Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1 E. 2022/224 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1 Esas
KARAR NO : 2022/224
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2017
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 05/05/2017 günü saat 21:35 sularında 05/05/2017 günü saat 21:35 sularında …- … karayolunda sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomilin … ilçesinden … ilçe istikametine seyir halinde iken yolun sağında bulunan banket kısmına çıkıp şarampole inerek tekrar yola çıktığında aracın sağ yan kısmına devrilerek sürüklenip yol üzerinde takla atarak şarampole tavanın üzerinde durması neticesnide ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekillerinin oğlu … …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını müvekkillerinin meydana gelen kaza neticesinde oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını bu nedenlerle her iki müvekkili için şimdilik ayrı ayrı 1.650,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 02.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki dava açısından … Mahkemesinin yetkili olmadığını, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili kurumun niteliği itibariyle herhangi bir şubesinin ya da acentesinin olmasının da söz konusu olmadığını, merkezinin İstanbul olduğunu, bu nedenle işbu davaya bakmakla … mahkemelerinin yetkili olmadığını, davacı vekili tarafından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak müvekkilinin başvuruda bulunduğunu ve müvekkili kurum tarafından … sayılı hasar dosyası oluşturulduğunu, müvekkili kurumun 04.08.2017 tarihli yazısı ile 05.05.2017 tarihli trafik kazası ile ilgili olarak hak sahiplerine tazminat ödenmesi durumunda ödenen bu tazminatın tahsili amacıyla kazaya neden olan ve trafik sigortasını yaptırmayan araç sahibine, sürücüye ve diğer sorumlulara müşterek rücu edileceğini takip yapılacak sorumluların başvuru sahiplerinin yakını olması nedeniyle yapılacak tahsilat hususunun da dikkate alınarak tazminat talebinin devam edip etmediğini, şayet devam ediyorsa konuya ilişkin ve anılan dilekçenin ekinde yer alan beyan yazısının imzalı ve noter tasdikli suretinin müvekkili kuruma iletilmesinin istendiğini, kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsüne davanın ihbarını talep ettiklerini, yargılamaya konu tazminat talebinin hukuki dayanağının, sözleşmeden değil, kanundan kaynaklandığını, bu nedenle davacıların üçüncü kişi sıfatını haiz olmasının mümkün olmadığından bahisle müvekkilinden tazminat talep etme haklarının bulunmadığını, kaldı ki destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri trafik sigortası teminatı kapsamında da olmadığını, nitekim bu husus gerek trafik sigortası genel şartlarında, gerekse Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile yasal olarak da düzenlendiğini, öte yandan müvekkili tarafından davacılara tazminat ödemesi yapıldığı takdirde, zarara sebebiyet veren sürücünün mirasçıları olmalarından dolayı, yapılan ödeme oranında müvekkili tarafından kendilerine rücu edileceğini, bu bedenle davacıların alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiğini, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, hesaplanan tazminat üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesinin gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabii tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın müvekkili kurumdan temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini, davanın yetkisizlik nedeniyle reddini, davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2018 tarih ve 2017/… E., 2018/… K., sayılı Yetkisizlik kararı ile dosya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… E. Sarasına kaydı yapılmış, …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.05.2020 tarih, 2019/… E. 2020/100 K., sayılı Görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olup, yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraf delillerini toplanmasına geçilmiş; … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/… E. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir. Müteveffa … adına … İlçe Emniyet Müdürlüğü kanalı ile … araştırması yapılmıştır. Davalıdan hasar dosyası getirilmiş, müteveffanın nüfus kayıt örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Davalının istemi üzerine davanın araç sürücüsü olan …’ a dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve ekleri ile birlikte ihbarı sağlanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Aktüer bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 13.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “:…belirtilen Yargıtay kararı doğrultusunda, müteveffanın sözü edilen rapor içeriğine göre bakıma muhtaç olup olmadığını, bakıma muhtaç değil ise bakım gücüne sahip olup olmadığı ve müteveffanın davacılara hizmet edimleri de dahil olmak üzere destek olup olmayacağı yönünde rapor alınması gerektiğini, bakıma muhtaç olması veya bakım gücüne sahip olmaması durumunda maddi tazminat hakkının olmadığına, Manevi tazminat hususundaki nihai takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olduğu….” şeklinde görüş bildirmiştir.
Dosyanın gerçekleşen kazada müteveffanın kusurunun bulunup bulunmadığı ya da tam kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek rapor düzenlenilmesi istenilmiş olup, 01.04.2021 tarihli raporda özetle; Sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir şekilde görüş bildirmişlerdir.
Dosyanın Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek “davacının murislerinin %77 oranında engelli olduğu dikkate alınarak bu oran ile çalışarak yakınlarının destek olup olamayacağını, engellilik oranının fiili olarak çalışmasına engel teşkil edip etmediği” hususlarında rapor düzenlenilmesi istenilmiş olmakla, 14.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… ve … oğlu, 26/02/1967 doğumlu, … … adına düzenlenmiş … Devlet Hastanesi’nin 23/10/2008 tarihli raporunda … saptandığının kayıtlı olduğu, bu düzeydeki zeka geriliğinin kişinin çalışmasına olanak vermeyeceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisinin, 05/05/2017 günü saat 21:35 sularında …- … karayolunda sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilde yolcu iken araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve aracın şarampole yuvarlanması sonucu vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacılar anılan kazada vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kaldıkları gerekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuşlardır. Dosya kapsamında bulunan kusur raporuna göre davacıların murisinin gerçekleşen kazada kusurunun bulunmadığı ortadadır. Ancak dosyaya sunulan … Devlet Hastanesi’nin 23/10/2008 tarihli raporuna göre davacının kazadan önce de %77 oranında engeli bulunduğu belirlenmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesinin koşulu, müteveffanın hayatta iken tazminat isteminde bulunan yakınlarına destek olmasıdır. Bu koşulun gerçekleşmemesi halinde davacıların kendilerine destek olmayan ya da olamayacak kişiden dolayı tazminat isteminde bulunabilmelerinde yasal olanak bulunmamaktadır.
Dosya kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ nin 14/12/2021 tarihli raporuna göre müteveffada … saptandığı, bu düzeydeki zeka geriliğinin kişinin çalışmasına olanak vermeyeceği hususu rapor edilmiştir. Yine yaptırılan sosyal ekonomik durum araştırmasında müteveffanın 3 ayda bir engelli maaşı aldığı, bakımıyla yengesi … ‘ ın ilgilendiği tespit edilmiştir. Tüm bunlara göre müteveffanın davacılara destek olma bir yana kendisinin bakıma muhtaç olduğu, öyle ki bakımı ile yengesi … ‘ ın ilgilendiği, tazminatın destek olma koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla davacıların davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL nin mahsubu ile bakiye 49,30 TL nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 3.300,00 ₺ vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 24/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”