Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/813 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/161 Esas
KARAR NO : 2021/813
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının davacı şirketten kahve ve kahve ürünleri ile diğer yan/yardımcı ürünleri satın aldığını, söz konusu ürünlerin davalı şirkete teslim edildiğini, ürünleri ve faturaları teslim alan davalının herhangi bir itirazda bulunmadığını, ancak ürünlerin bedeli ödenmeyince … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı/borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini, davacı şirkete borçlu olmadığını ileri sürdüğünü, itirazın usul ve yasaya aykırı ve haksız olduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, alacağa icra takibinden itibaren değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın başlatmış olduğu dava konusu icra takibinde haksız olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, davacı tarafın davalıya gönderdiği bir takım ürünlerin eksik ve ayıplı çıktığını, bu sebeple teslim alınmayıp iade edildiğini, itirazın haklı olduğunu beyanla, takibin iptaline, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısı dosyamız davacısı tarafından, borçlu dosyamız davalısı aleyhine 8.663,52TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile birlikte tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüklerine müzekkere yazılarak 2020 yılı karşılaştırmalı BA-BS formları celp edilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ihtilafın halli için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 03/08/2021 tarihli raporunda özetle; “…tarafların ticari defter ve kayıtları karşılaştırıldığında, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle 8.663,52 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle herhangi bir borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığı, taraflar arasında 8.663,52 TL cari hesap farkının bulunduğu, iş bu farkın nedeninin davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına yaptığı 7.021,59 TL tek taraflı kayıt işleminin olduğu, davacı tarafın 14.03.2020 tarihinde davalı taraftan 15.685,11 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin alacak tarafına 7.021,59 TL tutarlı tek taraflı kayıt işlemini yaptığı ve davalı taraftan olan alacağın 8.663,52 TL tutara düştüğü, takibe de 8.663,52 TL tutar üzerinden geçtiği, davacı taraftan 7021.59 TL tutarlı işleminin belgesinin talep edildiği, davacı tarafından gönderilen belgenin DEKONT olduğu, dekontun gönderen kısmına … isminin, açıklama olarak … LTD CARİ KAPAMA yazıldığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 15.685,11 TL tutarlı tek taraflı kayıt işleminin olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin BORÇ tarafına 17.725,42 TL tutarlı kayıt işlemi yaptığı, iş bu işlemlere ait belgelerin talep edildiği, davalı tarafından gönderilen belgelerin DEKONT olduğu, 2.500,00 TL + 5.611,14 TL+ 747,90 TL+ 5.000,00 TL tutarlı kayıt işlemlerine ait dekontlarda ALACAKLI KISMINDA DAVACI TARAFIN BİLGİLERİNİN YER ALMADIĞI ( … GIDA, … GIDA, … TURİZM, … isimlerinin alacaklı olarak geçtiği), 3.866,38 TL tutarlı kayıt işlemi için ise 20.000,00 TL tutarlı DEKONT yollandığı, ALACAKLI KISMINDA DAVACI TARAFIN BİLGİLERİNİN YER ALDIĞI, 20.000,00 TL tutarın tarafların ticari defterlerinde yer almadığı, davalı tarafın 3.866,38 TL tutarındaki ödemenin 20.000,00 TL tutarın içinde yer aldığı beyan edildiği, davalı tarafın ticari defterlerinin ALACAK tarafına 2.040,31 TL tutarlı kayıt işlemi yaptığı, iş bu işlemlere ait belgelerin talep edildiği, davalı tarafından gönderilen belgelerin FATURA olduğu, 5 adet toplam KDV dâhil 2.040,31 TL tutarlı faturanın davacı tarafından … ismine düzenlenen faturalar olduğu, neticeten, davacı tarafın takip tarihi itibariyle 8.663,52 TL davalı taraftan alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine yaptığı tek taraflı 15.685,11 TL tutarlı kayıt işlemleri ile birlikte davacı tarafa borcu olmadığını ispat etmesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı, bilirkişi raporunda geçen ödeme belgelerinde davacı yerine 3. Kişilerin isminin yazmasının nedeninin davalı yanca davacı için 3. Kişilere ödeme yapılması olduğu, müvekkilince toplu ödeme yapıldığı, müvekkilinin borcu olmadığı nedenleri ile bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari alım satıma dayalı ticari ilişki olduğu hususunda yanlar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıdan cari hesap alacağı olup olmadığı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden davacı defterlerine göre alacaklı gözüktüğü 15.685,11 TL tutarının davalı defterlerine göre de borç olarak gözüktüğü, davacı yanca 7.021,59 TL tutarındaki tek taraflı kayıt işleminden sonra alacağının takip tutarı olan 8.663,52 TL ye düştüğü ve bu miktarda alacaklı olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Davalı kendi kayıtlarına göre davacıya borçlu gözükürken yine tek taraflı kayıt işlemleri ile bu borcun sıfırlandığı görülmektedir. Bu tek taraflı kayıt işlemlerine ilişkin evrakların talep edilmesinde ise davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde davacı ticaret ünvanın yazmadığı tespit edilmiştir. Davalı buna ilişkin olarak davacı adına 3. Kişilere ödeme yaptığı savunmasında bulunmuşsa da anılan husus davacı yanca kabul edilmemiş, ispat külfetini üzerine alan davalı buna ilişkin bir kayıt ibraz edememiştir. Davacı alacağını ticari defterleri ile ispat etmesine karşın davalı ödeme iddiasını ispat edememiştir. Buna göre usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde davacının teslim ettiği bir takım ürünlerin ayıplı olduğu definde bulunmuştur. Ancak davalı gerek cevap dilekçesi gerekse yargılama sırasında davadan önce bu hususta davacıya keşide edilen bir ihtarname, ihbar veya yazışma gibi ispata yarar yazılı belge sunamamıştır. Davacıya yapıldığı belirtilen ödeme belgelerinde de buna ilişkin bir ihtirazı kayıta da yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp veya eksik hizmet iddiası mahkememizce dinlenebilir bulunmamıştır. Buna göre davacının sübut bulan davasının kabulü cihetine gidilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 1.732,70 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 591,80 ₺ harçtan peşin alınan 104,64 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 487,16 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 104,64 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu harç, posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 941,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”