Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/80 E. 2021/480 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/80 Esas
KARAR NO : 2021/480
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirketin Danimarka menşeli olup uluslar arası ticaret yaptığını ve müşterilerinin olduğunu, davacı şirketin müdürüne ait mail adresinin 2018 yılında saldırıya uğradığını, mail hesabına hackleyen kişilerin şirket müdürü tarafından gönderilmiş gibi 6 adet sahte faturayı muhasebe servisine gönderdiğini, bu faturalardan birinin de Türkiye menşeli … San ve Tic. Ltd. Şti’ye ait 1.416.000USD bedelli fatura olduğunu, sahte fatura gönderen kişilerin bu fatura bedelini … şirketinin davalı … şubesi nezdindeki hesabına gönderilmesini istedikleri, muhasebe birimi tarafından da bu ödemenin SWİFT yöntemiyle yapıldığını, durumun öğrenilmesi üzerine amir bankaya bilgi verildiğini ve hemen muhabir banka olan … aracılığıyla 30/04/2018 günü saat 16:02’de davalı bankaya haber verildiğini, davalı bankanın parayı aynı gün saat 14:24’te nakit olarak hesap sahibinin vekiline verdiğini, hesap sahibi … şirketinin yeni kurulan, 10.000,00TL sermayeli olan, bankada ilk işlemi olan ve küçük bir şirket olmasına rağmen, bir belge sunulmadan ve şüpheli işlem belgesi düzenlenmesine rağmen ödeme yapılan bir şirket olduğunu, davalı bankanın dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği için ödeme yapıldığını, şüpheli işlem belgesi düzenlenip MASAK’a bildirim yapılması ve ödemenin ertelenmesi gerekirken bunun yapılmayıp zararın oluşmasına neden olduğunu, davalı bankanın bu sorumluluğu nedeniyle davacının zararını tazminle mükellef olduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını beyanla şimdilik 100.000USD’nin davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında: Gerekli kontrol ve denetimi yapmayan davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin yükümlülüğünün, gelen havaleyi alıcının hesabına aktarmaktan ibaret olduğunu, banka çalışanı … ‘un şüpheli işlem uzmanı olmadığı için savcılıkta verdiği beyanının bir geçerliliğinin olmadığını, meydana gelen olayda davalının mevzuata uygun işlem yaptığını, şüpheli bir durum olmadığını, paranın 26/04/2018 tarihinde hesaba geldiğini ve teyidi alındıktan sonra müşteri hesabına aktarıldığını, talep üzerine de 30/04/2018 tarihinde müşteriye ödendiğini, ödemenin … Noterliği’nin 02 Mart 2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletnamesine dayanarak gerçekleştirdiğini, vekaletnamenin içeriği incelendiğinde, … ‘ın … Tekstil firması adına para çekmeye yetkili olduğunun görüldüğünü, mevzuata göre müşteriye ödeme yapmama imkanının olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
… şirketinin ticaret sicil kaydı ve hesap özetleri dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyamız bilirkişi heyetine verilmiş, sunulan raporda; şüpheli işlem yapma için yeterli şüphe olmadığı, davalının bankacılık mevzuatına göre kusurlu olmadığı, davacının zararını gidermesi için davalıya yüklenebilir bir kusur olmadı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli görülmüş ve yeni bir rapor alınması talebi red edilmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dolandırıcılık suretiyle dava dışı şahısların davalı nezdindeki hesabına yatırılan paranın davalının ihmali nedeniyle hesap sahibine ödendiği ve davalının bundan sorumlu olduğu iddiası ile kısmı alacak istemine ilişkindir.
Dolandırıcılık eylemleri konusunda davalının bir iştiraki olmadığı, sadece şüpheli işlem yapılmadığı ve ödemenin geciktirilmediği nedenleriyle davalının kusurlu olduğu davacı tarafından iddia edilmektedir.
Paranın davalı bankaya 26/04/2018 tarihinde geldiği, bankanın 30/04/2018 günü saat 14:24 civarında müşteriye ödeme yaptığı davacının kabulündedir.
Davacının dolandırıldığı iddiasının, … aracılığıyla davalıya 30/04/2018 günü saat 16:02’de bildirildiği davacı tarafça beyan edilmektedir. Bu durumda ödemenin bildirimden önce yapıldığı ve bu konuda davalının sorumlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafça davalının 5549 sayılı yasa kapsamında şüpheli bildirim yapmakla yükümlü olduğu ileri sürülmüş ise de, bu yasa kapsamında işlem yapabilmek için bankanın elinde şüpheye dair somut verilerin olması gerektiği, miktarın şirket sermayesine göre yüksek olması veya nakit çekilmesinin tek başına şüpheli işlem saymaya yetmediği, bankanın müşterisinin finansal durumunu vereceği kredi riski açısından değerlendirmeye tabi tutmaya yetkili ise de, riski ve borcu olmayan müşterinin parasını ödemekten imtina edemeyeceği, banka personelinin şüpheli işlem formunu doldurmuş olmasının tek başına ödememe için yeterli olmadığı, bankanın davacıya karşı değil kendi müşterisine karşı sorumluluğu olduğu, şirket yetkilisinin veya sahibinin banka veya muhasebe işlemlerini başkasına yaptırmasına da yasal bir engel olmadığı, şirket yetkilisinin dışında birilerinin vekaletle para çekmesinin ticari hayatta sık karşılaşılan bir durum olduğu, banka personeli … un bu durumu form doldurarak üstlerine iletmesinin kısıtlayıcı bir durum yaratmayacağı, bununu bir değerlendirme süreci olduğu, bankanın kendi işleyişinde yaptığı değerlendirme sonucu parayı serbest bırakmasının ihmal olarak değerlendirilemeyeceği, alınan bilirkişinin konusunda uzman ve içinde akademisyenlerin de olduğu bir heyet olduğu, bilirkişi heyetinin de davalıya yüklenebilir bir kusur tespit etmediği, bu durumda davanın reddi gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, davalıya yükletilebilir kusur tespit edilemediğinden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL ret harcının, peşin alınan 10.212,35 TL harçtan mahsubu ile artan 0.153,05‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 46.950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır