Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/160 E. 2023/234 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/160 Esas
KARAR NO : 2023/234
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 21/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 13.04.2015 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araçta ağır bir şekilde yaralandığını, bunun üzerine … plakalı aracın trafik sigortasını düzenleyen davalı sigorta şirketine karşı …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/94 esas sayılı dosyası ile dava açılmış ve kesinleşen 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyası ile davacı için 30.230,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedildiğini belirterek, Söz konusu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında alınan heyet raporunda davacının %5 sürekli sakatlık oranı ve 9 ay geçici iş göremezlik tespit edildiğini, mahkemece alınan hesap raporunda davacının sürekli sakatlık tazminatının 30.230,00 TL, 9.156,26 TL ise Bakıcı gideri tespit edildiğini, ancak söz konusu dava dilekçesinde sadece sürekli sakatlık tazminatı talep edildiğinden ötürü mahkemece bakıcı gideri tazminatına hükmedilmediğini, bunun için istinaf yoluna başvuru yapılıp, ekte sunulan BAM kararında belirttiği gibi bakıcı gideri tazminatı bakımından usulünce açılan bir dava bulunmadığından mahkemece bu talep hakkında karar verilmemiş olmasında usul ve yasaya aykırılık, olmadığının belirtildiğini ilave ederek, Bu davada bakıcı giderinin hesaplanması ve karar altına alınması ile, dava dilekçesinde daha önce talep edilmeyen tedavi giderlerinin de hesaplanarak davalıdan alınması ile sonuç olarak; trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı için, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, şimdilik; 250TL; tedavi giderleri, 250TL; bakıcı giderlerinin hesaplatılarak temerrüt tarihinden olmak üzere şimdilik 500TL maddi tazminatın ve işletilecek ticari faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin 01/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olup, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacının, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğunun, zorunlu sigorta limitlerine göre temin eder denildiğini, Müvekkil sigorta şirketi aleyhine dava açan karşı taraf dilekçesinde, tedavi gideri ve bakıcı giderinin “şimdilik 500,00-TL” olmak üzere kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini talep ettiğini, söz konusu … Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/… Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının %5 sürekli sakatlık kaldığı ve 9 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilip, mahkemece hükmedilen tazminatın 12.02.2021 tarihinde ödenmiş olduğunu, ayrıca müvekkil şirket tarafından dava öncesinde 10.524,69-TL nin de ödenmiş olmasıyla kazaya istinaden herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını ilave ederek, Müvekkil şirketin bakıcı gideri yönünden bir sorumluluğunun bulunmadığını, somut olayda, kaza sonrası başvuru sahibinin bakıcıya ihtiyacı olmadığı ve bakıcı giderine katlanmadığı açık olup sigortanın sebepsiz zenginleşmeye sebep olmaması gerektiği ilkesi gereğince söz konusu talebin reddinin gerektiğini, Ayrıca başvuru sahibi vekilince başvuru sahibinin bakıcıya ihtiyacı olduğu veya SGK tarafından karşılanmadığını iddia ettiği herhangi bir somut belge/makbuz vs. de bulunmamakta olup mesnetsiz başvurunun bu çerçevede de kabul edilemez olduğunu, Davacının maluliyeti ile kaza arasında illiyet bağının adli tıp kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini ifade ederek, bu nedenle dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek rapor alınmasını talep ettiklerini ilave ederek; Kaza ile iddia edilen maluliyet arasında nedensellik bağı bulunmadığından davanın reddine, Müvekkil şirketin sorumluluğu yalnızca sigortalısının kusuru nispetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan Adli Tıp Kurumu’ndan kusura ilişkin rapor alınmasına, SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi iş kolundan olduğunun araştırılmasına, Maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınmasına, Ceza dosyasının celbine , Tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, Davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, Haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-15/02/2021 başvuru tarihli, 2021/19009 numaralı arabuluculuk son tutanak sureti.
-Bilirkişi Dr. … … … tarafından hazırlanan 17/10/2021 tarihli kök raporu ile 12/01/2023 tarihli ek raporu,
-… Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulu’nun 14/02/2022tarihli maluliyet raporu,
-…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… Esas sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava cismani zarar nedeni ile tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri kapsamında uyuşmazlığın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan aracın sebep olduğu kazada yaralanan davacının bakıcıya muhtaç olup olmadığı, SGK tarafından karşılanmayan belgeli ve belgesiz tedavi gideri bedellerinin bulunup bulunmadığı, var ise bunların hesabına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan tüm deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Bilirkişi Dr. … … … tarafından hazırlanan 17/10/2021 tarihli raporu özetle; ” … un 13/04/2015 günü geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile oluşan tedavi giderlerinde; tedavi gördüğü ve kontrollere gittiği … Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesinde oluşan sağlık giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı, davacı kazalıdan hastaneye katılım ücreti, vs. ücret ödemesi bulunmadığı, Taburculuğu sonrası dönemde ise pansumanların yapılması bakımından 2015 yılı göz önüne alındığında 150,00 TL lik bir gider oluşabileceği, Bakıcı giderleri bakımından; kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilen iyileşme döneminin ilk 2 aylık döneminde, yarım günlük bir bakıcı desteğinin yeterli olacağı kanaatinin oluştuğu,” mütalaa etmiştir.
Davacının dava konusu kaza sebebiyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususunda rapor alınmak üzere dosya İstanbul ATK’ya gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 14 ŞUBAT 2022 tarihli Adli Tıp Mütalaası’nda;” ….E cetveline göre: %5.0 (yüzdebeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Kişinin dava konusu yaralanmaya bağlı olarak başka birisinin geçici veya sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” mütalaa etmiştir.
İtirazlar değerlendirilerek ATK raporu gözetilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş ve Bilirkişi Dr. … … … tarafından hazırlanan 17/10/2021 tarihli ek raporunu özetle; “… ’un 13.04.2015 günü geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı tedavi giderlerinin, Sağlık (pansuman) gideri 150,00 TL +2 aylık (1/2 gün) bakıcı gideri 1.202,00 TL +Yol giderleri 589,50 TL TOPLAM = 1.950,50 TL olduğunu, Oluşan bu tedavi gider kalemleri Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında bulunmadığından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olmayan bu giderlerden kusur oranına göre taraflara ait olabileceği hususunun Sayın Mahkemenin takdirlerinde olacağını,” mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 16/01/2023 tarihli bedel artırım talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının 13/04/2015 tarihinde gerçekleşen kaza sebebiyle malul kaldığı, bu kaza sebebiyle uğradığı zararlardan tedavi giderleri ile bakıcı giderlerini tahsil etmek amacıyla işbu davayı ikame ettiği, uyuşmazlığın davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olup olmadığı, davacının kaza sebebiyle bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı, davalı sigortanın bu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
ATK ilgili ihtisas dairesinden alınan rapor ile davacının bakıcıya ihtiyaç duymadığı tespit olunmuştur.
Davacının SGK tarafından karşılanmayan pansuman ve yıl gideri olmak üzere toplamda 739,50TL tedavi giderinin bulunduğu, davalı sigortanın bu zarardan sorumlu olduğu, bu nedenle tazminle mükellef olduğu anlaşılmıştır. Davacının faiz talepleri bakımından ise, davalının dava tarihinden önceki tarihte temerrüde düşürülüğü ispatlanamadığından dava tarihi olan 11/03/2021 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmişir. Her ne kadar doktor bilirkişi bakıcı gideri hesaplamış ise de ATK heyetinden alınan rapor ile davacının bakıcıya ihtiyacı bulunmadığı tespit olunmakla bu hususta heyet raporuna üstünlük tanınmış, davacının bakıcı giderleri bakımından taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacının bakıcı giderleri talepleribakımından davanın REDDİNE,
-Davacının tedavi giderleri bakımından davanın KABULÜ ile 150,00TL SGK tarafından karşılanmayan sağlık gideri ve 589,50TL yol gideri olmak üzere toplamda 739,50TL tedavi giderinin 11/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 59,30TL + 5,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 64,30TL harcın mahsubu ile bakiye 115,60TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvurma harcı ve 5,00TL ıslah harcı, 820,00 TL ATK’ya ödenen fatura ücreti, 700,00TL bilirkişi ücreti, 126,00TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.769,60TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 672,44TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 501,60TL’sinin davalıdan, 818,40TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 739,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT 13/3 maddesi uyarınca hesaplanan 739,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı.28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır