Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/75
KARAR NO:2021/188
DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/02/2020
KARAR TARİHİ:04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin … …’nde tacir olduklarını, davalı tarafın ise … …’nin işletmeciğini yaptığını, davalı tarafın, 2018 yılının 6.ayından itibaren müvekkilleri ile hiçbir sözleşmesi olmamasına rağmen, müvekkillerine “katılım payı” adı altında faturalar düzenleyerek müvekkillerinden haksız ve hukuka aykırı şekilde aylık para ödemelerini istediğini, davalı tarafın düzenlenen faturaların ödenmemesi ve/veya bu konuda itiraz edilmesi halinde müvekkillerinin kullandıkları …Sistemlerini (…) kapatmakla tehdit ettiğini ve buna dönük yazılı/sözlü mesajlar gönderdiğini, ödeme yapmayan esnafların … davalı tarafça kapatılarak, bu durumda olan esnaflar zor durumda bırakıldığını, …Sistemi’nin kapatılmasının müvekkillerinin işlerini yapamaması anlamına geldiği için, müvekkillerinin bahsi geçen ödemeleri davalı tarafın tehditleri altında yapmak zorunda kaldıklarını, bir kısım müvekkilleri ödeme yaparken, yapılan ödemenin haksız ödeme olduğunu banka dekontlarına şerh düştüklerini, davalı tarafın ödeme yapmak istemeyen esnafların 11.09.2019 tarihinde de …Sistemi’ni kapattığını, bunun üzerine taraflarınca müvekkillerinden …. ŞTİ. adına … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti istendiğini ve … Ticaret İl Müdürlüğüne de başvuruda bulunulduğunu, ancak … Ticaret İl Müdürlüğünün de girişimleri sonucunda, davalı tarafça kapanan …Sistemi’nin, delil tespiti davasında bilirkişi incelemesi yapılmadan açıldığı için taraflarınca delil tespiti isteminden vazgeçildiğini, müvekkilleinin bahsi geçen haksız uygulamaların son bulması için … ve … gibi kurumlara da başvuru yaptıklarını, bahsi geçen haksız uygulamaların haber konusu dahi olduğunu, müvekkillerinin çabaları sonucu açılan …Sistemi’nin kapatılamayacağını anlayan davalı tarafın, bir daha …Sistemi’ni kapatamadığını, bundan dolayı müvekkilleri de bahsi geçen haksız ve hukuka aykırı ödemeleri yapmadıklarını ve gönderilen faturaları itiraz ettiklerini veya faturaları iade ettiklerini, yine müvekkillerince davalı tarafa ….Noterliğinin 09.09.2019 tarih, … yevmiye ve 23.09.2019 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnameleri göndererek geçmiş dönemde davalı tarafça hukuka aykırı şekilde tahsil edilen ödemelerin avans faiziyle birlikte iadesini istediklerini, ancak davalı tarafın müvekkillerinden haksız olarak almış olduğu ödemeleri müvekkillerine iade etmediklerini, davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı şekilde alınan ödemeler müvekkillerine iade edilmeyince, taraflarınca … Arabuluculuk Bürosunun … numaralı dosyası üzerinden arabulucuya başvurulduğunu, davalı tarafın usulüne uygun şekilde toplantıya katılmadığı için … numaralı dosya üzerinden 08.11.2019 tarihinde … arabuluculuk numarası ile toplantı yapılmadan anlaşmama olarak sona erdiğini ve son tutanakın düzenlendiğini, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; alacak miktarı belirsiz olduğu için, alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendikten sonra arttırılmak üzere; her bir müvekkil için ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenmemesi gerektiğini, sırf taraflar arasında alacak miktarı bakımından uyuşmazlık bulunmasının talep sonucunun belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması anlamına gelmediğini, alacağın miktarının belirlenebilmesinin tahkikat aşamasında yapılacak delillerin incelemesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda da belirsiz alacak davası açılabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini, iş bu davanın bir sebepsiz zenginleşme davası olduğunu, müvekkili şirketin toplam 28 müşterisi olduğunu, bunların müvekkiline ait özel hal işletmesi sistemini kullanan kişiler olduğunu, bu kişilerden 20 adeti …sistemini kullandıkları için ödemeleri gereken ücreti ödediklerini, ancak davacılar ısrarla bu ücreti ödemedikleri gibi iş bu davayla ödediklerini de sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak istediklerini, oysa eğer bir sebepsiz zenginleşme var ise davacılar kullandıkları sistemin bedelini ödemeyerek sebepsiz yere zenginleştiklerini, davacılar vekilinin dilekçesinin 12. Numaralı bendinde davacıları tehdit ettikleri iddiasında bulunduklarını, bu iddianın çirkin ve asılsız bir iddia olduğunu, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; öncelikle belirsiz alacak davsı açmakta hukuki yararları olmadığından davanın reddine karar verilmesini, esasa girilmesi halinde de davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ticari nitelikteki hizmet sözleşmesi dayanan alacak davasıdır.
Davacıların, … Gıda Halinde faaliyet gösterdikleri, davalının ise söz konusu halin işletmeciliğini yaptığı belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için taraf delilleri toplanmış, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, incelenmesinde davacının delil tespiti istemli talebinden vazgeçtiği görülmüştür.
… Bankası’ndan yapılan işlemlere ilişkin ilgili hesap hareketleri ve kayıtlar, … Ticaret İl Müdürlüğü Hal Hakem Heyeti’nden …Sisteminin kapatılmasına ilişkin başvuru ile buna ilişkin evraklar celp edilmiştir.
Davalının hal işletme belgesi de davalıdan istenerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Mahkememizce verilen celse ara kararı gereğince dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi … tarafından hazırlanan 14/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…Gerek İcra Dosyası, gerekse dava dosyası içeriği davacı ve davalı şirketin sunmuş olduğu ticari defter ve sunulan belgeler üzerinde yaptığım inceleme ve değerlendirme sonuçlarının şu şekilde olduğunu; incelemenin davacı şirketlere ait 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiğini, 6102 Sayılı TTK 64/3 md. Gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinin bulunduğunu, incelenen davalı şirkete ait 2018,2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasriklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiğini, 6102 sayılı kanunun TTK 64/3 gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinde bulunduğunu, davacı şirketlerin incelenen ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle davalı şirket ile ticari ilişkisinde özetle; 2018 ve 2019 yıllarında “Katılım Payı” adı altında 147.795,00-TL miktarında davalı tarafından düzenlenen faturaları kayıtlarına aldıklarını, söz konusu faturalar karşılığında davalı yana 130.060,00 TL ödediklerini, dava tarihi itibariyle toplamda 17.735,00-TL borçlu olduklarını, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde dava tarihi itibariyle davacı şerketler ile ticari ilişkisinde özetle; 2018 ve 2019 yıllarında “Katılım Payı” adı altında 207.680,00-TL miktarında fatura düzenlediğini, düzenleyip tebliğ ettiği faturalara karşılık davacılardan toplam 164.645,00-TL tahsil ettiğini, dava tarihi itibariyle 43.035,00-TL alacağının bulunduğunu, masraf ve vekalet ücreti hususlarındaki taleplerin takdirinin Mahkememize ait olduğunu…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin birlikte değerlendirilmesinde; davacıların … isimli halde faaliyet yürüttükleri ve davalının da buranın işletmeciliğini yaptığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıların, davalının hizmete sunmuş oldukları …sistemini kullanmış olmaları nedeniyle ödedikleri tutarı davalıdan geri isteyip isteyemeyecekleri, davalının davacılar aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktalarındadır. Bunun tespiti için davalıdan dava konusuna dayanak teşkil eden gıda halini işletmeye dair belgesini sunması istenmiş, davalı buna ilişkin belgesini dosyaya ibraz etmiştir. Yine bu belgenin geçerliği ile davalının davcılardan bu belgeye dayanarak ücret talebinde bulunup bulunamayacağı ile …sisteminin kapatılıp kapatılamayacağı Ticaret Bakanlığı ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nden sorulmuş; “belediye toptancı hallerinin belediyeler, özel toptancı hallerindeki iş yerlerinin kiralanması veya satılmasının özel hukuk hükümlerine gör yapılacağı, on birinci fıkrasında ise; toptancı hallerinin kiralama veya satış işlemlerinin taraflar arasında akdedilen ve Kanun ve Kanuna istinaden çıkarılan ikincil hükümlere aykırı hüküm içermeyecek şekilde hazırlanan sözleşmeler ile yapılacağının düzenlendiği, bu kapsamda hal işletmecisi firma ile halde faaliyet gösteren meslek mensupları arasında özel hukuk hükümlerine göre akdedilen sözleşmelerde katılım payı ödenmesi gibi edimlerin öngörülebileceği…ancak …sisteminin kapatılması yaptırımının bulunmadığı….” bildirilmiştir.
Davacıların özel toptancı halinde faaliyet yürüttükleri ve faaliyetlerinin icrası sırasında davalının sistemlerini kullandıkları sabittir. Davalı bunun karşılığında davacılara fatura tanzim etmiş ve dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacılar bu faturaları ticari defterlerine usulüne uygun şekilde işlemişlerdir. Davalının davacıları hizmet sunduğu, taraf delilleri ve karşılıklı beyanlar ile ortadadır. Her ne kadar taraflar arasında buna ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmasa da davalının düzenlediği faturaları defterlerine işleyen davacıların bu bedeli kabul etttiği de sarihtir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 2. Maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadır. Davacıların davalıdan …sistemini kullanarak bir hizmet aldığı ve aldığı hizmet karşılığı düzenlenen faturaları ticari defterlerine kaydettiği ihtilafsızdır. Buna göre davalının davacılar aleyhine sebepsiz zenginleştiğinin kabulü mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davacıların davasının reddine karar verilmiş, ayrıca dosyada mübrez arabuluculuk tutanağının incelenmesinden davalı vekilinin arabuluculuk görüşmesine ilişkin yetkisinin bulunmaması ve başkaca da yetkili bulunmadığından arabuluculuk görüşmesi yapılamadan toplantının sona erdiği anlaşıldığından davanın reddine karşın Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 25/9. Maddesi uyarınca yargılama gideri davalı üzerinde bırakılmış, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL ret harcından peşin alınan 2.365,24-TL harcın mahsubu ile artan 2.305,94-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 900 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 93,90 TL olmak üzere toplam 1.107,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Dava açılmadan evvel Hazineden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davalı tarafa vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.04/03/2021
Katip …
¸
Hakim …
¸