Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/92 E. 2022/94 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/92 Esas
KARAR NO : 2022/94
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 07/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: kullanıcısını tespit edemedikleri … plakalı aracın müvekkili şirkete ait … (Yeni plaka: …) plakalı araca park halinde iken vurmak suretiyle hasar verdiğini, olay yerinden kaçtığını, … plakalı araç kullanıcısının olay yerini terk etmesi sebebiyle müvekkili şirket araç kullanıcısı tarafından polise haber verildiğini, polis tarafından “maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı” tutulduğunu, polis raporunda olay yerinde … plakalı aracın plakasının düşürülmüş olduğunun belirtildiğini beyanı ile davanın kabulünü, 67.873,01-TL kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekilinin 05/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının kusura ilişkin iddialarının kabul etmediklerini, kazada müvekkili şirketçe sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunduğuna dair herhangi bir belge bulunmadığını, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin temerrütü söz konusu olmadığından müvekkili şirkete yapılmış bir başvurunun söz konusu olmadığını, temerrüt tarihi dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekilinin 28.01.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle: maddi hasarlı motorlu araç kazası sonucu meydana gelen hasar bedelinin tazmini talepli davanın zamanaşımının 2 yıl olduğunu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, dava şartının tamamlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davacının maliki olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde uğradığı hasara dayalı maddi zararın miktarına, kusur oranlarına, zararın hesabına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, hasar dosyası, kamera kayıtlarını da içeren soruşturma dosyasından oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen makine mühendisi bilirkişi … hazırladığı 03.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “dava konusu park halindeki aracın olayda etkenliğinin-kusurunun bulunmadığını, davalı tarafa (trafik) sigortalı firari araç sürücünün %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, 17/12/2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler dikkate alındığında … plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğunu, aracın marka-modeli dikkate alındığında onarımının ekonomik olduğunu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunu, dava konusu araç hasarı ile uyumlu … Yetkili Servisinin 23/03/2018 tarih ve … nolu, parça kodu içeren KDV dahil 67.873,01 TL tutarlı onarım e-faturası bulunduğunu, faturadaki parça-malzeme kalemlerinin araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğunu, aracın toplam hasar tutarının (KDV dahil) 67.873,01 TL olabileceğini, firari sürücünün kusuruna isabet eden tutarın 67.873,01 TL olabileceğini” mütalaa etmiştir.
İtiraz üzerine hazırlanan 21/12/2021 tarihli ek raporda bilirkişi özetle; “dava konusu park halindeki aracın olayda etkenliğinin-kusurunun bulunmadığını, davalı tarafa (trafik) sigortalı araç sürücüsünün firari sürücünün %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, olayın kök rapor sonrası eklenen DVD-R içeriğindede görüldüğü gibi, kök rapordaki “OLAYIN OLUŞ ŞEKLİ” kısmında anlatıldığı şekilde meydana geldiğini, davalı vekilince yapılan itirazların dayanağı somut bir bilgi-belge bulunmadığını, itirazların isbetsiz olduğunu” mütalaa etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalının pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalı sigorta şirketi ile davalı … … arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 30/06/2017-30/06/2018 tarihleri arasında cari olduğu ve 33.000,00 TL’lik maddi hasar limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 17/12/2017 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundan, sunulan CD içeriğinden ve kolluk kayıtlarından davalı … …’na ait aracın gece vakti yerleşim yeri olan mahalde park halinde bulunan davacıya ait araca çarptığı ve olay yerini terk ettiği görülmektedir. Böylece davalı … …’na ait aracın sürücüsünün dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve yol özelliklerini dikkat alarak hızını düzenlemediği, sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybettiği, böylece KTK’nın 52/f ve 84b Maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu bulunmuştur. Davalı tarafın herhangi bir kusuru tespit edilememiştir. Mahkememizce öngörülen kusur oranları nesafet kurallarına ve CD içeriğine uygun görülmüştür.
Değinilmesi gereken husus gerçekleşen hasarın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususundadır. Yapılan incelemeden aracın hasar değerinin 67.873,01 TL olduğu bilirkişi tarafından hesaplanmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Y4HD 2021/4651; 2021/8345 Davacı tarafça zararın karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvurulduğu, başvurunun davalı sigorta şirketinin müzekkere cevabında belirtildiği üzere 14/01/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketince bu başvuruya sekiz gün içerisinde cevap verilmesi gerekmekle yapılan hesaplamaya göre sigorta şirketinin 27/01/2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Öte yandan poliçenin 30/06/2017-30/06/2018 tarihleri arasında cari olduğu ve 33.000,00 TL’lik maddi hasar limiti içerdiği böylece sigorta şirketinin sorumlu olduğu limitin 33.000,00 TL olduğu açıktır.
Böylece davacı lehine toplam 67.873,01 TL TL maddi tazminata hükmedilmiş ve davalı … … yönünden 17/12/2017 tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren avans faiz işletilmek üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile, 67.873,01 TL hasar onarım bedeli davalı … … yönünden 17/12/2017 tarihinden; davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 27/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 4.636,40-TL harçtan peşin alınan 1.159,11-TL harcın mahsubu ile 3.477,29-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 1.159,11-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 246,50-TL olmak üzere toplam 2.160,01-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 9.623,49-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır