Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2022/687 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO : 2022/687 Karar
DAVA : Banka Kredisinden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılara borcu bulunmadığını, müvekkilinin emekli olduğunu, emekli maaşı dışında bir geliri bulunmadığını, herhangi bir ticari işle uğraşmadığını, davalılardan … …’nun damadı olduğunu, davalı … …; diğer davalı bankadan devlet destekli ihracat kredisi/ … çektiğini, kredi onaylanmasına rağmen, davalı bankanın kefil istediğini, bunun üzerine damat … …’nun müvekkilini bankaya götürdüğünü, bankada banka personeli tarafından keşidecisinin … …, lehdarın … … olduğu bir bono düzenlenerek müvekkiline imzalatıldığını, … …’nun iki sene … borcunu ödediğini, … kredi borcunu ödemekte zorlanmaya başlayınca davalı bankadan 850.000,00TL’lik yeni bir kredi çektiğini, bu kredi ile bononun ilgili olduğu tüm kredi borcunu ve kredi kartı borçlarını kapattığını, bononun ilgili olduğu kredi borcu tamamen kapatılmış olmasına rağmen davalı banka bonoyu icraya koyarak müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin bono nedeniyle ve icra dosyası nedeniyle borcu bulunmadığını, davalı bankanın ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle, müvekkilinin …. İcra Müdürlüğünün 2020/ … Esas sayılı icra takibine konu borç, 31.08.2018 keşide tarihli, 20.02.2020 vade tarihli 1.500.000,00TL bedelli bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, …. İcra Müdürlüğünün 2020/ … Esas sayılı icra takibinin müvekkili yönünden iptaline, davalı banka aleyhine iddia konusu alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka tarafından davacı aleyhine 20.02.2020 tarih vadeli, 31.08.2018 tanzim tarihli 1.500.000,00TL bedelli bono ile alakalı olarak …. İcra müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, söz konusu icra takibine geçilirken …. Asliye ticaret mahkemesi 2020/… Değişik iş dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını, usul ve yasaya uygun olarak yapılan icra takibinde takip konusu bono incelendiğinde tanzim tarihi 31.08.2018 olduğunun görüleceğini, takibe konu edilen bono, yasanın aradığı tüm şekil şartlarına uygun, kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren kambiyo vasfında bir bono olduğunu, takibe konu olan bono kredilerin geri ödenmesi amacıyla kredi ödeme vasıtası olarak müvekkili bankaya ciro edildiğini, dolayısıyla bono borcun ifası için düzenlendiğini, ayrıca konu bono ile alakalı olarak …. Noterliği 24.02.2020 tarih ve … yevmiye numarası ile ödememe protestosu çekildiğini, buna yönelik olarak da herhangi bir itirazda bulunmamış olması da davacının zaman kazanmaya yönelik bir amaç taşıdığını gösterdiğini, müvekkili bankaya olan alacak tutarı ödenmemiş olması sebebi ile borçluların hesapları kat edildiğini ve …. Noterliği tarafından 15.01.2020 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname çekildiğini, söz konusu davanın açılması kötü niyetli olup , müvekkilin alacağını geciktirmek amacı taşıdığı ortada olduğunu, bu nedenlerle, haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevabında; iddianın doğru olduğunu ileri sürmüştür.
Tarafların sunduğu belgeler incelenmiştir.
