Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2021/728 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/128 Esas
KARAR NO:2021/728

DAVA:Tespit (Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması)
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit, Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davanın tüzel kişilik perdesinin aralanması ve davalı ortak ve yöneticilerin şirket borçlarından sorumlu olduklarının tespitine karar verilmesini istediğini, asıl borçlu ve davalı şirket aleyhinde cari hesaptan kaynaklanan alacağı için açılan ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyasında görülen davada ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası üzerinden görülen esas davada davacı lehine karar verilerek her iki kararın kesinleştiğini, davalara konu alacağın tahsil edilemediğini, davalı gerçek kişilerin kötü niyetle hakeret ederek davayı uzattığını, davacının zararına işlemler yaptığını, kötü niyetli olduklarını, davalı Şirketin aile şirketi olduğunu, kişisel malvarlığı gibi kullanıldığını, davalı şirketi, bir tüzel kişilik olarak değil, işletme biçimindeki bir mal varlığı olarak gördüğünü, tek patron, şirket sahibi olarak hareket ederek, ortakların kişiliği ile tüzel kişiliği birbirine karıştırdığını, davacıya yalan beyanda bulunduklarını beyanla, özellikle davalı …’in, yargılama aşamasında Müvekkili Şirketi yeniden zarara uğratmasının önlenebilmesi için, devir ihtimaline karşı ortakların üzerine kayıtlı gayrimenkullere, araç ve diğer menkullere, 3. kişilerde bulunan hak ve alacaklarına, banka hesaplarına tedbir konulmasına, davalı Şirketin tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına, Davalı Şirketin, Müvekkili Şirkete olan ve Mahkeme ilamları ile kesinleşen tüm borçlarından, Davalı Şirket ortakları diğer davalıların da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Teks… Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tespit davası ile istediği hukuku yararının olmadığını, hukuki yararın dava şartı olduğunu, dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan dolayı davanın usulden reddi gerektiğini, davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, müvekkilinin uğradığı zararlar nedeniyle davacı tarafından verilen teminat mektubunu nakde çevirdiğini, dava konusu maddi olaylarda “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin” uygulanması için gereken şartların mevcut olmadığını, müvekkili şirketin öz kaynak ve sermaye yetersizliğinin olmadığını, şirket ve şirket ortaklarının mal varlıklarının birbirine karışması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, davacının, davaya dayanak yaptığı ve mahkeme kararından doğan alacaklarının tahsili için dava öncesinde davalı müvekkili şirket aleyhine ilama dayalı icra takibine girişmediğini, takip hukuku çerçevesinde alacaklarını tahsil edemediği hususunu iddia ve ispat edemediğini belirterek, davacının tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığından dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine, davanın bir miktar para alacağının ödenmesine dair eda davası olduğunun kabulü halinde, zorunlu arabuluculuk yolu tüketilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, müvekkili … Tekstil … Şti yönünden dava konusuna ilişkin kesin hüküm bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine, müvekkili … bakımından davanın husumet yokluğundan reddine, aksi kanaat halinde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması şartları oluşmadığından davanın esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Gülen’e usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap vermemiştir.
Davacıdan talebini açıklaması ve eksik harcı yatırması istenmiş, verilen beyanda; “Dava dilekçemizdeki talep sonucu bölümüne bakıldığında, kişiye yöneltilen maddi bir talebimizin (eda hükmüne ilişkin bir talep) olmadığı, Mahkemenize yöneltilen usuli (tespit talebi) bir talebimizin olduğu görülecektir. Nitekim, Davalı Şirketten olan alacak taleplerimizin (maddi hukuka yönelik taleplerimizin) yargılaması zaten yapılmış olup, Mahkemenizden, yalnızca yargı kararları ile kesinleşen bu alacaklardan ortakların da sorumlu olduğunun tespiti (usuli talebimiz) talep edilmiştir. Mahkemeniz, davamızı tespit ve tazminat davası olarak değerlendirerek nispi harç alınmasına karar vermişse de, yukarıda açıklanan nedenlerle, davamız, daha önce kesinleşmiş alacaklar hakkında açılan bir tespit davası mahiyetinde olup, maktu harca tabidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle ve mükerrer ve yersiz harç tahsili Müvekkilin mağduriyetine yol açacağından, ara kararınızdan dönülmesini vekaleten arz ve talep etmekteyiz. Diğer taraftan, ara kararınızda tarafımıza kesin süre verildiğinden hak kaybına uğramamak amacıyla, Davalı ortakların da sorumluluğuna gidilmesi yönünde tespit hükmü istediğimiz …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.09.2019 tarih ve … E., … K. sayılı ilamında ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.10.2018 tarih ve … E., … K. sayılı ilamında hüküm altına alınan tüm alacaklarımız ile söz konusu alacaklarımıza eldeki davamızın açılış tarihine kadar işleyen faizleri toplam 852.485,00 TL’dir. Ayrıca ara kararınızdan dönülmesi talebimiz kabul görmez ise, ara kararınız gereği eldeki davamızda alacağımızı ticari faiziyle birlikte talep ettiğimizi beyan etmek isteriz.852.485,00 TL üzerinden hesaplanacak harç tutarının, ödenmek üzere Mahkemeniz tarafından UYAP’a kaydedilmesini vekaleten arz ve talep ederiz” şeklinde talepte bulunmuştur.
Mahkememizce davacının harca ilişkin ara karardan rücu talebi red edilmiş, toplam 852.485,00TL yönünden eksik harç ikmal edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak davalı ortakların sorumlu olduğunun tespitine ilişkindir.
Davaya dayanak olarak, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E, sayılı dosyasında ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında hükmedilen alacakların şirkettin sorumlu olduğuna karar verilmiş alacaklardır.
Davalı gerçek kişilerin, daha önce boşanmış karı koca oldukları anlaşılmıştır.
Davalı …’ün 16/06/2019 tarihinde ortaklıktan çıktığı ve 27/06/2019 tarihinde TTSG’de ilan edildiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı taraf, davalı şirkete karşı kesinleşmiş alacaklardan diğer davalıların da sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de, talebin sadece tespite yönelik olduğu, eda davası olmadığı, tek başına sorumluluk tespitini istemekte davacının hukuki yararının olmadığı, zira tespit kararı verilse bile bir miktara hükmedilmeyeceği için icra kabiliyetinin olmayacağı, davacının tespit talep etmekte hukuki yararı olmadığından; hukuki yarar dava şartının eksik olduğu, bu nedenle tespit talebinin reddi gerektiği, alacak talep edilmesi halinde ise, öncelikle dava şartı olan arabuluculuğa başvuru yapması gerektiği, eda davası şartlarının da tamam olmadığı, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, eda davasına konu edilmesi gerektiğinden tespit davası açılmasında hukuki yararı bulunmadığı ve eda davasının da arabuluculuğa tabi olduğu, bu nedenle dava şartlarının yerine getirilmediği anlaşılmakla, davanın tüm davalılar yönünden usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken ret harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, sonradan yatırılan 14.559,00 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar … ve … Tekstil … Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği hesap ve takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara eşit oranda verilmesine,
5- HMK’nın 333. uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır