Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2021/807 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165 Esas
KARAR NO : 2021/807
DAVA : Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin aile şirketi ve … ilçesinde yer alan 5 yıldızlı … Otel’in sahibi olduğunu, bu termal otele ilişkin davalıdan kredi kullanıldığını, pandemi sürecinin başlangıcı 01.03.2020 tarihine kadar düzenli ödeme yapıldığını ve yapılandırmalar düzenlendiğini, pandemi ortamından kaynaklanan belirsizliklerin oteldeki doluluk oranlarını azalttığını ve ödeme sıkıntısı yaşandığını, bu süreçte davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/ … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açtığını, icra takibinin hukuka aykırı hazırlandığını, iptali gerektiğini, icra dosyasından davacı şirket ve ortaklarının tamamına tebligat yapılmadığını, yasa gereği tüm borçlulara tebligat yapılması gerektiğini, temerrüt yasal faizinin %9 olması gerektiğini, icra dosyasında temerrüt faizinin %47,16 hesaplandığını, döviz kurlarında inişler çıkışlar olduğundan döviz kurunun da incelenmesi gerektiğini, icra dosyası açıldığı gün Euro kuru alındığında davacı şirket zararının çok büyük olduğunu, davanın açıldığı gün Euro kurunun dikkate alınması gerektiğini ve icra takibinin iptal edilmesi gerektiğini beyanla, icra takibinin iptaline, ödeme emrinin iptaline, aksi halde Euro farkının icra dosyasından düşülmesine, icra dosyası ile davanın açıldığı tarihteki Euro kurunun uyarlanmasına, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkumuna, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacılardan … A.Ş. ile müvekkili banka arasında 03.04.2015 tarihinde Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış ve anılan firmaya döviz kredisi kullandırılmış olduğunu, diğer davacıların da işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kullanılan kredilerin zamanında geri ödenmemesi üzerine firmanın kredilerinin kat edildiğini ve kendilerine … Noterliği’nin 03.11.2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine kredi borçlusu firma hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiğini, borçlu şirket tarafından … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasından borca ve takibe itirazda bulunulduğunu ve yargılamanın devam ettiğini, diğer davacı müteselsil kefiller hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasından alacağın bir kısmı için icra takibi başlatıldığını, borca itiraz edilmesi üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu, dava konusu talebin icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerektiğini ve mahkememizin görevli olmadığını, ayrıca Denizli Mahkemelerinin yetkili olduğunu, devam eden yargılamaların derdestlik teşkil ettiğinden dava şartı eksikliği bulunduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, davacı borcunun yabancı para olarak devam etmeyip hesap kat ihtarnamesiyle vade tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrildiğini, bu nedenle davacı tarafın döviz kuruna ilişkin iddiasının yersiz olduğunu, davacı tarafın kullandığı krediyi zamanında geri ödemeyerek hesabın kat edilmesine ve yabancı para alacağın TBK m.99/3 gereğince vade tarihi olan 03.11.2020 tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrilmesine kendisinin sebep olduğun beyanla, davanın reddine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça, davalının icra dosyasına konu ettiği kredi borcundan kaynaklanan kredi alacağı nedeni ile aralarındaki sözleşmenin uyarlanması istemine istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosyasının bir sureti dosyamıza getirilmiş, davalı taraftan taraflar arasında bağıtlanan kredi sözleşmesi ve eklerinin tamamı celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/ … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden dosyamız davalısı tarafından davacı şirket hakkında dava konusu edilen sözleşme de eklenmek sureti ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı ve diğer davacıların sözleşmede kefil olarak yer aldığı görülmüştür.
Dava dosyasına ve icra takibine konu kredi sözleşmesinin incelenmesinde ise; davalı …ile davacı … arasında 03.04.2015 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’ nin akdedildiği, diğer davacıların ise sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2020/… Esas sayılı dosyasının derç edilmesinde; dosyamız davacılarınca yine dosyamız davalısı hakkında … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosyası nezdinde davalı yanca icra dosyasında gönderilen ödeme emrinin iptali istemi ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2021/… E. Sayılı dosyasının getirilmesinde; dosyamız davalısınca yine dosyamız davacıları olan …, …, … hakkında … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine borçlularca yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve takip ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşmesinin dosyamız ile aynı kredi sözleşmesi olduğu ve yargılamanın devam ettiği belirlenmiştir.
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de taraflar arasında bağıtlanan sözleşmenin yetki düzenlemesine göre İstanbul Mahkemeleri’ nin de yetkili kılındığı anlaşılmakla bu itiraza itibar edilmemiştir.
Davalının derdestlikten davanın usulden reddi talebi ise taraflar arasındaki diğer dava dosyaları ile mahkememiz dava konusunun farklı olması dikkate alınarak yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; Dr. Öğretim üyesi bilirkişi 13/09/2021 tarihli raporunda özetle; ” taraflar arasındaki sözleşme, yabancı para üzerinden düzenlendiğinden ve sözleşmede aynen ödeme kaydı olmadığından, borcun vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden talebinin yerinde olduğu, davalının muacceliyet bildiriminde bulunduğu döviz alacağı olan 9.277.983,20 EUR’luk tutarın icra emrinin düzenlendiği tarihteki TCMB Verilerine göre Türk lirası karşılığı, 9,2363 EUR/TRY kuru üzerinden hesaplanması gerekirken; 9,7725 EUR/TRY kuru üzerinden hesaplandığı, davacı kredi kullanan tüzel kişi tacir sıfatına sahip anonim şirketin basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü karşısında sözleşmenin uyarlanması talebinin yerinde olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …ile davacı … arasında 03.04.2015 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi’ nin akdedildiği, diğer davacıların ise sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı hususunda yanlar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların Euro kurunda çok düşük dalgalanmalar olduğu ve icra takibinde talep edilen Euro kuru karşılığı TL olarak hesaplanan ve talep edilen alacağın çok yüksek olup olmadığı ile buna göre sözleşmenin uyarlanması isteminin yerinde olup olmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişinin sözleşmenin uyarlanması koşullarının oluşmadığına ilişkin raporu mahkememizce de hüküm kurmaya ve yasa yolu denetimine elverişli kabul edilerek benimsenmiştir. Gerçekten de davacı basiretli tacirdir ve döviz kurundan kaynaklanan dalgalanmaları öngörmek ve ticari işlerini buna göre düzenlemek ile yükümlüdür. Nitekim Yerleşik Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 12.11.2014 tarih 2014/1614 E., 2014/900 K. Sayılı kararı.) Açıklanan nedenlerle davacıların sözleşmenin uyarlanması talebi yerinde görülmemiştir. Davacı yan döviz kurunun icra müdürlüğü dosyasında hatalı talep edildiği iddiasında bulunmuş ise de bu hususun icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerekmekle birlikte yanlar arasında bu hususta dava da görülmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 170,78 TL den mahsubu ile bakiye kalan 111,48 TL nin kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacıların gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”