İcra takip dosyası incelenmiş, takibin 1.037.000,00TL asıl alacak, faiz, komisyon ve protesto gideri toplamı 1.045.467,49 TL üzerinden yapıldığı, senedin 31.08.2018 keşide tarihli ve 20.02.2020 vadeli olduğu, kefalet senedinin ise 31/03/2018 olduğu, genel kredi sözleşmesinin tarihinin de 13/02/2018 olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen 20/10/2021 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın bankacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir
Mahkememizce resen görevlendirilen Bankacı bilirkişi … ‘den alınan raporda;”…taraflar arasındaki uyuşmazlığa ve takibe konu olan … … veya emrühavalesine ödenmek üzere, borçlu … … imzasına havi 31.08.2018 tarihinde düzenlenmiş 20.02.2020 vadeli-1.500.000,00-TL bedelli, davalı … … tarafından ciro edilerek, davalı … A.Ş. … Şubesine devir ve teslim edilen, davalı … A.Ş. tarafından ciro edilerek, 24.02.2020 tarihinde protesto edilen kambiyo senedinin; davalı … A.Ş. ile davalı asıl borçlu … … arasında akdedilen 13.02.2018 tarih- … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi- işbu Sözleşme kapsamında kredi alanın kullandığı ve/veya kullanacağı nakdi ve/veya gayrinakdi kredilerden kaynaklanan tüm borçlara kefil olunması amacıyla akdedilen 21.03.2018 tarih-1.500.000,00-TL limitli Kefalet Sözleşmesi’nden doğan borç ilişkisinden bağımsız olarak, kefalet teminatına ilaveten yeni bir ilişki tesis edilmek, ek teminat sağlamak ve hak doğurmak suretiyle kanuni şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiği, taraflar arasındaki bir diğer ilişki olan Sözleşmesel edimlerden kaynaklı olarak davacı … …’nun davalı … A.Ş.’ye kefaleten 20.02.2020 hesap tarihi itibariyle 1.047.638,94-TL tutarında nakdi borcu bulunması sebebiyle de, kredi alacağının tahsiline yönelik olarak kambiyo senedi üzerinden başlatılan takipte herhangi bir mükerrer işlem ve tahsilat bulunmadığı, davalı Banka’nın T.C. ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası kapsamında davacı borçlu … …’nun imzasını taşıyan 20.02.2020 vadeli-1.500.000,00-TL kambiyo senedinin, ödenmeyen 1.037.000,00-TL’lik kısmından doğan 04.03.2020 takip tarihi itibariyle toplam 1.045.396,96-TL tutarında alacağı olduğu, davalı Banka’nın davacı yana karşı hizmet kusuru ve buna dayalı verdiği zararı olmadığı, gerek davacı taraftan, gerekse davalı asıl borçludan haksızca talep ve tahsil ettiği bir bedelin bulunmadığı,..” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce verilen 23/03/2022 tarihli celse ara kararı gereğince, davaya konu kredinin hangi sözleşme kapsamında ve hangi tarihte kullanıldığı, senedin hangi kredi borcu nedeniyle verildiği hususunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce daha önce görevlendirilen bankacı bilirkişiden alınan ek raporda; “…davalı Banka kayıtları üzerinde Kök Rapora ilaveten yapılan ek inceleme ve tespit neticesinde Kök Rapora yapılan itirazların söz konusu Kök Rapordaki tespit ve çözümleri değiştirecek nitelikte olmadığı, bu nedenle Kök Rapordaki tespit ve çözümleri tekrarlamakla aynı görüşleri ifade ettiği,…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kapatıldığı iddia edilen kredi dolayısıyla verilen ve davalı tarafça icraya konu edilen senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı taraf iddiasında, davaya konu senedin teminat senedi olduğu ve kapanan kredi için verildiği iddia edilmiş ise de, senet metninde hangi kredi için verildiğine dair bir açıklama olmadığı, senedin davalı … lehine düzenlendiği ve ciro ile davalı bankaya verildiği, davalı …’ün davacının damadı olduğu ve bankaya borçlu bulunduğu, senedin bedelinin ve kredi borcunun ödenmediği, takip tarihi itibarıyla senet miktarından fazla 1.047.638,94 TL borç olduğu, davanın ıspatlanamadığı ve reddi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, sübuta ermediğinden reddine,
2-Alınması gereken red harcı 80,70TL olup, peşin alınan 17.853,98TL harçtan mahsubu ile artan 17.773,28‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen. 131.647,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır