davacının her ne kadar alacağın kaynağının bulunmadığını bildirmiş ise de alacağın yanlar arasındaki alt kira sözlemesinden kaynaklı kira ve sabit kıymetlere ilişkin taraflar arasında uzlaşma sağlandığı bildirmiştir. Davacı, 07/04/2022 tarihli celse de kira ilişkisi olduğunu kabul etmekle, davalı, icra takibinde talep edilen tutarın taraflar arasında daha önce yapılmış kira sözleşmesi nedeni ile davacı tarafa kiralanan taşınmazın eşyalar ile birlikte kiralanması nedeni ile bu eşyaların kullanımından kaynaklı istenen bedel olduğunu beyan etmiştir.
Taraf beyanlarının ve dosyaya sunulan sözleşmenin incelenmesinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı sabittir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 4. Maddesinde, kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi’ nde görüleceği düzenlenmiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkememiz huzurdaki davada görevli değildir. Görevli ve yetkili mahkeme İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesidir. Buna göre davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”