Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/148 E. 2022/883 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/148 Esas
KARAR NO : 2022/883 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 05/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 13/03/2019 tarihinde saat 22.00 sıralarında … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı (söz konusu aracın … İl Emniyet Müdürlüğüne ait resmi araç olduğunu ve gerçek plakasının … olduğunu) ile müvekkili … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, ambulansla … Üni. Hastanesine sevk edilerek tedavisine başlandığını, müvekkilinin şikayetinin devam ettiğini buna ilişkin … CBS tarafından iddianame düzenlendiğini, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiğini, müvekkilinin 15/03/2019 tarihinde ameliyat olarak platin takıldığını, müvekkilinin 13/01/2015 tarihinden bu yana … Mah. … Sok. No …/İstanbul adresinde perakende damacana su satışı yaptığını, kazadan sonra işine devam edemediğini ve işlerinin bozulduğunu, bankalara olan borcunu da ödeyemez hale geldiğini ve hakkında birçok icra takibi başlatıldığını, bu nedenlerle; müvekkilinde kaza sonucu oluşan maluliyet nedeniyle haksız fiil tarihi olan 13/03/2019 tarihinden başlayarak 500,00TL şimdilik maddi tazminatın HMK gereği belirsiz alacak davası olarak tüm davalılardan tahsiline, müvekkilinde kaza sonucu oluşan maluliyet ve kaza nedeniyle müvekkilinin sağlık ve ruh bütünlüğünün bozulması nedeniyle 30.000,00TL manevi tazminatın hüküm altına alınarak davalılardan tahsiline, müvekkilinin engelli olması ve maddi durumunun kötü olması, icra takibi başlatılmış borçlu olduğu birçok dosyası olması nedenleri ile adli yardım taleplerinin kabulüne, haksız fiil tarihi olan 13/09/2019 tarihinden itibaren faizleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan alınarak taraflarına verilmesine karar verilerek, davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İç İşleri Bakanlığı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasının, davacı ve diğer araç sürücünün müşterek kusurları ile meydana geldiğini, bu kazanın meydana gelmesinde müvekkili idareye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkilinin araç maliki olarak KTK gereğince üçüncü şahısların uğrayabileceği zararlara karşı gerekli ve zorunlu trafik sigortasını yaptırdığını, davacı tarafın bu kaza nedeniyle uğradığı maddi zararı trafik sigortasından tahsil ettiğini, davacının sigorta teminatını aşan bir zararın olduğunu kabul etmemekle birlikte, sigorta teminatını aşan bir zararın tespiti halinde bu zararın araç sürülerinin kusur durumuna göre davalı sürücüden tahsilinin talep edilmesi gerektiğini, davacının asgari ücret durumuna göre maddi zararlarının sigorta tarafından karşılandığını, bu nedenlerle; müvekkili aleyhinde açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde özetle; Huzurda açılan dava uyuşmazlığına konu 13.03.2019 tarihli trafik kazasına karışan … plakalı araç kendi sevk ve idaresinde olduğunu, ancak olayın meydana geliş biçimi davacı tarafın izah ettiği şekilde olmadığını, dilekçe ekinde sunduğu fotoğraflarında görüleceği üzere; davacı tarafın sevk ve idaresindeki motosikletin önü görüş mesafesini kapatacak şekilde kereste çuvallarıyla kaplı olduğunu, bununla birlikte motosikletin arka tarafında ve sürücünün ayaklarını konumlandırdığı yerde aynı çuvallardan olduğunu, davacının hükümlü olması sebebiyle kazadan sonra uzun bir süre infaz kurumunda geçirdiğini, bundan mütevellit cezaevinde bulunduğu dönemde olan borçlarından tarafının sorumlu tutulmasının yanlış olduğunu, vergi levhası incelendiğinde davacının 13/01/2015 tarihinde faaliyete başladığı ancak 2018 yılından sonra aktif olarak işine devam etmediğinin görüleceğini, davacı tarafın manevi tazminat talebinin çok fahiş olduğunu, bu nedenlerle; haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek, yargılama masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta’ya dava dilekçesi ekli usulüne uygun davetiye gönderilmiş, ancak yasal süresi içerisinde mahkememize cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER:
-…. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyası aslı,
-ATK … İhtisas Kurulu’nun 15/04/2022 tarih … sayılı Maluliyet raporu,
-ATK … İhtisas Dairesi’nin 29/08/2022 tarih … sayılı kusur raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacının 13/03/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan 15/04/2022 tarih 12397 sayılı ATK … İhtisas Kurulu’nun raporunda:”…ve … oğlu, 05/11/1984 doğumlu, … ’ın 13/03/2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik hakkında yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas-İskelet Sistemi, Torakal omurganın özürlülük oranları, Tablo 1.3, Kategori II’ye göre, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8 (yüzdesekiz) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği….” yönünde kanaat bildirilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 29/08/2022 tarih 91700 sayılı raporunda özetle; “…Davalı sürücü … …’in %75 (yüzde yetmişbeş)oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü … ‘ın kusursuz olduğu, Olay mahallinde yola dik vaziyette park halinde olan araçlar’ın kazanın oluşu üzerine %25 (yüzde yirmibeş)oranında etken olduğu…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili 02/09/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden araç sürücüsü … …’e karşı davaya devam ettiğini bildirmiştir.
Maddi tazminat yönünden; Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının maddi tazminat davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan davanın reddine hükmedilmiştir.
Manevi tazminat yönünden; Gerek 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi, gerekse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde gözönünde bulundurulması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, davacının %8 (yüzdesekiz) maluliyet oranı, maluliyetin tespit tarihi, tarafların kusur durumları da dikkate alınarak davacı lehine, davalı … … aleyhine 20.000,00TL manevi tazminata hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile;
1-) Maddi tazminat talebi yönünden;
A)Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-) Manevi tazminat talebi yönünden;
A) 20.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Diğer davalılar yönünden FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-)Kabul edilen manevi tazminat dava değeri 20.000,00TL üzerinden hesaplanan ‭1.366,2‬0TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 461,57TL harcın mahsubu ile bakiye 904,63TL harcın davalı … …’ den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 80,70TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-)Davacı tarafça yapılan 59,30TL başvuru harcı, 520,87TL peşin harç, 2.145,00TL ATK masrafı, tebligat ve posta masrafından oluşan 484,90TL olmak üzere toplam 3.210,07TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.137,90TL nin davalı … …’ den alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Maddi tazminat yönünden zorunlu Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-)Manevi tazminat yönünden davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalı … …’ den alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı … Sigorta ve İçişleri Bakanlığı davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ye göre manevi tazminat talebi yönünden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan (ancak davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden fazla olamayacağından) 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak mezkur davalılara verilmesine,
9-)Maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta ve İçişleri Bakanlığı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 500,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak mezkur davalılara verilmesine,
10-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır